Rize Haber
Rize
Kapalı
11°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Rize
00:00:00
İmsak vaktine kalan
Ara

Hukuk Fakültelerinin Örneği: Gereği Düşünüldü

Av Remzi Kazmaz’ ın kaleme aldığı Gereği Düşünüldü kitabı bugün Hukuk fakültelerinde İnsan Hakları ve Hukuka Aykırılıklar Konusunda zaman zaman örnek gösteriliyor.

Avukat ve yazar Remzi Kazmaz’ın 30 yıl önce kaleme aldığı Gereği Düşünüldü adlı kitabı, bugün dahi hukuk fakültelerinde insan hakları ve hukuka aykırılıklar konusunda önemli bir kaynak olarak örnek gösterilmeye devam ediyor. Kazmaz’ın İstanbul Gazi Mahallesi’nde yaşanan olaylar ve bu olaylarda hayatını kaybeden Alevi yurttaşların davasını ele aldığı eser, hukuki süreçlerin perde arkasını çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor.
Kitap, hukuk tarihine "kara bir leke" olarak geçen Gazi Mahallesi davasının duruşmalarını detaylı bir şekilde aktarırken, insan hakları ihlalleri ve hukuksuzluklarla mücadelede önemli bir belge niteliği taşıyor. Remzi Kazmaz, eserinde hem bir avukat hem de bir yazar olarak, yaşananların hukuki boyutlarını ve toplumsal etkilerini titizlikle işliyor.
Akademik çevreler ve hukukçular arasında insan hakları mücadelesinin sembollerinden biri olarak kabul edilen Gereği Düşünüldü, hukuk fakültelerinde derslerde ve tartışmalarda sıkça referans alınıyor. Kitabın, hukukun üstünlüğü ve adalet arayışı gibi evrensel temaları ele alış biçimi, yeni nesil hukukçular için ilham kaynağı olmayı sürdürüyor.
30 yıl önce yazılmış olmasına rağmen güncelliğini koruyan bu eser, Türkiye’de insan hakları ve hukuk mücadelesinin zorlu yolculuğunu anlamak isteyenler için vazgeçilmez bir kaynak olarak değerlendiriliyor.