Tarım ve Orman Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen "Kızılırmak Havzası Kuraklık Yönetim Planı"nın kapanış toplantısı, Samsun'da gerçekleştirildi.
Su Yönetimi Genel Müdürü Afire Sever, kentteki bir otelde düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, birçok ülkenin son 5 yıldır kuraklıkla mücadele ettiğine işaret etti.
Türkiye'nin 2011 yılında kurulan Su Yönetimi Genel Müdürlüğü ile su yönetimi noktasında, politika ve stratejilerin belirlenmesi, eylem planlarının hazırlanması, mevzuatın ortaya konulması ve yol haritası yapılmasına yönelik iş ve işlemleri ortaya koyduğunu belirten Sever, "Biz ülke olarak Avrupa Birliği'ne üye olmamakla beraber böyle zor bir işin altına 2012 yılından bu yana girmiş durumdayız." dedi.
Türkiye'de 25 havza olduğunu ve havza bazında yönetim planlarını oluşturduklarını aktaran Sever, "Kuraklık yönetim planlarını, taşkın yönetim planlarını, su tahsis planlarını oluşturuyoruz. Bunlar politika ve strateji belirlemede bizim önceliklerimizi, eksiklerimizi ve fazlalıklarımızı ortaya koyuyor. Bununla beraber Su Kanunu, Taşkın Kanunu gibi tüm ülkemizde tüm kurum ve kuruluşların uygulamalarına ışık tutacak mevzuatlarımızı oluşturuyoruz." diye konuştu.
- "Ani yağışları kaldırabilecek drenaj hatlarına sahip değiliz"
Türkiye'de son yıllarda yaşanan taşkınlara dikkati çeken Sever, şöyle devam etti:
"İklim değişikliği etkilerini maksimum seviyede hissetmeye başladık. İklim değişikliği dünya var olduğundan bu yana var. Ama bunun etkilerini hissedebilir kılan biz insan oğlunun faaliyetleri, bunu hızlandırıyoruz. Su akar dere yatağını bulur. Ama biz o dere yatağını imara açtıysak, biz o dere yatağının üstünü kapadıysak, yaptığımız sanatsal yapılarla beraber kümülatif olarak geçecek suya engel oluyorsak o zaman tabii ki iklim değişikliği etkilerini acımasız bir şekilde yaşarız. Bizim faaliyetlerimiz, iklim değişikliği etkilerini daha fazla felakete, afete dönüştürüyor. Biz su kaynakları üzerine iklim değişikliği etkilerini analiz ettik. Türkiye Akdeniz iklim kuşağında en çok iklim değişikliği etkilerinden etkilenecek ülkeler arasında yer alıyor. Bu da doğru. Özellikle karlı gün sayımızda azalma var. Yavaş akışlar halinde değil, hızla kar erimeleriyle beraber sel ve taşkın felaketlerini yaşıyoruz. Şu an drenaj hatlarının yetersizliğinden dolayı ani yağışlarla beraber Çorum'da yaşadık, Konya'da yaşadık, Ankara'da yaşadık, dün Mersin'de yaşıyoruz. Bu illerin sayısını arttırabilirim. Ani yağışları kaldırabilecek drenaj hatlarına sahip değiliz."
Dünyanın, kuraklığa karşı taşkın ve selle beraber gelen suların toplanması gerektiğini konuştuğuna işaret eden Sever, "Eğer kuraklıktan konuşuyorsak tedbirlerden bir tanesi de budur. Atalarımız su sarnıçlarını yapmıştı. Japonlar yer altı su depo alanlarını oluşturmuşlar. Şehrin altı su depo alanı. Taşkın oluyor yağışla beraber ama o suyu topluyor ileride kullanmak için. Artık bu tarz çevresel yapılara ihtiyacımız var. Bununla beraber drenaj hatlarımızın iyileştirilmesine ihtiyacımız var." ifadelerini kullandı.
- "En büyük afet kuraklık"
Sever, iklim değişiklikleriyle beraber, sıcak bölgelerin daha da sıcak olacağını vurgulayarak şunları kaydetti:
"Kuraklık yönetim planlarımızı hazırlıyoruz. Tüm kurum ve kuruluşlara büyük görevler düşüyor. Değişen iklim çerçevesi, gerek uyum kapasitemizin artırılması gerekse de mevcut su potansiyelimizin farkında olarak, 'Suyu verimli kullanmaya ilişkin olarak ne yapabiliriz?' sorusunun cevabını oluşturduk. 31 Ocak'ta Hanımefendi Sayın Emine Erdoğan himayelerinde Bakanımız Vahit Kirişçi'nin liderliğinde 'Su Verimliliği Seferberliği'ni başlattık. Bireysel su kullanımında tüm sektörlerde tarımda, endüstride, turizmde, sanayide su kullanımına yönelik olarak hedeflerimiz var ve birtakım tedbirler geliştirdik. Bu tedbirlerin uygulanması çok elzem. Aksi takdirde bu uyum kapasitemizi geliştiremezsek kuraklık en büyük afet. Depremi konuştuk, taşkını konuştuk yaralarımız sarılıyor. Peki kuraklık? Kuraklık olan bölgede yaralarınızı nasıl sararsınız? En büyük afet kuraklık. En büyük afete ulaşmadan önce tedbirleri almamız elzem."
Toplantı yapılan sunumların ardından sona erdi.
Toplantıya, Canik Kaymakamı Mahmut Halhal, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Ömer Bolat, İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam, DSİ. 7. Bölge Müdürü Köksal Buğra Çelik, konuyla ilgili uzmanlar ve davetliler katıldı.