Tarih: 24.12.2024 21:42

İstanbul - Bakan Şimşek: Bütçe disiplinini 2025 itibariyle tesis etmiş olacağız

Facebook Twitter Linked-in

Kübra SONKAYA- Fırat ALKIZ/ İSTANBUL,(DHA)- HAZİNE ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 4. Finansın Geleceği Zirvesi’nde konuştu. Bakan Şimşek, “Bütçe disiplinini deprem yaralarını sararken tesis ettik. Bütçe görüşmelerine de söyledim, bugünkü fiyatlarla 2 yıllık deprem için bütçeden tahakkuk eden miktar, 2.6 trilyon lira. Bunu cari kura bölünce neredeyse 75 milyar dolarlık bir rakam ediyor. Yani dünyanın en güçlü ülkeleri bile bu türden büyük bir doğal afet karşısında bayağı etkilenirdi. Biz de etkilendik ama ona rağmen şu anda bütçe disiplinini 2025 itibari ile tesis etmiş olacağız" dedi.

HAZİNE ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Eyüp’te düzenlenen 4. Finansın Geleceği Zirvesi’ne katıldı. Ekonomi alanında faaliyet gösteren bir derginin düzenlediği programda Bakan Şimşek, sektör paydaşlarıyla bir araya geldi. Programda katılımcılara hitap eden Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, “Türkiye'nin ana ticaret ortaklarımız Avrupa Birliği, Orta Doğu, Kuzey Afrika, Orta Asya gibi bölgelerde ekonomiler canlanacak. Bu bizim öngörümüz değil, küresel kuruluşların öngörüleri. Türkiye için iyi bir gelişme. İkincisi, küresel dezenflasyon; yani dünyada enflasyon düşüyor ve dolayısıyla küresel finansal koşullar daha destekleyici hale geliyor. Bu da Türkiye açısından olumlu" dedi.

‘JEOPOLİTİK GERGİNLİKLER VAR AMA FİNANSAL PİYASALARDA STRESE YOL AÇMIYOR’

Türkiye'nin stratejik öneminin yeni yılda artacağına dikkat çeken Bakan Şimşek, “Emtia fiyatlarında bir artış öngörülmüyor, bu da bizim için destekleyici. Son olarak ciddi jeopolitik gelişmeler var. Ticarette parçalanma riskleri var. Yani korumacılık riskleri var. Fakat Türkiye’nin artan bir stratejik öneminin ön plana çıktığı bir yıla girmek üzereyiz. Türkiye'nin zaten stratejik önemini biliyoruz ama dünyada da daha çok takdir edilecek. Bu sadece güneyimizdeki gelişmelerle ilişkili değil. Dolayısıyla büyük resim, böyle bir resim. Küresel ticarette 2023'e göre bir toparlanma var, devam etmesi bekleniyor. Belirsizlikler var, ama öngörüler bu yönde. Özellikle bizim ana ticaret ortaklarımız Avrupa Birliği, Orta Doğu, Kuzey Afrika'da 2023'e göre 2024'e göre 2025'te daha yüksek bir büyüme öngörüsü söz konusu. Yine küresel enflasyon aşağı iniyor, bu da küresel finansal koşulları iyileştiriyor. Bu da, Orta Vadeli Programı destekleyici bir durum. Jeopolitik gerginlikler var ama finansal piyasalarda strese yol açmıyor. Uzun vadede küresel ekonomiyi bekleyen ciddi yapısal konular var. Bunlara kolaycı çözümler yok. Bu sorunları neden dikkatinize getiriyorum? Asla kötümse olmayın" diye konuştu.

‘DÜNYADA CİDDİ BİR BORÇLULUK SÖZ KONUSU’

Uzun vadede küresel ekonomiyi bekleyen ciddi yapısal konular bulunduğunun ve bunlara kolaycı çözümler olmadığının altını çizen Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, "Küresel büyüme, küresel finansal kriz öncesi güçlüydü. Küresel finansal kriz sonrası düşük bir patikaya oturdu. Muhtemelen bu düşük büyümeden zor çıkarız. Çünkü küresel ticaret, küresel büyümenin önemli motorlarından bir tanesi. Küresel ticarette maalesef korumacılık, yani fragmantasyon dediğimiz parçalanma devam ediyor. Bu da büyümeyi sınırlıyor. Dünyada ciddi bir borçluluk söz konusu. Küresel milli gelire oran olarak küresel borç yüzde 300'lerin üzerinde. Faiz düşükken borç belki çok önemli bir sorun değil, ama uzun vadeli faizler yüksek seyrederken o zaman soruna dönüşebiliyor. Bir çok ülkede bu sorun var. Fakat Türkiye toplam borçlulukta veya kamu borçluluğunda milli gelire oran olarak dünyanın en iyi ülkeleri arasında" dedi.

‘TÜRKİYE’NİN KAMU BORCUNUN MİLLİ GELİRE ORANI YÜZDE 26 İKEN BİZE BENZER ÜLKELERDE YÜZDE 70 CİVARI’

Türkiye'de nüfusun yarısını kadınların oluşturduğuna işaret eden Bakan Mehmet Şimşek, “Gelişmekte olan ülkelerde ortalama toplam borcun milli gelire oranı Türkiye’de yüzde 95'ken, bize benzer ülkelerde ortalama yüzde 245. Türkiye’nin kamu borcunun milli gelire oranı yüzde 26'yken, bize benzer ülkelerde yüzde 70 civarı. Dünya nüfusu çok hızlı yaşlanıyor. Bizde de doğurganlık oranı çok dramatik şekilde düşmeye başladı. Ona yönelik tedbirler alacağız, reformlar yapacağız. Yine de çalışma çağındaki nüfus itibarıyla Türkiye kendisine benzeyen ülkelere, yani orta üst gelir grubu ülkelere göre hala çalışma çağındaki nüfusun arttığı bir ülke. Kadınlar arasında işgücüne katılım oranı Türkiye'de maalesef düşük. OECD ortalamasına çıkacak olursak ki, çıkmak için de reform yapacağız, Türkiye'nin o anlamda demografik avantajı devam edecek" şeklinde konuştu.

‘DEPREM İÇİN BÜTÇEDEN TAHAKKUK EDEN MİKTAR BUGÜNKÜ FİYATLARLA 2.6 TRİLYON TL’

Orta Vadeli Programın sonuçlarına değinen Şimşek, “Bu programın tek bir hedefi var sürdürülebilir yüksek büyüme ve bunun daha adil bir şekilde dağılımı. Peki bunu nasıl başaracağız? Enflasyonu düşürerek, fiyat istikrarı ve mali disiplini sağlayarak, sürdürülebilir cari açığı yakalayarak başaracağız. Çünkü makro finansal istikrarın tesis edilmesi gerekiyor. Esas olarak yapısal dönüşümle rekabet gücünü ve verimliliği artırarak başaracağız. Dolayısıyla gördüğünüz gibi çok da karmaşık bir resim değil, basit. Peki ne kadar mesafe kat ettik? Birincisi, bu program sayesinde Türkiye’de kırılganlıkları azalttık. Makro finansal istikrarı tesis ettik. Gideceğimiz yol var, ama bu önemliydi. Yani ödemeler dengesi risklerini, enflasyonun kontrolden çıkma risklerini, bunların hepsini daha yönetilebilir bir noktada tuttuk. Bütçe disiplinini deprem yaralarını sararken tesis ettik. Bütçe görüşmelerine de söyledim, bugünkü fiyatlarla 2 yıllık deprem için bütçeden tahakkuk eden miktar, 2.6 trilyon lira. Bunu cari kura bölünce neredeyse 75 milyar dolarlık bir rakam ediyor. Yani dünyanın en güçlü ülkeleri bile bu türden büyük bir doğal afet karşısında bayağı etkilenirdi. Biz de etkilendik ama ona rağmen şu anda bütçe disiplinini 2025 itibari ile tesis etmiş olacağız" ifadelerini kullandı. (DHA)




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —