Kayseri Ticaret Odası (KTO) ile Türkiye Bilişim Derneği (TDB) Kayseri Şubesi işbirliği ile "Yeni Çağ Yapay Zeka, Yazılım ve Teknoloji Buluşmaları" etkinliği düzenlendi.

Mehmet UZEL (KAYSERİ İGFA)
Kayseri Ticaret Odası, iş dünyasının dijital çağa ayak uydurması için eğitimlerini aralıksız sürdürüyor. KTO ile Türkiye Bilişim Derneği Kayseri Şubesi işbirliğinde "Yeni Çağ Yapay Zeka Yazılım ve Teknoloji Buluşmaları" etkinliği M. Rifat Hisarcıklıoğlu Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Dijital eğitime KTO Başkanı Ömer Gülsoy, TBD Kayseri Şube Başkanı Osman Yıldırım, dernek üyeleri, bilişim sektöründe çalışan yazılımcılar ile çok sayıda üniversite ve lise öğrencisi katıldı.

Etkinliğin açılış konuşmasını yapan KTO Başkanı Gülsoy, Yeni Dünya düzenine uyum sağlamanın ve hayatta kalmanın yolu, teknolojiyi hayata entegre etmek ve tüketim ihtiyaçlarına duyarlı olmaktan geçtiğini belirterek “Dünyaya baktığımızda, hızla büyüyen şirketlerin büyük bir çoğunluğunun e-ticaret yolunu seçtiğini görüyoruz. Biz de özellikle KOBİ’lerimizin e-ihracatta kendilerini geliştirmeleri için çalışıyoruz. İş hayatında yenilikleri takip etmek, rekabet açısından elzemdir. Sürdürülebilirlik iş hayatında çok önemlidir. Gerekli yenilikleri sağlayamaz, işlerinizi buna göre dizayn etmezseniz yarışın gerisinde kalırsınız. Dünya çok hızlı değişiyor ve dönüşüyor.” dedi.

Hayatımızda artık yapay zeka diye bir kavramın olduğuna dikkat çeken Gülsoy, “Biz şu anda yapay zekaya dair okyanusta bir damlayı biliyoruz sadece. Ancak her geçen gün büyüyor, hayatımızın içine yerleşiyor. Teknolojilerin üreticisi değil, tüketicisiyiz. Neden üreticisi olmayalım. Bu teknolojinin üretim ayağına daha çok kafa yormalıyız. Tam da bu noktada gelecek için umut dolu bir haberi de sizlerle paylaşmak istiyorum. Ülkemiz 2022 yılında yerli tasarım başvuru sayısında dünya 2’ncisi oldu. Düşünebiliyor musunuz arkadaşlar… Yerli tasarım başvurusunda dünya ikincisi olduk. İstatistikler yıllardır yakamıza yapışan “Abi adamlar yapıyor yahu” özgüvensizliğinin sonudur. Hep şunu demiyor muyduk… En ufak bir cihazı bile gördüğümüzde ilk cümlemiz bu değil miydi “Abi adamlar yapıyor yaaa…” İşte bu söz nedeniyle ülkemizde bir türlü “Bende yaratabilirim” diyemedi. Gençliğin yaratma özgüveni yoktu. Cumhuriyetimizin 2’nci yüzyılında gelen bu ikincilik; “Yaratma özgüveni”nin nasıl parladığını gösteriyor. Bugün eğer savunma sanayisinden uydu, enerji ve yazılım sektörlerine kadar onlarca alanda gençlerden gelen tasarım başvuruları artıysa, Bunun adı son 10-15 yılda ateşlenen “Biz de yaparız” özgüvenidir. İHA’lar, SİHA’lar, uzaya gönderdiğimiz yerli uydu İMECE’nin projesi…Dünya çapında ilgi gören bilgisayar oyunlarından bilimsel tarım yazılımlarına, yapay zekaya kadar yükselen bir Türk gençliği var. Bu ancak işte böyle bir özgüvenle olur arkadaşlar. Geleceğe olan umudun güvencesidir. Biz gençliğimize güveniyoruz.” diye konuştu.