İstanbul medeniyetler tarihi, binlerce yıllık geçmişi, her dönem birbirine aktarılarak gelen zengin yapısıyla dünyanın kültür başkentlerinden biridir. Ulaşım olanaklarının günümüzdeki kadar gelişmediği dönemlerde iki kıtayı birbirine bağlayan İstanbul Boğazı sayesinde uzun yıllar medeniyetler bu coğrafyada yerleşme kurmuş, her geçen zaman katlanarak bölgenin gelişim göstermesini sağlamıştır.
Avrupa ve Anadolu Yakası olarak ayrılan şehir köklü tarihi sebebiyle zengin bir kültüre, mimariye ve etnik yapılaşmaya sahiptir. Bu nedenle her iki yakada da zamanla tarih kokan sokaklar, medeniyetlerden izler ve mimari yapılar artmıştır. Beşiktaş, Karaköy, Sirkeci, Bebek, İstinye ve Sarıyer gibi popüler birçok semti bulunduran İstanbul Avrupa Yakası’nda gezilecek yerler kısa bir tatille keşfedilemeyecek kadar fazladır.
Tarihi atmosferi, kent ormanları, mimari yapılar ve tadılması gereken lezzetlerle Avrupa Yakası’nda oldukça keyifli ve verimli bir gezi gerçekleştirmeniz mümkün. Bizans Dönemi’nden sonra Osmanlı’nın da en çok önem verdiği yerlerden biri olan Avrupa Yakası keşfedilecek çok sayıda lokasyonla tüm ziyaretçilerini kendine hayran bırakıyor.
İstanbul Avrupa Yakası otelleri ile gezeceğiniz lokasyonlara yakın otellerden yana tercih yaparak gezinizi ulaşım ve vakit açısından daha verimli kılabilirsiniz.
Yerebatan Sarnıcı
1985 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesine alınan Yerebatan Sarnıcı sonsuzluğu çağrıştıran muhteşem mimarisiyle Bizans Dönemi yapılarından biridir. İstanbul’da bugüne kadar en iyi korunan sarnıçlar arasında yer alan yapı 140 metre uzunluk ve 70 metre derinlikle oldukça geniş bir alan kaplıyor. Yapı zemini sularla kaplı olduğu için dolaşım metal köprülerle gerçekleştiriliyor.
336 adet sütundan oluşan yapı 9 metre yüksekliğiyle ziyaretçileri büyülerken, son restorasyon çalışmasından sonra yapılan yeni aydınlatmalar sayesinde oldukça etkileyici fotoğraf çekimleri sağlıyor. Sarnıç, Ayasofya ve Cağaloğlu arasında yer alıyor. Yerebatan Sarnıcı’na giriş için yetişkinlerin 88 TL, öğrencilerin 33 TL, yabancı turistlerin ise 660 TL bilet ücreti ödemesi gerekiyor.
”Yerebatan Sarnıcı konum için tıklayın”
1661 yılında inşa edilen Mısır Çarşısı Eminönü’nde yer alıyor. Yapıldığı yıllarda şifa sağlayan bitkilerin satışları için dükkanlar yer aldığından Baharatçılar Çarşısı olarak da adlandırılıyor. Turistlerin ilk uğrak yerlerinden biri olan çarşı yüzlerce çeşit baharat, yöresel ürünler ve çiçek tohumu satışı yapan 100’den fazla dükkana ev sahipliği yapıyor.
18. yüzyılda Mısır’dan gelen baharatların satışı yapıldığı için Mısır Çarşısı ismini alan çarşıda binlerce çeşit kurutulmuş meyve, el yapımı yöresel ürünler ve tekstil ürünleri gibi alışverişler yapabilirsiniz. Dini veya resmi bayramlarda kapalı olan çarşıyı pazar günü hariç diğer günler 08.00-19.30 arasında, pazar günü ise 09.30-19.00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.
Osmanlı Dönemi’nde devletin yönetiminin yapıldığı saray aynı zamanda eğitim ve sultanların ikametgah yeriydi. 19. yüzyıla kadar saray olarak kullanılan yapı 1922 yılında Mustafa Kemal’in emri üzerine müze olarak kullanılmaya başlamıştır. Günümüzde de müze olarak kullanılan Topkapı Sarayı kutsal emanetler, padişah portreleri, Osmanlı Dönemi’ne ait eşyalar ve çeşitli ülkelere ait porselenlerin sergilendiği sayısız koleksiyona sahiptir.
Salı günleri ziyaret kapalı olan müzeyi diğer günler 09.00-18.45 arasında, kış sezonunda ise 09.00-16.45 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz. Fatih’te yer alan tarihi yapıyı gezdikten sonra İstanbul’un meşhur yemekleri için tarihi sokakları gezebilir, gezinizi daha keyifli hale getirebilirsiniz.
”Topkapı Sarayı konum için tıklayın”
Avrupa Yakası’nda manzara görsellerinde baş sırayı alan Galata Kulesi İstanbul’da görülmeye değer yapılar arasındadır. Tüm şehrin panoramik olarak izlendiği kule Bizans Dönemi’nden günümüze kazandırılan yapılardan biridir. Bizans Dönemi’nde ilk olarak ahşaptan yapılan kule yangında hasar görmesi sonucu sonraki dönemlerde Cenevizliler tarafından yığma taş yöntemiyle yeniden inşa edilmiştir.
Her gün 08.30-24.00 saatleri arasında açık olan kuleye İstanbul Müzekart’lılar ücretsiz girebilirken kartsız ziyaretçilerin giriş için 100 TL ödemesi gerekiyor. Kulenin dokuzuncu katında bir restoran da yer alıyor. İstiklal Caddesi’nden aşağıya inerek kuleye ulaşabilir, kulenin tepesinde yer alan restoranda yemek yiyerek İstanbul manzarasının tadını çıkarabilirsiniz.
”Galata Kulesi konum için tıklayın”
Yüzlerce çeşit konsept kafenin yer aldığı Balat kentleşme çalışmalarından sonra Sirkeci veya Karaköy gibi İstanbul’un çekim merkezlerinden biri olmuştur. Vintage mağazalarının çok fazla olduğu semt farklı konseptte hizmet veren kafeleriyle oldukça renkli sokaklara sahiptir. Tasarım dükkanlar, atölyeler ve renkli evlerin bulunduğu sokaklarıyla Balat, Avrupa Yakası’nın keşfedilmesi gereken lokasyonlarından biridir.
Renkli merdivenler, renkli sokaklar ve farklı dükkanlarıyla fotoğraf çekimleri için de ilginç manzaralar sunan Balat’ta İstanbul sokak lezzetlerini deneyebilir, yerel satıcılardan el yapımı takılar satın alabilir ve dekoratif manzarası içinde estetik fotoğraflar çekebilirsiniz. Ayrıca meşhur Agora Meyhanesi de Balat’ta yer alıyor.
”Balat konum için tıklayın”
İstanbul’da şehir karmaşasının olmadığı ender yerlerden biri de şüphesiz Belgrad Ormanı’dır. Kanuni Sultan Süleyman döneminde bölgeye yerleştirilen Belgrad halkı sebebiyle adını alan Belgrad Ormanı Sarıyer’de yer alıyor. Havanın sıcak ve güzel olduğu zamanlarda oldukça kalabalıklaşan orman özellikle sonbaharda en güzel zamanına ulaşıyor. Ormana kalabalığın daha az olduğu ve sonbaharın renk cümbüşünün oluştuğu zamanda gitmenizi öneriyoruz.
Belgrad Ormanı’na Bahçeköy tarafından geldiğinizde ikiye ayrılan yolun bir tarafı tarihi bentlere, diğer tarafı fotoğraf çekimleri için yoğun olarak kullanılan üçgen eve ve yürüyüş yoluna çıkıyor. Orman içinde piknik alanları, küçük göletler ve bir adet kafe bulunuyor. Giriş ücretleri yaya, özel araç veya otobüsle gelme durumunuza göre değişiyor.
”Belgrad Ormanı konum için tıklayın”
Taksim Meydanı’nın bulunduğu lokasyonda yer alan İstiklal Caddesi İstanbul’un en kalabalık ve turistik yerlerinden biridir. Günün her saati binlerce insanın yürüdüğü caddede çok sayıda alışveriş dükkanı, bar, kafe, restoran ve müze bulunuyor.
Kompakt yapılaşmanın küçük bir şehir izlenimi yarattığı caddeyi gezerken Sent Antuan Kilisesi, Galatasaray Lisesi ve Yapı Kredi Müzesi gibi yapıları mutlaka ziyaret etmelisiniz. Kültürel yapının merkezi olan İstiklal Caddesi’ne ulaşmak için nostaljik tramvayı veya yokuş çıkmak istemiyorsanız Galata ve İstiklal Caddesi arasında çalışan feniküleri tercih edebilirsiniz. Farklı semtlerden ulaşım için Taksim’e giden otobüs veya minibüsleri de ulaşım için kullanabilirsiniz.
”İstiklal Caddesi konum için tıklayın”
Sultanahmet Meydanı’nın bir tarafında Ayasofya diğer tarafında ise Sultanahmet Camii konumlanıyor. Fatih’te yer alan cami 1609 yılında Mimar Sinan’ın öğrencisi tarafından tasarlanmıştır. Ayasofya mimarisinden esinlenerek yapılan caminin çevresinde türbe, hamam, imaret, çeşme ve darüşşifa yapıları yer alıyor.
Osmanlı cami mimarisinin klasik yapılaşmasına sahip olan Sultanahmet Camii İznik çinisi ve ahşap işçilikle üretilen duvarlarıyla görülmeye değer yapılardan biridir. Cami aynı zamanda ibadet yeri olarak da kullanıldığı için ziyaretçilerin belirlenmiş kurallara uyması gerekiyor. Camiyi gezerken aynı zamanda meydanda yer alan Ayasofya ve diğer tarihi yapıları da gezebilirsiniz. Sabah namazı vaktinde açılan cami yatsı namazından sonra ibadete ve ziyarete kapatılıyor.
”Sultanahmet Camii konum için tıklayın”
Fatih’te yer alan Bizans Dönemi yapılarından bir diğeri Ayasofya’dır. Görkemli mimarisiyle şehrin en tarihi yapılarından biri olan Ayasofya 537 yılından bugüne kadar aldığı hasarlar onarılarak gelmiştir. Hasar tamirlerinden sonra farklı yıllarda yeniden oluşan hasarlar en son Mimar Sinan’ın yaptığı desteklerle sağlamlaştırılmış, ufak farklı hasarları olsa da onarımlarla günümüze kadar gelmiştir.
1935 yılından 2020 yılına kadar müze olarak kullanılan Ayasofya günümüzde cami olarak kullanılmaktadır. Büyüklüğü ve ihtişamlı mimarisiyle sanat yapıtları arasında yer alan Ayasofya Camii içinde figürlü ve figürsüz mozaikler, galeri katı, papaz odaları ve 1. Mahmud kütüphanesi gibi alanlar bulunmaktadır. İbadet saatleri içinde camiyi ziyaret edebilirsiniz.
Sarıyer ilçesinde bulunan Garipçe Köyü doğal güzellikleri sayesinde öne çıkıyor. Bunun yanında tarihi dokuya da sahip olan bu özel köy, Karadeniz sahilinde yer aldığı için doğa severlerin ilgisini çekiyor. Huzurlu atmosferinin yanı sıra doğal güzelliklerin kolayca görünebileceği manzarasıyla dikkat çekmeyi başarıyor. Özellikle bu bölgede eski İstanbul evlerini ziyaret edebilir ve dar sokaklar ile taş binalar ile geleneksel İstanbul’u yakından görebilirsiniz. Aynı zamanda restoran ve kafeleriyle de misafirlerine zengin çeşitlilik sunan Garipçe, farklı lezzetleri de deneyebilmeniz için imkan tanıyor. Son dönemlerde gelişen turizm olanakları sayesinde bölgede konaklama çeşitliliğin de artması sayesinde dilerseniz bölgede konaklama seçeneklerini de değerlendirebilirsiniz.
”Garipçe Köyü konum için tıklayın”
1850’li yıllarda inşa edilen Dolmabahçe Sarayı Beşiktaş’ta yer alan tarihi yapılardan biridir. Saltanatın kaldırılma sürecine kadar dönem padişahları ve halifeye ev sahipliği yapan saray 1924 yılında Mustafa Kemal tarafından da kullanılmış, 1984 yılında müzeye çevrilmiştir. Geleneksel Türk evi mimarisi üzerine Barok, Ampir ve Rokoko akımlarından izler taşımaktadır.
Pazartesi günleri ziyarete kapalı olan sarayı diğer günler 09.00-16.00 arasında ziyaret edebilirsiniz. Selamlık bölümünün giriş ücreti 90 TL’dir. Eğer Harem Bölümü’nü de gezmek isterseniz 140 TL’ye kombine bilet alarak müzenin her iki alanını da gezebilirsiniz. Müze içinde fotoğraf veya video çekimine izin verilmiyor.
Fatih’te yer alan kapalı çarşı İstanbul’un tarihi ve kültürel mirasını en iyi yansıtan yapılardan biridir. İlk genişletme çalışmalarının Fatih döneminde yapıldığı çarşı Osmanlı Dönemi’nde önemli ticaret merkezlerinden de biriydi. II. Abdülhamit Dönemi’nde yangın ve depremlerden büyük hasar alan çarşı onarılmış ve günümüzdeki düzenine kavuşmuştur.
8 adet girişi bulunan kapalı çarşının girişlerine satılan ürünlerin türlerine göre zamanında Zenneciler, Kuyumcular ve Sahaflar gibi isimler verilmiştir. Kapalı çarşı içinde geleneksel ürünler, el yapımı sanat ürünleri, kıyafet veya takı gibi onlarca çeşit ürün satın alabilirsiniz. İstanbul’un tarihi ve kalabalık atmosferini en iyi yansıtan yapılardan biri olan kapalı çarşıyı pazar günleri hariç diğer tüm günlerde akşam 7’ye kadar ziyaret edebilirsiniz.
”Kapalı Çarşı konum için tıklayın”
Farklı ağaç ve bitki türlerinin yer aldığı arboretum bir botanik bahçesidir. Sarıyer’de Belgrad Ormanı’nın güneyinde yer alan Atatürk Arboretumu İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi’ne ait bir alan olsa da ziyarete açıktır. Alan içerisinde binden fazla bitki türü ve üç adet yapay göl bulunmaktadır.
Farklı bitki türlerini bir arada görmek ve İstanbul’un yeşil yüzüne yakından bakmak isterseniz bahçe içindeki yürüyüş yolunda gezintiye çıkabilirsiniz. Her mevsim bitki canlılığının farklı bir rengine tanıklık edeceğiniz arboretuma pazartesi günleri hariç diğer günler 09.00-17.00 saatleri arasında gidebilirsiniz. Giriş ücretleri hafta içi-hafta sonu ve öğrenci-yetişkin durumunuza göre değişmektedir. Öğrenciler hafta içi 2,5 TL, hafta sonu 7,5 TL; yetişkinler ise hafta içi 7,5 TL, hafta sonu 20 TL ücret ödeyerek giriş yapabilirler.
”Atatürk Arboretumu konum için tıklayın”
Hisar olarak tasarlanan yapı Fatih Sultan Mehmet döneminde Boğaziçi’nden geçen gemilerin kontrol edilmesi amacıyla yaptırılmıştır. İstanbul’un fethiyle zamanla önemini yitirmiş ve bir dönem devlet hapishanesi olarak kullanılmıştır. 1953 yılında restorasyon çalışmaları başlamış; 1968 yılından itibaren müze olarak ziyarete açılmıştır.
İçinde Rumeli Hisarı Müzesi’ne de yer veren hisarda fetih sembolleri, Osmanlı Dönemi savaşlarında kullanılan gülleler, toplar ve döneme ait taş eserler gibi koleksiyonlar sergilenmektedir. Boğazkesen Hisarı olarak da bilinen hisar Sarıyer’dedir. Rumeli Hisarı’nı gezmek istiyorsanız pazartesi günleri hariç diğer günler 09.00-17.00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz. Giriş için ise 130 TL ücret ödemeniz gerekiyor.
Haliç’in her iki yakasını birden görebileceğiniz Pierre Loti Tepesi muhteşem Haliç manzarası ve sakin atmosferiyle büyüleneceğiniz mekanlardan biridir. Tepeye teleferikle çıkabileceğiniz gibi Eyüp Sultan Türbesi’nin çıkışında yer alan mezarlık yolundan da gidebilirsiniz. Ancak yolculuğun da manzaralar eşliğinde geçmesini istiyorsanız teleferikle çıkmayı tercih edebilirsiniz.
İstanbul’daki romantik yerler arasında yer alan tepede aynı isimde bir kahve evi, hediyelik eşya dükkanları, farklı konseptte kafeler ve restoranlar yer alıyor. Karlı havalarda manzaranın mükemmellik seviyesini artırdığı Pierre Loti Tepesi’ni her mevsim ziyaret edebilirsiniz. Tepeye çıktığınızda Rabia Kadın Kahvesi olarak da bilinen Pierre Loti Kahvesi’nde manzara eşliğinde çay veya kahve içebilirsiniz.
”Pierre Loti konum için tıklayın”
Beşiktaş semtinde Yıldız Tepesi’nde konumlanan saray Osmanlı Dönemi saray mimarisinin de son örneğidir. II. Abdülhamid Dönemi’nde padişahın özel yaşam alanlarına ek olarak resmi görevliler için yapılar, atölyeler, müze, tiyatro ve kitaplık gibi alanlar da eklenerek yapı genişletilmiştir. Saray bahçesinde doğal nehir görünümüne sahip bir de yapay havuz bulunmaktadır.
Şu an için restorasyon çalışmaları nedeniyle kapalı olan Yıldız Sarayı içinde farklı kişilere ait köşkler, çit kasrı, harem daireleri, güvercinlik binası, Yıldız Hamidiye Camii ve saray ve şehir müzesi olmak üzere iki adet müze bulunmaktadır. Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemine ait yapılaşmayı ve yaşamı yakından incelemek istiyorsanız restorasyon çalışmaları bittiğinde Yıldız Sarayı’nı ziyaret edebilirsiniz.
”Yıldız Sarayı konum için tıklayın”
Sarıyer’in gezilecek yerlerinden bir diğeri de Emirgan Korusu’dur. Sevdiklerinizle piknik yapabileceğiniz, gölet çevresinde dolaşabileceğiniz ve içinde pembe, sarı ve beyaz köşkleri gezebileceğiniz Emirgan Korusu rengarenk atmosferiyle ziyaretçilerini adeta büyülüyor.
Yeşiller içinde tertemiz havada İstanbul’un tadını çıkararak dinlenebileceğiniz koruda her yıl nisan ayında İstanbul Lale Festivali düzenleniyor. Renk kartelası içindeki tüm renklerin açtığı laleler koruyu festival zamanlarında bambaşka bir atmosfere sokuyor. Emirgan Korusu’na gitmek istiyorsanız Beşiktaş sahil yolunun Sarıyer yönünde ilerleyerek koruya ulaşabilirsiniz. Ücretsiz girebileceğiniz koruyu her gün 07.00-22.00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz. Eğer hafta sonu gidecekseniz kalabalıktan dolayı çevrede araç park yeri bulamayabilirsiniz.
”Emirgan Korusu konum için tıklayın”
Şarkılara da konu olan meşhur Gülhane Parkı İstanbul’un en güzel parklarından biridir. Topkapı Sarayı’na yakın olan park Sarayburnu Parkı olarak da bilinmektedir. Adının Gülhane olmasının nedeni Osmanlı Dönemi’nde gül yetiştirilmek amacıyla oluşturulmuş olmasıdır. 1900’lü yıllardan itibaren de halkın kullanımına açılmıştır.
Günümüze kadar birçok sayıda etkinlik ve festivalin yapıldığı parkın içinde, İstanbul Boğazı’nın muhteşem manzarasının tadını çıkarabileceğiniz çay bahçelerinde yorgunluğunuzu atabilirsiniz. Park içinde farklı türlerde 2 milyona yakın lale içinde muhteşem fotoğraflar çekebilirsiniz. Fatih ilçesinin Eminönü semtinde yer alan parkın çevresindeki Topkapı Sarayı, Alay Köşkü ve İstanbul Arkeoloji Müzesi yapılarını da ziyaret edebilirsiniz.
”Gülhane Parkı konum için tıklayın”
Türkiye’de Türk ve İslam eserlerini toplu şekilde barındıran ilk müzedir. İslam dünyasının Abbasi, Memlük, Selçuklu ve Osmanlı gibi farklı dönemlerinden eserler bulunan müze bununla birlikte dünyanın en iyi halı koleksiyonlarına sahip olmasıyla da biliniyor. Müzenin geniş salon ve büyük camekanlı kısmında zengin dokuma kültürüyle Türk halıları koleksiyonu bulunuyor.
Pişmiş toprak eserler, taş ve cam eserler, nadir sanat eserleri ve el yazmalarının da bulunduğu Türk ve İslam Eserleri Müzesi Sultanahmet’te yer alıyor. Müzeye ulaşım için Kabataş-Bağcılar tramvay hattını tercih edebilirsiniz. Her gün açık olan müzeyi 09.00-18.30 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.
”Türk ve İslam Eserleri Müzesi konum için tıklayın”
Bizans’ın ilk kilisesi olan Aya İrini Kilisesi 330’lu yıllarda inşa edilmiştir. Yapı içindeki revaklı avlu olarak tanımlanan atrium, kilisenin Bizans’tan günümüze kalan tek atriumlu kilise olmasını sağlar. Osmanlı zamanında bir dönem silahların onarım ve bakımının yapıldığı kilise Osmanlı Dönemi’nin de ilk müzesi olma özelliğini taşır.
Topkapı Sarayı’nın birinci avlusunda yer alan Aya İrini Sultanahmet Meydanı’nın arka taraflarındadır. Bağcılar-Kabataş tramvay hattıyla Aya İrine’ye kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Gününüzü İstanbul Anadolu Yakası’nda gezilecek yerler için ayırdıysanız Kadıköy ve Üsküdar’dan kalkan Eminönü vapur seferleriyle gezinize deniz yolculuğuna da katarak Aya İrini’ye ulaşabilirsiniz. Kilise salı günleri kapalı olup diğer günler 09.00-18.00 saatleri arasında ziyarete açıktır. 36 TL giriş ücretini ödeyerek kiliseye girebilirsiniz.
Orhan Pamuk’un aynı adlı romanından esinlenerek oluşturulan Masumiyet Müzesi Beyoğlu’nda yer almaktadır. Hikayedeki Füsun karakterinin hayatının geçtiği Çukurcuma’da açılan müze 1950 yılından 2000 yılına kadar geçen bir aşk hikâyesinin eserlerini barındırıyor. Oldukça ilginç bir müze olmakla birlikte müzeye gitmek için kitabı okumanıza da gerek yok. İstanbul’un o dönemki yaşantısını yakından incelemek için de müzeyi ziyaret edebilirsiniz.
Masumiyet Müzesi’ne YKY önünden geçen Yeni Çarşı Caddesi’ni kullanarak veya Çukurcuma Caddesi üzerinden ulaşabilirsiniz. Müze Tophane, Cihangir ve Çukurcuma arasında yer alıyor. Müzeyi pazartesi günleri hariç 10.00-18.00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz. Giriş için yetişkinlerin 150 TL, öğrencilerin 75 TL giriş ücreti ödemesi gerekiyor.
”Masumiyet Müzesi konum için tıklayın”
İstanbul’un en turistik yerlerinden biri de Ortaköy’dür. Birçok dizi ve filmin çekimi de aynı zamanda Ortaköy’de yapılmaktadır. Yemek, alışveriş ve eğlence açısından oldukça zengin yapılaşmalara sahip bölgede Dolmabahçe Sarayı, Yıldız Sarayı ve birçok tarihi yapı da bulunmaktadır. Camii, kilise ve çok sayıda sinagogun yer aldığı Ortaköy Meydanı da sanatın merkezi olarak görülüyor.
İstanbul’un simgeleşmiş ve birçok dizide geçiş görseli olarak kullanılan Ortaköy Camii de Ortaköy’de yer alıyor. Boğazın kıyısında yer alan caminin çevresinde birçok kafe ve çay evi bulunuyor. 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nün bir ayağı da Ortaköy’de bulunuyor. Ortaköy tarafında köprünün muhteşem manzarasını izleyebilirsiniz. Semt içindeki iskeledeki vapurlarla boğaz turu yapabilir, Üsküdar veya Kadıköy’e giden vapurlara binebilirsiniz.
”Ortaköy Camii konum için tıklayın”
Beyoğlu’nda yer alan Miniatürk Türk kültürüne ait önemli ögelerin toplu olarak sergilendiği, kültürel varlıkların küçük boyutlarda peyzaj içine yerleştirildiği bir park alanıdır. Alan içinde Anıtkabir, Selimiye Camii, peri bacaları, Ayasofya ve Nemrut Dağı gibi mimari yapılar ve önemli coğrafi oluşumların mini modellemeleri sergilenir. Hem genç hem de yetişkinler için eğlenceli ve keyifli bir gezi alanı olduğu kadar kültürel değerler açısından öğretici bir yapıya da sahiptir.
Türkiye’nin tarihi ve kültürel zenginliklerinin bir arada ve bütünsel şekilde sunulduğu Miniatürk’ü haftanın her günü 09.00-18.00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz. Giriş için talep edilen ücretler ise yetişkinler için 160 TL, yabancı ziyaretçiler için 650 TL, öğrenciler içinse 70 TL’dir.
İstiklal Caddesi’nin başlangıç konumu olan meydan Beyoğlu ilçesindedir. İstiklal caddesi kadar yoğun ve enerjik bir kalabalığa sahip olan Taksim Meydanı günün her saati aynı dinamik hareketliliğe sahiptir. Taksim tarihi değerleri, gece hayatı, kültürel etkinlikleri ve sanatsal değerleriyle İstanbul’un en gözde semtlerinden biridir.
Taksim Meydanı’nda yer alan Cumhuriyet Anıtı ve çevresindeki heykeller meydanın tarihsel değerini yükselten bir etkiye sahiptir. Kültür ve sanat meraklıları için uzun yıllardır hizmet veren Beyoğlu Sineması da Taksim Meydanı’nda yer almaktadır. Geniş ve dinamizmin aktif olduğu meydanda her yıl etkinlikler, festivaller ve konserler düzenlenir. İstanbul’da gece hayatının bitmeyen dinamiği için gezinizin akşam saatlerini Taksim Meydanı’na ayırabilirsiniz.
”Taksim Meydanı konum için tıklayın”
Müze Haliç’in muhteşem manzaraya sahip olan Hasköy kıyısında yer almaktadır. Tarihi yapıların yoğun olduğu bir bölgede konumlanan müze Osmanlı Dönemi’nden kalan iki eski binanın restore edilmesiyle oluşturulmuştur. Rahmi M. Koç Müzesi Türkiye’nin endüstri, ulaşım ve iletişim alanındaki gelişmelerin sergilendiği ilk sanayi müzesidir.
Müzede lokomotif, feribot, uçak, gemi ve denizaltı gibi ulaşım araçlarına ek olarak çok sayıda endüstriyel eser de sergilenmektedir. Müze içinde Atatürk’e ait bazı eşyalar da sergilenmektedir. Sanayinin gelişimini yakından incelemek isterseniz müzeye İETT otobüsleriyle giderek Kırmızı Minare durağında inebilirsiniz. Minibüsle gelmeyi düşünüyorsanız Şişhane-Alibeyköy minibüslerini tercih edebilirsiniz. Vapurla ulaşım içinse Hasköy iskelesinde inmeniz gerekiyor. Müzeye giriş için yetişkinlerin 190 TL, öğrencilerin ise 95 TL ödemesi gerekiyor.
”Rahmi M. Koç Müzesi konum için tıklayın”
Tarihi Galata bölgesinde yer alan bir diğer kültürel zenginlik ve sanat durağı ise Pera Müzesi oluyor. 2005 yılından beri hizmet veren müzede modern ve geçmiş dönem Türk eserleri sergileniyor. Tarihi bir yapı içinde olan müzenin koleksiyonunda Osmanlı Dönemi eserlerinden günümüze kadar olan süreçteki Türk eserleri bulunuyor.
Aktif geçici sergilerin düzenlendiği müzede sanat dünyasında başarı elde etmiş çağdaş sanat, video ve resim gibi alanlardan eserler sergileniyor. Tarihi bir yapıda olması müzenin sanatsal ve kültürel etkisini daha da artırıyor. Sanatseverlerin en uğrak noktalarından biri olan müze İstanbul’un kültürel zenginliğini yansıtan yapılar arasındadır. Müzeyi pazartesi günleri hariç diğer günler 10.00-18.00 saatleri arasında, pazar günleri ise 12.00-18.00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.
”Pera Müzesi konum için tıklayın”
Bebek İstanbul’da sakin atmosfer, yeşil ve boğazın bir arada olduğu ender semtlerden biridir. Denizin muhteşem manzarasını yanına alan Bebek Sahili’nde yürüyüş yaparken yeşilin ve tarihi köşklerin şirin manzarasının tadını çıkarabilirsiniz. Günün her saati yürüyüş ve spor için kullanılan Bebek Sahili çevresinde parklar ve piknik alanları da bulunmaktadır.
Balık restoranlarıyla ünlü Bebek’te taze deniz ürünleriyle hizmet veren restoranlar ve huzur etkisinin baskın olduğu boğaz manzaralı birçok kafe bulunuyor. Çocuklu ailelerin keyifli vakit geçirdikleri Bebek Parkı da Bebek Sahili’nin arkasında yer alıyor. Alışverişin canlı olduğu Bebek Sahili’nde özel tasarım ürünleri ve şıklığın üst düzeyde olduğu giyim ürünleri satan butikler yer alıyor.
”Bebek Sahili konum için tıklayın”
Sakin ve bol yeşillikli atmosferiyle huzurlu bir gün geçirmek isteyenlerin tercihi genellikle Yıldız Parkı’ndan yana oluyor. Beşiktaş’ta Yıldız Sarayı’nın alt kısmında boğaza hakim bir konumda yer alan Yıldız Parkı, içinde yer alan köşklerle özellikle hafta sonları tercih edilen kahvaltı ve yeme-içme alanlarıyla hizmet veriyor. Osmanlı zamanında padişahların avlanma ve dinlenme yeri olan park günümüzde muhteşem manzarası ve doğal güzellikleriyle İstanbul’un doğal değerlerinden biri oluyor.
Çitlenbik Korusu, Yıldız Sarayı, park ve piknik alanlarına yer veren Yıldız Parkı’nın çevresinde çeşitli ağaçlar, çiçekler ve yürüyüş yolları yer alıyor. Park alanında vakit geçirmek isterseniz haftanın her günü ücretsiz şekilde ziyaret edebilirsiniz.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı olan İstanbul Deniz Müzesi Türkiye’nin denizcilik alanında hizmet veren en büyük müzesidir. İlk askeri müze olma özelliğine sahip müzede 20.000 adet eser sergileniyor. Müzede denizcilik alanıyla ilgili armalar, saltanat kayıkları, gemi modelleri, tablolar, kadırgalar ve el yazmaları gibi eserler bulunuyor.
Beşiktaş’ta Barbaros Meydanı’nda yer alan müzeye gitmek isterseniz Kadıköy ve Üsküdar vapur iskelelerini tercih edebilir veya İETT otobüslerini tercih ederseniz Beşiktaş Meydan, Akaretler veya Beşiktaş Bahçeşehir Üniversitesi duraklarından yürüme mesafesiyle ulaşabilirsiniz. Müzede yetişkinler için giriş ücreti 60 TL, öğrenciler için ise 30 TL’dir. Müzeyi hafta içi 09.00-17.00, hafta sonu 10.00-18.00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz. Müze pazartesi günleri ziyarete kapalıdır.
”İstanbul Deniz Müzesi konum için tıklayın”
Türkiye’nin ilk modern ve çağdaş müzesi olan İstanbul Modern dünyada müze ve kültür sanat yapılarıyla tanınmış Renzo Piano ofisi tarafından tasarlandı. İyi bir mimari yaklaşımla tasarlanan yapı büyük sergi salonları, etkinlikler için alanlar ve ofis gibi yapı bölümlerinden oluşuyor. Karaköy semtinde tasarlanan müze Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi ve Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi arasında konumlanıyor.
Müzenin koleksiyonunda fotoğraf, mimari, medya, modern sanat yapıtları, resim ve heykel gibi sanat ürünleri yer alıyor. İstanbul Modern’de modern sanat eserlerini yakından incelemek istiyorsanız müzenin resmi sayfasında haftanın belirli günleri farklı gruptaki kişiler için sağlanan ücretsiz giriş desteğinden yararlanabilirsiniz.
”İstanbul Modern konum için tıklayın”
İstanbul’un en seçkin semtlerinden biri olan Nişantaşı oldukça şık restoran ve mağazalarıyla canlı ve dinamik atmosferini hiçbir zaman kaybetmiyor. Özellikle kahvaltı için sıklıkla tercih edilen semt tarihi yapılar arasında büyülü bir atmosfer sağlıyor. Şişli ilçesine bağlı olan semt Beşiktaş’a da oldukça yakın konumda yer alıyor.
Modern yapılaşmanın merkezi olan Nişantaşı’nda vakit geçirmek isterseniz uluslararası markaların mağazalarından veya özel tasarım butiklerden estetik zevkinizi bambaşka bir noktaya taşıyacak alışverişler yapabilirsiniz. Dünyanın en iyi şeflerinin hizmet verdiği restoranlarda Türk ve dünya mutfaklarından lezzetler deneyebilir; muhteşem manzaraya sahip Maçka Parkı’nda yürüyüş yapabilirsiniz. Sanat galerilerinde veya zengin satış yelpazesine sahip kitap dükkanlarının huzur veren atmosferinde saatlerce vakit geçirebilirsiniz.
”Nişantaşı konum için tıklayın”
Tarihi yarımadada yer alan meydan İstanbul’un tarih, kültür, turizm ve ticaretin kaynaştığı en turistik alanlarından biridir. Mısır Çarşısı, Balık Pazarı gibi ticari alanlara yakın olan Eminönü Meydanı’nda yerel lezzetler deneyebileceğiniz birçok hizmet alanı bulunmaktadır. Gezilebilecek çok sayıda çarşıya da ev sahipliği yapan Eminönü Meydanı Galata Köprüsü ve Galata Kulesi’nin de bağlantı noktasıdır.
Kalabalık atmosferinden farklı olarak Eminönü Meydanı’nda günün yorgunluğunu atarak tarihi yarımadanın keyfini çıkarabileceğiniz birçok kafe ve restoran bulunmaktadır. Tarihi yapılar açısından da zengin olan meydanda Osmanlı Dönemi mimarisinin iyi örneklerinden biri olan Eminönü Camii konumlanmaktadır. Meydana gitmek istiyorsanız İETT otobüslerini tercih edebilirsiniz. Avrupa Yakası’nda birçok otobüs Eminönü Meydanı’ndan geçmektedir.
”Eminönü Meydanı konum için tıklayın”
Fatih’te Atatürk Bulvarı’nda yer alan Bozdoğan Su Kemeri görülmeye değer mimarisiyle şehrin doğal akışına katılan yapılardan biridir. İstanbul’daki en eski yapılardan biri olan kemer Roma ve Bizans Dönemi ve Osmanlı Dönemi’nde de şehrin su ihtiyacını karşılamak için önemli rol oynamıştır.
Özel aracınızla bulvardan geçerken kemerin de altından geçersiniz. Yapıya toplu taşıma araçlarıyla ulaşacaksanız M2 Yenikapı-Hacısman metro hattını kullanarak Vezneciler-İstanbul Üniversitesi durağında inebilirsiniz. Metrodan indiğinizde on dakika yürüme mesafesindeki kemere ulaşabilirsiniz. İETT otobüslerini kullanacaksanız İstanbul Büyükşehir Belediyesi durağı kemere en yakın duraklardan biridir. Anadolu Yakası’ndan gelecekseniz önce Marmaray’ı kullanıp ardından metroyu kullanabilirsiniz.
Manevi yolculukları sevenlerin uğrak yerlerinden biri olan Galata Mevlevihanesi Müzesi Beyoğlu semtinde yer alıyor. İstanbul’un en eski Mevlevihanesi olan müze Yüksekkaldırım’a inen yokuşun baş tarafında konumlanıyor. Dönemin ve kültürel etkinin yansıması olan müzede her Pazar saat 18.00’de semazen gösterileri yapılıyor. Semazen törenlerine katılmak için internet sitesi üzerinden bilet alabilir, müzeyi ziyaret edebilirsiniz. Yapı içinde yalnızca 150 koltuk olduğu için biletlerin hızlı tükendiğini, gitmek istiyorsanız bilet alımını erkenden yapmanızı tavsiye ediyoruz.
Müzeye toplu taşıma araçlarıyla ulaşacaksanız Kadıköy’den Karaköy vapuruna binip ardından Tünel’e binerek müzeye ulaşabilirsiniz. Üsküdar’dan gelecekseniz yine Karaköy vapuruna binip indikten sonra Tünel’e binebilirsiniz.
Beyoğlu’nda konumlanan müze dünyanın pek çok yerinde balmumu müzesi bulunan Madame Tussauds’un İstanbul’daki balmumu müzesidir. Müzede Osmanlı Dönemi önemli padişahları, Mustafa Kemal Atatürk, Beyonce, Müslüm Gürses gibi birçok ünlü kişinin balmumu heykeli sergilenmektedir.
Haftanın her günü açık olan Madame Tussauds İstanbul Müzesi 11.00-22.00 saatleri arasında hizmet veriyor. Sezona göre giriş saatleri değişebilen müzeye İstanbul Turist Pass ile ücretsiz giriş sağlayabilirsiniz. İstanbul Turist Kartınız yoksa müzenin sitesinden indirimli fiyatlarla bilet satın alabilirsiniz. Aldığınız biletin özelliğine göre müzeden farklı olarak LEGOLAND Discovery Centre veya Museum of Illusions’a da giriş sağlayabilirsiniz. Müzeye gitmek isterseniz bulunduğunuz konumdan Taksim Meydanı’na giderek İstiklal Caddesi üzerinden yürüyerek müzeye ulaşabilirsiniz.
”Madame Tussauds İstanbul Müzesi konum için tıklayın”
Mimar Sinan’ın kalfalık dönemi eseri olan Süleymaniye Camii heybetli yapısı ve ruhani duyguları harekete geçiren iç mimarisiyle büyüleyici eserlerden biridir. Mimar Sinan’ın Müslümanlığın eşitlikçi yaklaşımını cami mimarisinde kullandığı tek kubbe altında ibadet edenleri toplama yaklaşımının en güzel örneklerinden biridir.
Cami Süleymaniye Külliyesi içinde yer alır. Külliye içinde hamam, medrese, imaret ve kütüphane yapılarından farklı olarak Kanuni Sultan Süleyman, Hürrem Sultan ve Mimar Sinan’ın türbeleri de yer almaktadır. Külliye bahçesinde Boğazın muhteşem manzarasının tadını çıkarırken tarihi ve ruhani bir yolculuğa da çıkmak istiyorsanız Süleymaniye Cami İstanbul’da mutlaka gidilmesi gereken yerler arasındadır. Camiye Eminönü vapur iskelesi önünden 10 dakikalık bir yokuşu çıkarak ulaşabilirsiniz.
”Süleymaniye Camii konum için tıklayın”