İstanbul-Sancaktepe'da havalı tüfekle vurulan kedi tedavisinin ardından evine döndü
Gamze EĞRİ-Murat SOLAK-Vehbi DEMİR / İSTANBUL, (DHA) SANCAKTEPE'de bulunan bir fabrika bahçesinde bakılan 2 yaşındaki Felix adlı kediye, kimliği belirsiz bir kişi tarafından havalı tüfekle ateş edildi. Omuriliğine saçmalar saplanan kedi, uzun süren tedavisinin ardından evine döndü.
Olay, 6 Temmuz Cumartesi günü Sancaktepe Yenidoğan Mahallesi'nde yaşandı. İddaya göre; bir tekstil firmasına ait fabrikanın bahçesinde bakılan 2 yaşındaki Felix adlı kedi, kimliği belirsiz bir kişi tarafından havalı tüfekle vuruldu. Vücuduna 6 saçma isabet eden kedi, ağır yaralandı. Kedinin süründüğünü gören iş yeri sahibi, durumu ortağına haber verdi. Araçla ezildiği düşünülen kedinin veterinere götürüldüğünde, çekilen röntgenlerin ardından tüfekle vurulduğu ortaya çıktı. 6 saat süren ameliyatın ardından kedinin omuriliğine isabet eden saçmalar çıkarıldı. Uzun süren tedavi sürecinin ardından Felix adlı kedi, evine geri döndü. Hala yürümekte güçlük çeken kedinin tedavisinin devam ettiği öğrenildi.
İş yeri sahibi Hakan Bilici, "Biz tekstille ilgileniyoruz. Pazar günü yaklaşık bir ay önce iş ortağım Aslan Bey beni aradı. Pazar akşamı şirketin bu fabrikasında yaşayan bir kedimiz var. 'Ezildi' dedi herhalde sürünerek duruyor yerinde. Dedim ki çok kötü bir durum veterinere götürelim. Götürdü ve demişler ki röntgen çekilince havalı tüfekle vurulduğu anlaşıldı. Ve bu yavrucağın da röntgeninde 6 tane saçma bulundu ve bunlardan 4 tanesi omuriliğini delmişti. Ve nihayetinde biz de çevremizde olan çok iyi bir cerrah bir veteriner arkadaşımızı arayarak ameliyata aldık ve yaklaşık 2 haftadır da rehabilite edildi. Son durum, yaşıyor. Toparlamaya çalışıyoruz. Bildiğimiz kadarıyla civcivlerimi yiyor diye böyle bir konuşma yapılmış. Biz henüz bir şikayette bulunmadık. Öncelikle hedefimiz yavrucağın iyileşmesi. Ama böyle bir şüphe var yani. Biz direkt suçlamıyoruz ama konuşulan konu buydu. Biz de bununla ilgili zaten gerekli araştırmaların yapılmasını isteyeceğiz." dedi.
Bilici, "Biz de bir canlıyız. İnsanlar da bir canlı. Biz bir şeyin hakimi değiliz. Biz karar verici de olamayız. Allah da değiliz biz. Canların hepsiyle yaşamak durumundayız. Bizim en büyük problemimiz millet olarak kendimizi bile sevmiyoruz. Biz nasıl bu hayvana bunu yapabiliriz. Bir melek yani, şuna bir yemek vermek yerine canına kıyıyoruz. Ve maalesef bunların cezasını bu dünyada, öbür dünyada Allah verecek diye düşünüyorum. Ölümden döndüden de beter. Bakın şu anda oynuyor. Onun için harcanan para, emek, üzüntü, bunların hiçbirinin önemi yok. Önemli olan bu canlının bu hale gelmemesi. Amacımız bu. Bir beklentimiz yok zaten bununla ilgili. Bizim yaklaşık 1-2 aylık sürecimiz var tekrar iyileşebilmesi için. Çok iyiye gidiyor. Ama bunu biraz imkanımız olduğu için buraya getirebildik. Ya bu olmasaydı onlarca hayvan ne hale gelirdi. O yüzden toplum olarak yasaya gerek yok. Bizim canlılarla yaşamayı öğrenmemiz lazım." diye konuştu.
Görüntü dökümü:
---- ---- ---- ---- ---
-Kedinin sağlıklı görüntüsü (cep telefonu)
-Kedinin evindeki görüntüsü (cep telefonu)
-Kediden görüntüler
-İşyeri ortağı ile röp
-Kedinin vücuduna saplanan saçmaların röntgen fotoğrafları
-Genel ve detay
9549,89%1,94
34,54% 0,18
36,00% -0,62
3005,99% 1,50
5006,70% 1,01
Rize
23.11.2024