Anadolu’daki en eski şehirlerden birisi olan Kastamonu, bu sebeple antik çağ ve Türk – İslam döneminden birçok tarihi eseri bünyesinde barındırıyor. Ayrıca, şehirde yapılan arkeolojik kazılarda Orta Paleolitik ve Kalkolitik döneme ait tarihi eserler bulunmuş.
Kastamonu günümüze kadar Kaşkalar, Hititler, Paflagonyalılar, Romalılar ve Bizanslılar gibi birçok medeniyete ev sahipliği yapmış. Sonrasında sırasıyla Çobanoğulları Beyliği, Candaroğulları Beyliği ve Osmanlı İmparatorluğu egemenliğine giren Kastamonu, Kurtuluş Savaşı sırasında cepheye en çok asker gönderen ilimizmiş. Bu yüzden Çanakkale ve İstiklâl savaşında en fazla şehit veren şehir de Kastamonu olmuş.
Kastamonulu âşık Yorgansız Hakkı şehitlerimizin anısına Çanakkale Türküsü’nü bestelemiş. Mustafa Kemal Atatürk de cumhuriyetin ilanından sonra 9 günlük bir Kastamonu gezisi yapmış. Şapka Devrimi olarak bildiğimiz kılık ve kıyafet devrimini bu gezi esnasında İnebolu’da halka açıklamış.
Kurtuluş Savaşı sırasında İstanbul’dan kaçırılan silah ve cephaneyi üç yıl boyunca Anadolu’daki direniş hareketine taşıyan İnebolu halkının ilçeye verilen İstiklal Madalyası ile ödüllendirildiğini de belirtmeden olmaz.
Tarihte ilklere tanıklık etmiş kadim bir şehir olan Kastamonu’daki doğal ve tarihi güzelliklere biraz daha yakından bakalım.
Küre Dağları Milli Parkı’nın bir kısmı Kastamonu’da bir kısmı da Bartın’da bulunuyor.
2000 yılında milli park olarak ilan edilen 37.000 hektarlık bir alana sahip olan bölgede binlerce çeşit bitki türü yaşıyor.
Kanyon, mağara ve şelale gibi birçok coğrafi oluşumu içeren Küre Dağları Milli Parkı, Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) ülkemizin dünyaya hediyesi olarak kabul edilmiş.
Kastamonu’nun doğal güzelliklerini görebileceğiniz bu milli parka mutlaka uğrayın.
Adres: Çalkaya, 37770 Pınarbaşı, Kastamonu
Küre Dağları Milli Parkı içerisinde bulunan Valla Kanyonu, dünyanın en derin ikinci kanyonu olma özelliğini taşıyor.
On kilometre uzunluğa sahip olan kanyonun yüksekliği 800 ile 1200 metre arasında değişiklik gösteriyor.
Kayalık uçurumlara sahip olan kanyondan deneyimsiz ziyaretçilerin geçmesi pek mümkün değil, o yüzden rehbersiz geçişlere izin verilmiyor.
Adres: Muratbaşı Köyü, 37770 Pınarbaşı, Kastamonu
Valla Kanyonu’nun çıkışında yer alan Loç Vadisi, Küre Dağları’nın en yeşil noktalarından birisi.
Ülkemizin de akciğerleri olarak bilinen bu vadinin içerisinde beş adet köy bulunuyor.
Sadece Loç Vadisi’nde yetişen 29 adet bitki türü bulunuyor ve yerli halk bu endemik bitkilere gözü gibi bakıyor.
Size yağmur ormanlarında geziyormuş hissi verecek olan vadide Loç Vadisi Seyir Terası da bulunuyor. Güzelim Loç Vadisi’ne kuş bakışı ile bakmanızı sağlayacak olan terasa gitmenizi öneririm.
Adres: 37600 Çamdibi, Cide, Kastamonu
Horma Kanyonu da Valla Kanyonu gibi Küre Dağları Milli Parkı’nın içerisinde bulunuyor.
Valla Kanyonu’na göre daha az tehlikeli bir yer olan kanyon yöre halkı tarafından “Su Çıkaran Kayası” olarak isimlendirilmiş.
Kanyondaki Ilıca Şelalesi’ne kadar uzanan üç kilometrelik yürüyüş parkuru sayesinde doğanın kucağında keyifli bir yolculuk yapabilirsiniz.
Adres: Çalkaya, 37770 Pınarbaşı, Kastamonu
Horma Kanyonu‘ndan geçen yürüyüş yolu ile kuş seslerini dinleyerek ulaşacağınız Ilıca Şelalesi, konuklarına Küre Dağları Milli Parkı’nın bir armağanı adeta.
15 metre yükseklikten dökülen şelalenin sularının döküldüğü yerde oluşan havuz tam bir doğa harikası. Filmlerden çıkma güzel bir manzaraya sahip olan bu doğal havuzda mevsim uygun ise yüzebilirsiniz bile.
Adres: Ilıca, 37770 Pınarbaşı, Kastamonu
Dünyanın en büyük dördüncü mağarası olan Ilgarini de Küre Dağları Milli Parkı içerisinde bulunuyor.
Uzunluğu 850 metre derinliği ise 250 metre olan Ilgarini Mağarası’nda sarkıt ve dikitler yer alıyor.
Mağaranın içerisinde Roma ve Bizans dönemlerinden kalmış olan şapel ve mezar kalıntıları bulunuyor.
Kemerli bir girişe sahip olan mağara iki kola ayrılıyor. Giriş kısmında yer alan kalıntıların Bizans dönemine ait bir köy yıkıntısı olduğu düşünülüyor.
Su sarnıcının bulunduğu sağ taraftaki kısımda bulunan odalar ve sarkıtlar nedeniyle Avizeli Salon olarak biliniyor.
Adres: Yamanlar Köyü, 37770 Pınarbaşı, Kastamonu
Kastamonu’nun Azdavay ilçesinde bulunan Çatak Kanyonu dünyanın en büyük dördüncü kanyonuymuş.
Çatak Köprüsü’nün bir iki kilometre altından başlayıp Nalbantoğlu Köyü’ne kadar devam eden kanyonda ahşap yürüyüş parkuru bulunuyor.
900 metre yükseklikte bulunan Çatak Kanyonu Cam Seyir Terası da ziyaretçilerine muazzam manzaralar sunuyor.
Giriş ücreti 6 TL, öğrenciler 3 TL ödeyerek, 7 yaş altındaki çocuklar ise ücretsiz olarak girebiliyor seyir terasına.
Adres: 37750 Kayabaşı, Azdavay, Kastamonu
“Ilgaz Anadolu’nun sen yüce bir dağısın” isimli çocuk şarkısından dolayı hepimizin bildiği Ilgaz Dağı, 1976 yılında milli park olarak ilan edilmiş.
Şehrin sembolü olan Ilgaz Dağı bünyesinde çok sayıda bitki ve hayvan türünü barındırıyor. Sayısı üç yüzü aşan bitki çeşidinin altmış beş tanesi endemik yani sadece Ilgaz’da yetişiyor.
Bu sebeple çok büyük önem taşıyan Ilgaz Dağı ayrıca kayak merkezi olarak da kullanılıyor. Ilgaz Kış Sporları Turizm Merkezi’nde bulunan 800 metre uzunluğundaki kayak pisti ve 1500 metre uzunluğundaki iki adet telesiyej ve teleksi tesisi ile burası kış turizmi için adeta bir cennet.
Adres: 37210 Bostan Köyü, Merkez, Kastamonu
2011 yılında Tabiat Parkı olarak ilan edilen Dipsizgöl, Kastamonu’nun Tosya ilçesindeki Çiftler Köyü’nde bulunuyor.
Beş hektarlık bir alana sahip olan Dipsizgöl Tabiat Parkı yemyeşil doğası ile ziyaretçilerine nefes aldırıyor.
Bu güzel tabiat parkında şehrin kalabalığından kaçıp piknik, doğa yürüyüşü veya doğa fotoğrafçılığı yapabilirsiniz.
Parka giriş ücreti 4 TL, fakat öğrenciyseniz sadece 2 TL ödeyerek giriş yapabilirsiniz.
Adres: 37300 Çiftler, Tosya, Kastamonu
Yazıyı çok uzatmamak için ayrıntılı olarak yazamasam da Ersizlerdere Kanyonu, Malyas ve Kısık Kanyonları, Şehriban Kanyonu, Gömüören Kanyonu, İnebolu Geriş Tepesi, Gideros Koyu, Kılıçlı Mağarası, Sarpunalınca Mağarası, Kuyluç Mağarası, Efken Şelalesi, Uzun Göl Şelalesi, Karacehennem Boğazı ve Kastamonu Yaylaları da şehirde mutlaka görmeniz gereken doğal güzellikler arasında bulunuyor.
Yemyeşil yaylalar arasında Oluklu, Suğla, Ayrancı, Kösen Çayırı, Gürcü, Karacaoğlan, Sarıcaörük ve Asarbaşı Yaylası bulunuyor.
Şehrin en yüksek noktalarından birinde bulunan Kastamonu Kalesi, o dönemde Bizans İmparatorluğu’nu yöneten Komnenos Hanedanı tarafından 12. yüzyılda yaptırılmış.
Kastamonu’nun sembollerinden birisi olan kalenin içerisinde sarnıçlar, zindanlar, kaçış tünelleri ve “Bayraklı Sultan” adında türbe bulunuyor.
Yaklaşık 120 metre yükseklikteki bir tepede bulunan Kastamonu Kalesi, ziyaretçilerine şehrin panoramik bir görüntüsünü sunuyor.
Adres: Atabeygazi, Kale Yolu Sokak, 37100 Kastamonu Merkez/Kastamonu
Kastamonu Valisi Abdurrahman Nureddin Paşa tarafından yaptırılan Saat Kulesi, Kastamonu Hükümet Konağı’nın arkasında bulunuyor.
1884 – 1885 yılları arasında yaptırılmış olan Kastamonu Saat Kulesi’nin saati Avrupa’dan getirtilmiş. 12 metre yüksekliğe sahip olan kule, kesme taş kullanılarak yapılmış.
Rivayete göre ise saat kulesinin kadranı II. Abdülhamid tarafından gönderilmiş. İstanbul Sarayburnu’ndaki saatin zamansız çalan çanı hamile bir cariyenin çocuğunu düşürmesine sebep olduğu için Kastamonu’ya sürgün edilmiş.
Saray Üstü Tepesi’nde bulunan bu saat sürgün müdür bilinmez ama bu sizin kulenin manzarasının tadını çıkarmanız için bir engel teşkil etmiyor.
Adres: Saat Kulesi, 37200 Merkez, Kastamonu
Şehrin bir diğer simgesi olan Kastamonu Tarihi Evleri ve Konakları, sivil mimarlık örneklerinden. Bu kültür varlıklarının 350 tanesi bir asrı aşan ömre sahip.
Şehir merkezinde bulunan konakların her biri ön cephelerinde farklı bir mimari ve estetik anlayışı içerdiği için ülkemizdeki diğer tarihi konaklardan ayrılıyor.
Kastamonu konaklarındaki diğer fark ise konakların zemin katının günlük yaşama açıldığı kat olmasıymış.
Diğer şehirlerimizdeki tarihi konaklarda zemin kat hayata açılmıyor ve sağır olarak biliniyormuş.
Bu tarihi evler ve konaklar arasında en meşhur olanları ise Ballık Konağı, İsmail Bey Konağı, Sirkeli Konağı, 75. Yıl Cumhuriyet Evi, Sepetçioğlu Konağı, Konyalı Konağı ve Tahir Efendi (Osmanlı) Konağı.
Kastamonu şehir merkezinden sonra en çok konağa sahip olan İnebolu’da 350 civarında tescilli konak bulunuyor.
Dik yamaçlar üzerine ahşaptan yapılmış olan İnebolu Evleri üç katlı bahçeli bir yapıya sahip.
Evlerin çoğunluğu ilçenin Aşı Köyü’nden çıkarılan kırmızı-bordo renklerindeki aşı boyasından ile boyanmış.
İnebolu Evleri’nin çatıları ise bölgede bulunan arduaz (marla) taşı ile kaplanmış. Bu evleri gördüğünüzde güzelliği ile büyülenecek ve içlerinde yaşama isteğine kapılacaksınız.
Roma Dönemi’nden kalma Pompeiopolis Antik Kenti, MÖ 64 yılında Paflagonya Eyalet Merkezi olarak kurulmuş.
“Pompeius’un Şehri” anlamına gelen Pompeiopolis, MS 6. yüzyılda piskoposluk merkezi olarak önem kazanmış.
Kastamonu’nun Taşköprü ilçesinde bulunan kapalı höyük durumundaki antik şehirden çıkarılan eserler ise Kastamonu Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor.
Adres: Musalla, 37400 Taşköprü, Kastamonu
Kastamonu’daki en eski kaya mezarı olan Evkaya, şehir merkezinde bulunuyor. Mezarların MÖ 7. yüzyılın başlarında Frig kültür etkisi altında yapılmış olduğu düşünülüyor.
Kaya mezarından ziyade açık hava kutsal tapınma alanı olarak kullanıldığına inanılan alanda üçü anıtsal toplam 8 adet kaya mezarı bulunuyor.
Bu alana ismini vermiş olan Evkaya Mezarı ise sütunlu ön cephesi ve alınlığındaki Potnea Theron – Hayvanlar Hakimesi Tanrıça betimlemesi ile büyük ilgi çekiyor.
Adres: Saraçlar, Muzaffer Ettin Sokak, 37100 Merkez, Kastamonu
Şerife Bacı, 1921 yılının aralık ayında sırtında çocuğu, önünde kağnısı ile kışla önünde mermileri ve çocuğunu korurken donarak şehit olan yüce bir insan.
Kurtuluş Savaşı sırasında İnebolu’dan Kastamonu’ya cephane taşıyan kahraman Türk kadınını temsil eden Şerife Bacı anısına yaptırılmış olan Atatürk ve Şehit Şerife Bacı Anıtı Cumhuriyet Meydanı’nda bulunuyor.
Kastamonu Türk Kadınları Anıtı olarak da bilinen anıt milli mücadelede kadınların oynamış olduğu önemli rolü gözler önüne sermesi açısından büyük bir öneme sahip.
Adres: Aşağı Hatipbağı, Uğur Mumcu Caddesi, 37500 İnebolu, Kastamonu
2018 yılında Tarihi Milli Park olarak ilan edilen İstiklal Yolu, tarihi atmosferi sonuna kadar yaşayabileceğiniz çok özel bir yer.
İstiklal Yolu, Kurtuluş Savaşı sırasında İnebolu’ya deniz yoluyla gelen cephaneyi kağnılarla cepheye ulaştırmak için kullanılan olan 340 kilometrelik bir yol. Bu yol aynı zamanda ülkemizin en uzun üçüncü trekking parkuruna sahip. Attığınız her adımda sizleri zaman yolculuğuna çıkaracak olan İstiklal Yolu’na mutlaka uğrayın.
Kastamonu’da ziyaret edebileceğiniz diğer tarihi yerler ise Münire Medresesi El Sanatları Çarşısı, Kastamonu Memleket Kütüphanesi, Taşköprü Kalekapı (Donalar) Kaya Mezarı, Şehinşah Kaya Mezarı, Kerempe Feneri, Kambur Köprü, Yakupağa Külliyesi.
Kastamonu’nun Tarihi Hamamları da pek meşhur. Bunlar arasında Çifte Hamam, Kale Hamamı, Frenkşah Hamamı, Araba Pazarı Hamamı, Yeni Hamam, Saray Hamamı, Bey Hamamı, Dede Sultan Hamamı ve Ferhatpaşa Hamamı bulunuyor.
Kastamonu’da görülmesi gereken tarihi hanlar ise İsmal Bey Hanı (Kurşunlu Han), Deve Hanı, Urgan Hanı, Gökçeağaç Hanı, Penbe (Balkapanı) Han, Cem Sultan Bedesteni ve Aşirefendi Hanı.
Şehirde gezebileceğiniz camiler arasında Atabey Camii, Nasrullah Camii ve Mahmut Bey Camii bulunuyor. Şeyh Şaban-ı Veli Türbesi ve Yanık Sultan Türbesi ise ziyaret edebileceğiniz türbelerden birkaçı.
Şehirdeki en güzel müzelerden birisi olan Kastamonu Arkeoloji Müzesi’nde Hitit, Frig, Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait tarihi eserler sergileniyor.
Ayrıca Candaroğulları Beyliği ve Osmanlı dönemine ait eserleri de bünyesinde barındıran müzenin planı Osmanlı mimarisinin önemli isimlerinden Mimar Kemalettin Bey tarafından çizilmiş.
Atatürk’ün Şapka Devrimi’ni açıkladığı yer olarak da bilinen müzeyi haftanın her günü ücretsiz olarak ziyaret edebilirsiniz.
Adres: İsfendiyar, No:68, Cumhuriyet Caddesi, 37200 Merkez, Kastamonu
Türkiye’de açılan ilk Kent Tarihi Müzesi olan Kastamonu Kent Tarihi Müzesi 29 Ekim 2002 tarihinde açılmış.
Şehrin merkezinde bulunan müzede Kastamonu’nun tarihi ve kültürel özelliklerini anlatan fotoğraflar ve eserler sergileniyor.
Kastamonu Kent Tarihi Müzesi’nde Sana-i Nefise (Sanat Mektebi) okulunda yapılan Anadolu’nun ilk el yapımı konsol piyanosu ve 1907 senesinde dokunmuş olan 40 metrekarelik halı gibi önemli eserler bulunuyor.
Adres: Cebrail, Çoruk Sokak No:11, 37200 Merkez, Kastamonu
1997 yılında Etnografya Müzesi’ne dönüştürülen konak, Mir Liva olarak görev yapan Sadık Paşa tarafından yaptırılmış.
4 katlı konak Osmanlı sivil mimarisinin çok güzel bir örneği.
Liva Paşa Konağı Etnografya Müzesi’nde Kastamonu’ya ait fotoğraflar, Kastamonu el zanaatlarını yansıtan ahşap el oymacılığı eserleri sergileniyor.
Ücretsiz olarak gezebileceğiniz bu müzede şehrin yaşama kültürünü yakından keşfedebilirsiniz.
Adres: Hepkebirler, Sakarya Caddesi No:5, 37100 Merkez, Kastamonu
Şehirde bu müzeler dışında gezebileceğiniz Mimar Vedat Tek Kültür ve Sanat Merkezi 75. Yıl Cumhuriyet Müzesi, Rıfat Ilgaz Müzesi ve Şeyh Şaban-ı Veli Vakıf Müzesi bulunuyor.
Kastamonu’da gezilecek o kadar çok yer var ki maalesef hepsini detaylarıyla yazımın içine sığdıramadım. Affınıza sığınarak sizlere güzel bir Kastamonu seyahati diliyorum.