Kanseri iki kez yenen baba, özel çocuğu için hayata sımsıkı tutunuyor
TRABZON (AA) - MELTEM YILMAZ KARAKURUM - Trabzonlu 55 yaşındaki Yılmaz Kaya, otizmli oğlu için verdiği mücadeleyle örnek oluyor.
Maçka ilçesinde yaşayan Yılmaz Kaya, 17 yıl önce geçirdiği trafik kazası nedeniyle Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Farabi Hastanesi yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alındı.
Bu dönemde Yılmaz Kaya'nın hamile eşi Ebru Kaya, prematüre doğumla oğlu Burak'ı dünyaya getirdi. Baba ve oğul, aynı hastanenin farklı yoğun bakımlarında 120 gün tedavi gördü.
Taburcu olduktan sonra da Burak'ın tedavisiyle ilgilenen baba Kaya, çocuğunun 2,5 yaşındayken ateşli hastalık geçirmesi sonucu zor günler yaşadı.
Oğluna 3 yaşında otizm tanısı konulduktan sonra yaşam biçimleri ve tüm alışkanlıklarını değiştiren Kaya, Burak'ın sosyal hayattan kopmaması için 17 yıldır mücadele ediyor.
Süreçte iki kere kanseri yenen tek çocuk babası Kaya, gözü gibi baktığı oğlunun elini asla bırakmıyor. İlçedeki spor salonunda güvenlik görevlisi olarak çalışan Kaya, sosyalleşmesi için Burak'ı her gün dışarı çıkartıyor.
Kaya, okuldan arta kalan zamanlarında spor salonunda fizik tedavisini destekleyici etkinlikler yaptırdığı oğlunun doğada hayvanlarla vakit geçirmesini sağlıyor.
- "Burak 17 yaşına girdi ama bu süreç kolay olmadı"
"Cennet gülüm" diyerek sevdiği oğluyla zorlukları aşmaya çalışan Yılmaz Kaya, AA muhabirine, oğlunun doğduğu gün kendisinin trafik kazası geçirdiğini, o günleri de sınav olarak gördüğünü söyledi.
Kaya, oğlu Burak'ın 3 yaşına kadar 2 kere ateşli hastalık geçirdiğini belirterek, bu nedenle oğlunun sağlığının geri gitmeye başladığını ifade etti.
Sürecin bitmediğini, oğlunun tedavisinin devam ettiğini anlatan Kaya, "Burak 17 yaşına girdi ama bu süreç kolay olmadı. Süreçte hem benim trafik kazası geçirmem, hem Burak'ın sorunlu şekilde, prematüre dünyaya gelmesi hayatımıza negatifler getirdi ama Rabbimize çok şükür ki yaşıyor, nefes alması bize yetiyor." diye konuştu.
Kaya, oğlunun mutluluğu için her şeyi yaptığını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Burak benim için cennet gülü, her şey, dünyam, nefesim, o olmadan yaşayamam. Ben 17 yıllık zaman zarfında yoğun bakım ve hastalandığım dönem hariç Burak'ı bir gece bile yalnız bırakmadım. Eşim de öyle. Bu süreçte eşime daha büyük yük bindi. Hem beni hem de çocuğu bakmakla yükümlü oldu. Kendisinden Allah razı olsun."
- "Zorlu süreçlere rağmen oğlum için yaşıyorum"
Burak ve onun gibilerin engelli olmadığına dikkati çeken Yılmaz Kaya, "Ben Allah'ın özel kulları diye bakıyorum. Özel birey ismini veren Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a saygı ve sevgilerimi sunuyorum. Özel birey ismini raporlara işletti. Allah razı olsun. Yani engelli kelimesine bir özel birey babası olarak karşıyım." dedi.
Kaya, onların Allah'ın özel kulu olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Bu bizim için bir sınavdır. Bugün benim çocuğum, yarın bir başkasının çocuğu. Bu otizm olabilir, down sendromu olabilir veya fiziksel, ruhsal başka bir eksiklikle dünyaya gelmiş olabilir. Burada anne ve babalara 17 yıllık tecrübemle tavsiyem bol sabır, üzülmesinler ve sıkı sıkı bunun bir sınav olduğunu düşünsünler. Olaya manevi açıdan baksınlar."
Kendisinin oğlu için şükrettiğine dikkati çeken Kaya, "Rabbime binlerce kez şükürler olsun ki böyle bir cennet gülü, özel bir evlat bana gönderdi ve beni bununla sınav ediyor. Şükrediyorum, üzülmüyorum." ifadesini kullandı.
Kaya, oğlunun okul için her gün 30 kilometrelik mesafeyi gidip gelmek zorunda kaldığını aktararak, Maçka ilçesinde özel bireylere yönelik okul talebini dile getirdi.
Zorlu süreçlere rağmen oğlu için yaşadığını vurgulayan Kaya, onun sosyalleşmesi için elinden ne geliyorsa yapmaya gayret ettiğini kaydetti.