Hipotermi son zamanlarda en çok araştırılan sağlık sorunlarından biri oldu. Peki insanların merak ettiği bu sorunun cevabı nedir? Hipotermi nedir, tedavisi var mı? Hipotermi ölüm ne demek?
Hipotermi insanlar tarafından çokça merak edilen sağlık sorunları arasında yer almaktadır. Son zamanlarda hipoterminin ne olduğu hakkındaki araştırma oranlarında gözle görülebilir bir fark var. Hipoterminin ne olduğunu eğer sizlerde merak ediyor iseniz sizler için makalemizde bu sefer de bunu konu aldık. İşte hipoterminin ne olduğu, öldürücü mü değil mi, tedavi edilir mi, bu durum karşısında ne yapılmalı, sorularının cevapları hakkında merak edilen tüm detaylar makalemizde sizler için derlendi.
Hipotermi kelimesini daha önce duymuş olmanız muhtemel. Bu kelimeyi bir film ve benzeri eğlence içeriğindeki bir senaryoda da duymuş olabilirsiniz. Soğuk su ve soğuk hava ile ilişkilenmiş bir sözcüktür. Çoğu insanın aklına soğuk su gelir hipotermi denince. Bu kelimenin anlamı genel itibari ile vücut ısısında ani düşüş ile ortaya çıkan tıbbı sorun anlamına gelmektedir. Aynı zamanda hipotermi kelimesi Fransızca kökenli bir kelimedir. Çok fazla soğuk havaya uzun süre maruz kalma nedeniyle vücut için gerekli olan ısının yetersiz olmasıyla oluşan vücudun çok soğuması durumudur. Bir insan vücudunun sahip olması gereken vücut ısısı 36-37 derecedir. Vücut ısısı bu sıcaklığın altına düştüğünde kişide geveleyerek konuşma, titreme, nefes alışın yavaşlaması veya uyuşukluk gibi bazı belirtiler ortaya çıkmaktadır.
Hipoterminin olduğu esnada vücuttaki kaybedilen ısı en çok baş ile boyun bölgesinden olduğundan bu kısımlar iyice ısıtılmalı ve kapatılmalıdır. Atkı, bere şapka veyahut da eğer elde bulunuyorsa kar maskesi takılmalıdır. Vücut ısısı olabildiğince korunmalı ve sıcak kalmaya çalışılmalıdır. Eğer mümkünse hipotermideki kişi oda sıcaklığında bir yerde tutulmalı. Elde bulunuyor ise elektrikli battaniye eğer yoksa normal bir battaniye aracılığıyla ısı korunmalı ver arttırılmalıdır. Battaniye bere ve atkının kuru olması çok büyük bir önem arz etmekte. Kişi bu aşamalar yapıldıktan sonra en kısa sürede doktora götürülmelidir.
Bu sınıflandırma sistemine İsviçre derecelendirme sistemi denir ve iç organların sıcaklıktan etkilenme durumuna ve bu sıcaklıklara karşı verdiği tepkilere göre bir sınıflandırma yapılır.
Hafif Hipotermi: Hafif hipotermi belirtileri, vücut ısısının 32,2 ve 35 dereceleri arasına düştüğü durumlardır. Bu hipotermi türünde vücudun soğuğa karşı kendini korumak amacıyla tepki verdiği ve ısı üretmeye çalıştığı görülür. Vücudun ısı üretme çalışmaları sırasında ise tansiyon yükselebilir ve sonucunda hipertansiyon oluşur, kalp atımı sayısı artar buna taşikardi denir, nefes alışverişinde hızlanma olur (taşipne) ve vazokonstrüksiyon denen yani damarların büzülmeye başlaması gözlenir.
Orta Dereceli Hipotermi: Bu hipotermi türünde vücut sıcaklığı artık 28 derece ve 32,2 dereceleri arasına inmiştir. Hafif hipotermide soğuğa karşı ısı üretmeye çalışan vücut mekanizmaları artık yetersiz hale gelmeye başlar ve yavaş yavaş bu tepkiler durma seviyesine gelir. Vücudun karşı koyma mekanizmalarının yetersiz hale gelmesiyle birlikte vücutta ısı kaybı iyice artar ve hipotermiye bağlı belirtilerde şiddetlenme görülür.
Şiddetli Hipotermi: Vücut sıcaklığının artık ölümcül derecede azalarak 28 derecenin altına kadar indiği hipotermi türüdür. Bu derecelere inmiş olan vücutta sistemlerde veya organlarda iflas etme gibi büyük problemler oluşarak ölümler gerçekleşebilir. Şiddetli hipotermi sonrası hayatına devam eden kişilerde de ciddi problemler bırakabilir.
Soğuk havaya veya soğuk bir ortama uzun süre tolere edilemeyecek bir pozisyonda maruz kalmak,
Yaşanılan ortamın oldukça soğuk olması,
Karlı ve çok soğuk olan havalarda kaza geçirilmesi,
Vücutta oldukça büyük genişliklere sahip olan yanıkların bulunması,
Sıcak veya soğuk hava fark etmeksizin su içinde uzun süre vakit geçirmek veya soğuk suya düşmek,
Havanın soğukluğuna uygun olarak seçilmemiş olan kıyafetler,
Vücudun soğuk yüzeylerle uzun süre temasta bulunması,
Islak olan kıyafetlerin uzun süre vücutta kalması ve o kıyafetlerin vücut üzerinde kuruması,
Kişinin ihtiyaçları ile orantılı şekilde yani doğru ve yeterli şekilde beslenmemesi,
Yorgunluk hali,
Rüzgarın soğuk şekilde ve sert olarak estiği bir yerde uzun süre bulunmak veya ıslak durumdayken üzerine rüzgarın esmesi,
Alkol tüketmek,
Uyuşturucu özellikli bitki veya ilaç gibi maddeleri kullanmak olarak sayılabilir.
Vücut ısısını dengeleme ve düzenleme işlevi az olduğu için yaşlılarda veya bebeklerde hipotermi riski daha yüksektir,
Kişinin yorgun olması durumunda vücut ısısının düşmesine karşı ısıyı yükseltme yeteneği azalır. Bu nedenle yorgun kişiler için hipotermi daha büyük bir risk taşır.
Şizofreni, bipolar bozukluk, demans gibi ruhsal sağlık problemleri olan kişiler sıcaklığa uygun bir şekilde giyinemeyebilirler ve bu nedenle hipotermiye yakalanma olasılıkları daha fazladır. Aynı zamanda bu kişiler bazen hislerini de fark edemeyebilir yani üşüdüğü durumda dahi üşüdüğünü fark etmeyerek bir önlem almadan orada uzun süre durabilir bu nedenle de bu şekilde ruhsal sağlık problemleri olan kişilere dikkat etmekte fayda vardır.
Alkol kullanımı da kısa bir süreliğine sıcak hissetmeyi sağlasa da sanılanın aksine kana karıştıktan sonra damarların genişlemesine yol açarak ayak tabanlarından ısının hızlı şekilde kaybolmasına neden olur yani herhangi bir hipotermi durumunda kişiye ısınması amacıyla alkol içirmek oldukça tehlikelidir.
Uyuşturucu kullanımı sonrasında zihinde bir bulanıklık yaşanması ve her şeyin net şekilde hatırlanmaması soğuğa karşı duyarsızlaşmaya böylece de hipotermi oluşumuna neden olur. Ayrıca uyuşturucu maddelerin de aynı alkolde olduğu gibi damar genişletici etkisi vardır böylece ayak tabanlarında ısı kaybını arttırırlar.
Felçli kişiler, beslenmeye bağlı his kaybı, omurilikte herhangi bir zedelenmeye bağlı olarak gelişen his kaybı, yanıklar nedeniyle ortaya çıkan his kaybı gibi durumlarda da kişi soğuğa karşı duyarsız hale gelebilir ve vücut ısısının git gide düştüğünü fark etmeyebilir. Bu durumda olan kişilerin de oldukça dikkat etmesi önemlidir.
Antidepresan sınıfında bulunan ilaçlar veya antipsikotik ilaçlar da vücudun sıcaklık dengesini ayarlayabilme yeteneğine etkide bulunabilir.
Kişilerde bulunan bazı kronik rahatsızlıklar da soğuk havanın algılanmasında problemler oluşturabilir.
·Aşırı derecede titreme hali,
Soluk alış-veriş hızında git gide yavaşlama görülmesi,
Konuşma fonksiyonlarında bozulma sonucunda konuşmanın yavaşlaması hafif hipotermi belirtileri arasında sayılabilir.
Hipotermi şok oluşması,
Geçici hafıza kayıpları yaşanabilmesi ve buna bağlı olarak gelişen kafa karışıklığı durumu,
Zayıf nabız alınması,
İleri seviyesinde bilinç kaybı oluşması şiddetli hipotermi derecesi durumunda görülen belirtilerdir.
Aşırı yorgunluk durumunun gözlenmesi,
Cilt renginde solgunlaşma ve cildin zaman geçtikçe soğuması,
Ses kısıklığı,
Baş dönmesi,
Işığa tepki veremez duruma gelmesi gibi belirtiler ise orta hipotermi belirtilerine örnek verilebilir.
Hipotermi geçirdiği tespit edilen kişi görüldüğünde diğer acil durumlarda olduğu gibi ilk olarak 112’yi aramakta fayda vardır. Kişinin acil tıbbi müdahaleye ihtiyacı olması durumunda en sağlıklı müdahale yapılacaktır.
İlerlemiş hipotermide solunum sistemi ve kalp de etkilenebildiği için kişinin solunumu ve kalp atımı kontrol edilmelidir ve gerekli durumda, bilindiği takdirde kişiye kalp masajı yapılmalıdır.
Hastanın vücut sıcaklığının normale dönmesini sağlamak amacıyla hasta daha sıcak ve kuru bir ortama taşınmalıdır.
Hastanın üzerinde eğer ıslak giysiler bulunuyorsa bu ıslak giysiler kuruları ile değiştirilmelidir ve hastanın vücut yüzeyi de kurulanmalıdır.
Hastanın bilincinin açık olması durumunda ısı kaybını önlemek amacıyla kişiye sıcak çay içirilebilir ve enerji vermesi amacıyla da çikolata benzeri yiyecekler yedirilebilir.
Hipotermi geçiren hastayı direk sıcak banyoya sokmak gibi aniden ısıya maruz kalmasına neden olan acil müdahaleler oldukça yanlıştır.