Küresel piyasalar, İsrail-Filistin çatışması ile ABD ve Çin arasındaki gelişmelerle yeni haftaya negatif bir seyirle başladı
Küresel piyasalar, İsrail-Filistin çatışması ile ABD ve Çin arasındaki gelişmelerle yeni haftaya negatif bir seyirle başlarken, bu hafta ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell'ın perşembe günkü açıklamaları başta olmak üzere Fed üyelerinin sözle yönlendirmeleri yatırırımcıların odağına yerleşti.
Dünya genelinde artan jeopolitik riskler varlık fiyatlarını etkilemeyi sürdürürken, enflasyonla mücadeleyi de olumsuz etkileyebileceğinden endişe ediliyor.
Cuma günü İsrail-Filistin çatışmasının petrol arzını etkileyebileceğine yönelik korkuların artmasıyla Brent petrolün varil fiyatı, yüzde 5'ten fazla yükselerek 90 dolara çıktı.
Analistler, piyasalarda petrolün varil fiyatı için öngörülerin 150 dolara kadar yükseldiğini belirterek, petrol fiyatlarındaki gelişmelerin başta enflasyonla mücadele içindeki merkez bankaları olmak üzere yatırımcılar tarafından yakından takip edildiğini söyledi.
Öte yandan, ABD'de Michigan Üniversitesi tarafından açıklanan tüketici güven endeksi verileri enflasyon beklentilerinin arttığını gösterirken, ABD'li tüketicilerin kısa vadeli enflasyon beklentileri, ekimde yüzde 3,2'den yüzde 3,8'e çıkarak mayıs ayından bu yana en yüksek seviyesini kaydetti.
Fed yetkilileri sözle yönlendirmelerine devam ederken, Philadelphia Fed Başkanı Patrick Harker, cuma günü yaptığı açıklamada, fiyat baskılarında devam eden azalma nedeniyle Banka'nın faiz artırımlarını muhtemelen tamamladığına inandığını belirtti.
Harker, "Faiz oranlarını oldukları yerde tutabileceğimiz bir noktada olduğumuza inanıyorum." ifadesini kullandı.
Analistler, Fed yetkililerinin bu hafta da sözle yönlendirmelerine yoğun şekilde devam edeceğini hatırlatarak, Fed Başkanı Powell'ın perşembe günkü açıklamalarının piyasaların yönü üzerinde etkili olabileceğini ifade etti.
Para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed'in gelecek yüzde 93 ihtimalle politika faizini sabit bırakacağı tahmin edilirken, Banka'nın aralıkta da yüzde 67 ihtimalle politika faizini değiştirmeyeceği öngörülüyor.
ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi, cuma günü yaklaşık 8 baz puan gerilemesinin ardından yeni haftanın ilk gününde yüzde 4,65 seviyesinde bulunuyor.
Hem İsrail-Filistin savaşı hem de Fed'in "şahin" politikalarının sonuna gelindiğine yönelik beklentilerle cuma günü yüzde 3,4 yükselen altının ons fiyatı, haftalık bazda da yüzde 5,5 ile mart ayından bu yana en iyi haftalık performansını sergiledi.
Bununla birlikte ABD'de geçen hafta itibarıyla bilanço sezonu hızlanırken, cuma günü açıklanan sonuçlara göre, JPMorgan Chase'in net karı bu yılın üçüncü çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 35, Citigroup'un yüzde 2 ve Wells Fargo'nun yüzde 61 arttı.
Analistler, bugün de Charles Schwab'in şirket finansal sonuçlarının açıklanmasının beklendiğini ifade etti.
Söz konusu gelişmelerle cuma günü New York borsasında Dow Jones endeksi yüzde 0,12 yükselirken, S&P 500 endeksi yüzde 0,50 ve Nasdaq endeksi yüzde 1,23 değer kaybetti. ABD'de endeks vadeli kontratlar, yeni haftaya ise alış ağırlıklı bir seyirle başladı.
Avrupa borsalarında cuma günü satış ağırlıklı bir seyir öne çıkarken, Orta Doğu'daki gelişmeler yakından takip ediliyor.
Bu hafta bölge genelinde yoğun makroekonomik veri takvimi dikkati çekiyor. Açıklanacak verilerden alınacak sinyallerin varlık fiyatları üzerinde etkili olması bekleniyor.
Para piyasalarındaki fiyatlamalarda Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) gelecek ayki toplantıda politika faizini değiştirmeyeceğine kesin gözüyle bakılırken, Almanya Merkez Bankası (Bundesbank) Başkanı Joachim Nagel, cuma günkü açıklamasında, ECB'nin faiz artırımlarının enflasyonla mücadelede etkili olduğunu ve Almanya'da enflasyonun düşüş eğiliminde bulunduğunu söyledi.
Analistler, ECB yetkililerinin kullandıkları tonun gittikçe "güvercinleştiğini" belirterek, bu durumun piyasalarda risk iştahını destekleyebileceğini ifade etti.
Cuma günü Almanya'da DAX 40 endeksi yüzde 1,55, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 1,42, İtalya'da MIB 30 endeksi yüzde 0,90 ve İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,59 geriledi. Avrupa'da endeks vadeli kontratlar, haftaya yatay seyirle başladı.
New York borsasındaki satıcılı seyir yeni haftanın ilk işlem gününde Asya pay piyasalarına da taşınırken, ABD'nin Çin'e yarı iletken çip konusunda uyguladığı kısıtlamaları genişletmesi bölgede risk algısının güçlenmesine neden oldu.
Çin Merkez Bankası (PBoC), bugünkü kararında, orta vadeli borçlanma faiz oranını yüzde 2,50'de sabit tutarken, piyasalara 289 milyar yenle Aralık 2020'den bu yana en güçlü likiditeyi sağladı.
Analistler, PBoC'nin adımlarının piyasalarda olumlu karşılanmasına karşın ABD'den gelen kararların piyasalar üzerinde daha etkili olduğuna dikkati çekerek, artan petrol fiyatlarının da bölge genelinde risk iştahını olumsuz etkilediğini kaydetti.
Öte yandan, Japonya'da açıklanan verilere göre, sanayi üretimi aylık yüzde 0,7, yıllık ise yüzde 4,4 geriledi.
Kapanışa yakın Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 2,2, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,5, Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 0,9 ve Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 1 azalış gösterdi.
Yurt içinde, cuma günü dalgalı bir seyir izleyen Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, yüzde 1,77 değer kaybıyla günü 8.113,30 puandan tamamladı.
Dolar/TL, cuma günü yüzde 0,2 artışla günü 27,7978'den tamamlamasının ardından bugün bankalar arası piyasanın açılışında 27,8500 seviyesinden işlem görüyor.
Analistler, bugün yurt içinde yeni konut satışları ve bütçe dengesi, yurt dışında ise New York Fed imalat endeksi ile birlikte İsrail-Filistin çatışmasına ilişkin haber akışının takip edileceğini kaydederek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 8.080 ve 7.900 seviyelerinin destek, 8.250 ve 8.400 puanın direnç konumunda olduğunu kaydetti.
9529,36%1,72
34,54% 0,18
36,03% -0,52
2984,34% 0,77
5006,70% 1,01
Rize
22.11.2024