Yüzyıllardır Japon çay seremonilerinde tüketilen matcha, son yıllarda ülkemizde de oldukça meşhur. Bir yeşil çay türü olan bitki, bünyesinde sağlık açısından birçok faydayı barındırıyor. Peki neden matcha çayı içmeliyiz?
Bir yeşil çay türü olan matcha, bitkinin yapraklarının toplanması, kurutulması, kızartılması ve ardından toz haline getirilmesiyle elde ediliyor. Tüm yaprağın kullanılması ve öğütme işlemi sayesinde, bildiğimiz yeşil çaydan on kat daha fazla antioksidan içeriyor.
Japonların kültürel içeceği olan Mactha, aynı zamanda sağlığı iyileştirici bir dizi fayda sağlıyor. Yeşil çayın yararları söz konusu olduğunda liste uzayıp gitse de matcha üzerinde yapılan araştırmalar sınırlı. Ancak içerisindeki polifenoller, kafein ve amino asitler, oldukça yararlı olduğunu kanıtlar nitelikte.
Sağlık üzerinde olumlu etkileri olabilen epigallocatechin-3-gallate (EGCG), matchada bol miktarda bulunuyor. EGCG ve bunun kardiyovasküler ve metabolik sağlık üzerindeki etkisi hakkında toplanan araştırmalar, bitkinin damar sertliği karşıtı, kalp kaslarında kalınlaşmayı önleyen, kalp krizinden koruyan, diyabet riskini azaltan ve iltihaplanmayı önleyen etkide olduğunu ortaya koyuyor.
Antioksidanlar vücuttaki kötü molekülleri uzaklaştırıp oksidatif stresi azaltıyor. Matcha da kateşinler de dahil olmak üzere antioksidan görevi gören maddeler bakımından yüksek. Yapılan bir araştırma, matchanın iltihaplanmayı azalttığını, antimikrobiyal etkilere sahip olduğunu ve diş çürümelerini önlediğini gösteriyor.
1.400'den fazla kişiden oluşan Kanser Nedenleri ve Kontrolüne ilişkin bir çalışma, bu çayı tüketmenin daha düşük mide kanseri riski ile ilişkili olduğunu ortaya koyuyor.
Yapılan araştırmalar matchanın enerji harcamasını ve yağ oksidasyonunu artırdığını, lipogenezi ve yağ emilimini azalttığını ve vücut ağırlığı üzerinde bir etkiye sahip olduğunu gösteriyor. Obezite ile ilgili bir klinik araştırma da, dört ay boyunca 76 aşırı kilolu kişiyi izledi ve günlük matcha çayı tüketiminin kilo vermeye yardımcı olduğunu belirledi.
Matcha tozu ve çayı sadece iç hastalıkları için değil, aynı zamanda cilt sağlığını iyileştirmek için de kullanılabiliyor. Uluslararası Gıda Araştırması araştırmasına göre, bu çayın bileşenleri, cilt yenilenmesini, yara iyileşmesini veya aftöz ülserler, sedef hastalığı, rosacea ve aktinik keratoz gibi belirli rahatsızlıkların tedavisini desteklemek için topikal olarak yararlı olabiliyor.
Matcha çayı yapmak ise oldukça basit. Bunun için 1 çay kaşığı matcha tozu ve 1 fincan sıcak su yeterli. Bir kase içinde çayın tozunu süzgeçten geçirerek dökmelisiniz. Kaynayan ve 80 dereceye kadar soğutulan su hazırlayın. Suyu tozun üstüne dökün ve kremamsı hale gelene kadar karıştırın. Kalan sıcak suyu kaseye koyarak çırpmayı biraz hızlandırın. Üstü köpürünce çay içime hazır demektir.
Matcha, yaprakların kalitesine ve işlenmesine bağlı olarak değişen miktarda kafein içeriyor. ABD Gıda ve İlaç İdaresi, günde 400 miligramdan fazla kafein alımının bazı yan etkileri olabileceğini belirtiyor.
Matchanın aşırı tüketimi uykusuzluğa, sinirliliğe, kaygıya, hızlı kalp atışına, mide rahatsızlığına, mide bulantısına, baş ağrısına ve mutsuzluk hissine yol açabiliyor. Uzmanlar ayrıca bu bitkinin özlerinin kabızlık, karın rahatsızlığı ve karaciğer hasarı gibi bazı az görülen yan etkileri olabileceğini belirtiyor.
