Betsmove jojobet giriş
Rize
Açık
26°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
RİZE
00:00:00
İmsak vaktine kalan
Ara
53 HABER GAZETESİ GÜNCEL İstanbul- Moda Sahili'nde denizanası müsilajı

İstanbul- Moda Sahili'nde denizanası müsilajı

İstanbul- Moda Sahili'nde denizanası müsilajı

Dilara ŞAHİN- Harun ŞAHBAZOĞLU, (DHA)- MARMARA Denizi'nin farklı bölgelerinde, 'deniz salyası' olarak bilinen müsilaj belirtilerinin görülmesi çevredekileri endişelendirdi. Adalar açıklarında başlayan ve giderek yayılan denizanalarının oluşturduğu müsilaj, Kadıköy Sahilleri'nde de deniz yüzeyini kapladı. Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Üyesi Dr. Erol Kesici, "Marmara Denizi gittikçe asitleşmekte. Burada gördüğümüz denizanaları 150 milyon yaşında. Bitki ve hayvan dengesi dediğimiz denge bozulmuş. Bu da denizanalarının oluşturmuş olduğu müsilaj. Her tarafı salya kaplamış. Denize yatırım yapmanız gerekir. Bilim insanları da söylüyor demek ki deniz alarm veriyor" dedi.

Marmara Denizi'nde büyük bir çevresel sorun haline gelen müsilaj, deniz yaşamını olumsuz etkilemeye devam ediyor. Kısa süre önce Kadıköy Moda Sahili'nde 'deniz salyası' olarak bilinen müsilaj belirtileri görüldü. Denizanalarının kıyıya vurup, su yüzeyini kaplaması çevrecileri ve vatandaşları endişelendirdi. Kış mevsiminde denizanası istilasının kirliliğin denizin yüzeyine vurması sonucu meydana geldiğini ifade eden Su Bilimci Dr. Erol Kesici, "Marmara Denizi'nin artık yok olduğunu gösteren bir manzara var. Manzara korkunç. Denizanaları buranın doğal canlılarıdır ama bu şekilde buluşları, kirlilik getirişleri denizin direncinin yok olduğunun göstergesidir. Burada eski tür balıklar olmuş olsaydı bu denizanaları onlar tarafından tüketilecekti. Biyolojik çeşitlilik yok olduğu için ekosistem göçtüğü için ve yine aynı şekilde besin zincirini oluşturan yapılarda sorunlar meydana geldiği için bu kirlilik denizin yüzeyine uğruyor. Bu mevsimde kesinlikle normal bir durum değil" ifadelerini kullandı.

'DENİZ ALARM VERİYOR, SESİN DUYULMASI LAZIM'

Marmara Denizinin oksijensiz kaldığını ifade eden Erol Kesici, "Bunun mutlak suretle çözüm şekilleri var. Marmara Denizi'ne kesinlikle bir damla dahi olsa atık bırakmamamız gerekiyor. Yılda 5 milyon tona yakın atık bırakılıyor. Ne yazık ki literatürlere geçecek denizanalarının meydana getirmiş olduğu müsilaj. Ölüleriyle birlikte, dışarıya verdiği salgılarla birlikte ortamı tamamen oksijensiz bırakıyorlar. Alt taraftaki balıkların beslenmesini engelliyorlar. Aynı zamanda balıklar larva şeklindeyken o balıkların yavrularını da yiyorlar. Artık denizde alarm veriyor. Bilim insanları da söylüyor demek ki deniz alarm veriyor. Artık bu sesin duyulması lazım. Marmara Denizi artık dayanamıyor. İçinde balık kalmamış, midye kalmamış, temizleyici unsurlar kalmamış. Bu kirliliğin göstergesi başka hiçbir şey değil bunlar" diye konuştu.

'BALIK TÜRLERİNİ ARTTIRMAMIZ GEREKİYOR'

Kıyılardan dip temizliği yapılması ve Marmara Denizi'ne özgü balık türlerinin çeşitlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Kesici, "Marmara hepimizin ve dünyanın en önemli yerlerinden bir tanesi. Şurada, bu manzaranın İstanbul Boğazı'nda, İstanbul'da gözükmesi gerçekten bizi çok üzüyor. Turistik bir yer burası. Hangi turist bu manzaradan veya hangi insan bu manzaradan hoşlanabilir. Baktığınız zaman en güzel sahillerden bir tanesi. Denizin eski biyolojik çeşitliliğini kazandırmamız gerekiyor. Çok zor değil. Önce kıyılarda dip temizliğini yapmamız gerekiyor. Ondan sonra buraya özgü olan balık türlerini daha çok artırmamız gerekiyor. Şunu lütfen unutmayalım, burası su birikintisi değil. Marmara Denizi benim gibi bir canlı varlık. İçimde organlarım var. Marmara Denizi'nin de organları, balıkları, midyeleri var, deniz eniştesi dediğimiz bitkileri var. Fitoplanktonları, zooplanktonları var. Onlar, denizin bedava temizlik işçileri" ifadelerini kullandı.

'MARMARA DENİZİ ÖLMEKTE'

Denizanalarının oluşturduğu müsilajın denizin dengesinin bozulduğunun işareti olduğunu ifade eden Kesici, "Marmara Denizi gittikçe asitleşmekte. Bu canlılar, buradaki gördüğümüz denizanaları 150 milyon yaşında. Denge bozulmuş. Bitki ve hayvan dengesi dediğimiz denge bozulmuş. Bu da denizanalarının oluşturmuş olduğu müsilaj. Her tarafı salya kaplamış. Denize yatırım yapmanız gerekir. Denizi sevmemiz gerekir. İnsanlarımızı öğretmemiz gerekir. Her şeyden önce 'bu niye böyle oldu?' diye sorgulasınlar. Diyor ki 'hocam bu bir doğa olayıdır' Hayır bu doğa olayı değil. Doğanın tepkisidir. Bu insanın olayıdır. İnsanın denizleri yok etmesinin sonucudur. O nedenle kirletmeyelim. Marmara Denizi ölmekte. Marmara denizi, 'Ben çok hastayım, hastalığım dışarı vuruyor. Ne olur bana yardımcı olun. Bu gelişen teknolojide yardımcı olmanız gayet kolay. Yeter ki isteyin' diyor" şeklinde konuştu.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *