Rize Haber
Rize
Kapalı
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Rize
00:00:00
Öğle vaktine kalan
Ara

‘Her 8 çocuktan biri astım hastası’

‘Her 8 çocuktan biri astım hastası’

ANKARA, (DHA)- DÜNYA Sağlık Örgütü verilerine göre dünyada yaklaşık 340 milyon kişinin astım hastası olduğunu belirten, Doç. Dr. Zafer Aktaş, “Türkiye’de ise, Sağlık Bakanlığı’nın son verilerine göre, her 12 yetişkinden biri ve her 8 çocuktan biri astım hastası. Astım tamamen tedavi edilemese de uygun takip ve tedaviyle kontrol altına alınabilir” dedi.

Güven Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü’nden Doç. Dr. Zafer Aktaş, 6 Mayıs Dünya Astım Günü kapsamında yaptığı açıklamada, astımın dünyada ve Türkiye’de milyonlarca insanı etkileyen kronik bir solunum yolu hastalığı olduğunu belirtti. Astımın tamamen tedavi edilemese de uygun takip ve tedaviyle kontrol altına alınabileceğini vurgulayan Doç. Dr. Aktaş, hastalıkla ilgili farkındalığın artırılması gerektiğini söyledi. Doç. Dr. Zafer Aktaş, astımın hava yollarında kronik inflamasyona bağlı olarak gelişen daralma, ödem ve aşırı duyarlılık hali olduğunu belirterek, “Astım, ataklar hâlinde seyreden; nefes darlığı, hışıltılı solunum, öksürük ve göğüste sıkışma hissi gibi belirtilerle kendini gösteren bir hastalıktır. Hastalığın şiddeti kişiden kişiye değişebilmektedir. Bazı hastalarda belirtiler yalnızca alerjen temasında veya egzersizle ortaya çıkar, bazılarındaysa yıl boyunca devam edebilir” diye konuştu.

‘EN ÖNEMLİ TETİKLEYİCİ POLEN, EV TOZU, SİGARA DUMANI’

Astımın en sık alerjenler tarafından tetiklendiğini belirten Doç. Dr. Aktaş, “Ev tozu akarları, polenler, küf mantarları, hayvan tüyleri gibi alerjenler astım ataklarını başlatabilir. Ayrıca sigara dumanı, hava kirliliği, soğuk hava, enfeksiyonlar ve stres de astımı kötüleştirebilen çevresel faktörler arasında yer alır. Bu tetikleyicilerden mümkün olduğunca uzak durmak, tedavinin etkinliğini artırır” dedi.

‘DOĞRU TEŞHİS, TAKİP VE TEDAVİ’

Astımın doğru tanı ve bireye özel tedavi planlamasıyla kontrol altında tutulabileceğini belirten Aktaş, “Her hastanın hastalık seyri ve tetikleyici faktörleri farklıdır. Bu nedenle kişiye özel bir izlem planı yapılmalıdır. Astım tedavisinde genellikle solunum yoluyla uygulanan ilaçlar kullanılır. Ancak bu ilaçların düzenli, doğru teknikle ve hekimin önerdiği şekilde kullanılması çok önemlidir. Takip randevuları ihmal edilmemeli, belirtiler hafiflese bile ilaç tedavisi kesilmemelidir” ifadelerini kullandı.

‘TÜRKİYE’DE 12 YETİŞKİNDEN BİRİ ASTIM HASTASI’

Doç. Dr. Zafer Aktaş, astımın sadece bireysel bir sağlık sorunu değil, aynı zamanda küresel bir halk sağlığı problemi olduğunu hatırlatarak, şunları söyledi:

“Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünyada yaklaşık 340 milyon kişi astım hastası. Türkiye’de ise Sağlık Bakanlığı’nın son verilerine göre, her 12 yetişkinden biri ve her 8 çocuktan biri astım hastası. Üstelik bu kişilerin önemli bir kısmı ya tanı almamış durumda ya da tedaviye düzenli şekilde devam etmiyor.”

‘ÇOCUKLARDA DA YAYGIN’

Astımın çocuklarda da oldukça yaygın görüldüğünü vurgulayan Doç. Dr. Aktaş, özellikle sık bronşit geçiren, gece öksürüğü olan veya koşunca öksürük nöbetleri yaşayan çocuklarda astımdan şüphelenilmesi gerektiğini belirterek, “Çocukluk çağı astımı zamanında fark edilirse, çocuğun hem fiziksel hem psikolojik gelişimi olumlu yönde etkilenir. Dünya Astım Günü vesilesiyle bir kez daha hatırlatmak isterim: Astım, erken tanı ve düzenli takip ile kontrol altına alınabilir bir hastalıktır. Nefes darlığı, öksürük ve göğüste baskı hissi yaşayan herkes mutlaka bir uzmana başvurmalı; tedavisini ihmal etmemeli, takiplerini aksatmamalıdır” dedi.