Günümüzde kültürel zenginlikleri sebebiyle turizm için değerli şehirlerden biri olan Kütahya, özellikle seramik ile bütünleşmiş bir şehir olarak değerlendirilir. Şehrin her yerinde seramik ustalarının ellerinden çıkan eserlere ve çini sanatının inceliklerine rastlamak mümkündür. Bununla birlikte şehirde mutlaka gezilmesi gereken pek çok yer olduğunu da söylemek gerekir.
Kütahya’ya ulaşmak için karayolu, havayolu veya demiryolu kullanılabilir. Kendi aracınızla ya da pek çok şehirden direkt olarak gerçekleşen otobüs seferleriyle şehre ulaşabilirsiniz. Eğer hava yoluyla şehre ulaşmak istiyorsanız Zafer Havalimanı’nı kullanmalısınız. Bununla birlikte demiryolu ile de Kütahya’ya ulaşım sağlayabilirsiniz.
Ege Bölgesinde yer alan Kütahya, termal kaynakları ve doğal güzellikleri sebebiyle dört mevsim boyunca ziyaret edilen şehirlerden biridir. Eğer şehri kültürel açıdan değerlendirmek ve turistik yerleri incelemek istiyorsanız ilkbahar ve yaz aylarında ziyaret edebilirsiniz. Ancak ziyaretinizi termal otellerde konaklayarak ve termal suyun faydalarından yararlanarak geçirmek istiyorsanız seyahat planlamanızı sonbahar ve kış ayları için yapmanızı öneriyoruz. Bunun yanı sıra Kütahya otelleri de seyahatinizi iyi bir noktaya taşıyacaktır.
Çavdarhisar ilçesinde yer alan Aizonai Antik Kenti, Roma döneminin mimari izlerini taşıyan yerleşim yerlerinden biridir. İçerisinde Zeus Tapınağı ve tiyatro alanı gibi pek çok önemli yer bulunur. Tarihçilerin büyük bir çoğunluğu Aizonai Antik Kenti’ni 2. Efes olarak adlandırır.
Büyük ölçüde korunmuş olsa da bazı bozulmalar yaşayan Aizonai Antik Kenti, 80 bin kişiye ev sahipliği yaptığı tahmin edilen büyük bir alana kurulmuştur. 13 bin kişilik stadyum ve 20 bin civarında kapasiteye sahip tiyatrosu ile Aizonai Antik Kenti, tarihi açıdan Kütahya’nın en önemli yerlerinden biridir. Aizonai Antik Kenti şehir merkezine 58 km uzaklıkta bulunur. İlçeye giden halk otobüsleri aracılığıyla ulaşım sağlamak mümkündür.
Mızık Çamı Kütahya’da gezilecek yerler arasında bulunuyor. Osmanlı dönemi boyunca anıt ağaç olarak yıllar boyunca koruma altında tutulan Mızık Çamı, geçmişten gelen bir miras olarak değerlendiriliyor. Osmanlı döneminde olduğu gibi hala koruma altında tutulan Mızık Çamı, kendine ait çeşitli efsaneleri ile ziyaretçilerin dikkatini çekmeyi başarıyor.
Tarihinin Osman Gazi’nin bebeklik dönemlerine de uzandığı tahmin edilen Mızık Çamı, Hayme Ana’nın ağacın dallarına salıncak kurarak henüz bebek olan Osman Gazi’yi uyuttuğuna inanılan ağaçtır. Resmi olarak anıt ağaç statüsünde yer alan Mızık Çamı, Kütahya’da tarihi açıdan dikkat çekici yerlerden biridir.
”Mızık Çayı konum için tıklayın”
Çinili Camii şehrin en özel camilerinden biridir. İl merkezinde konumlandığı için rahatlıkla ziyaret edilebilecek bir lokasyonda yer alan Çinili Camii, süslemelerinde ağırlıklı olarak Orta Asya Türk mimarisinin esintilerine yer veren yapılardan biridir.
Çinili Camii’nin dış bölümünde tamamen mavi Kütahya çinileri kullanılmıştır. Bu özelliği ile özgün bir cami olduğunu söylemek mümkündür.
1973 yılında ressam Ahmet Yakupoğlu’nun projesi ile hayata geçirilen Çinili Camii hem tarihsel kimliği hem de estetik yapısı ile ön plana çıkar. Namaz saatleri dışında da gezilebilecek bir yapı olan Çinili Camii, şehir merkezine en yakın tarihi yapılardan biridir.
Türkiye’nin macera dolu rotaları arasında bulunan ve ziyaretçilerine benzersiz bir deneyim sunan Frigya Vadileri Kütahya ile beraber Eskişehir ve Afyon gibi şehirlerin sınırlarına kadar uzanan büyük bir bölgedir. Volkanik tüflerin yarattığı bu yapı kayaların özel olarak oyulması neticesinde mimari bir model haline gelmiştir.
Frig döneminden bugüne dek uzanan kaya anıtlarda üçgen alınlıklar ve zengin süslemeler bulunur. Süsleme detayları Frig uygarlığının sosyal ve dini ritüelleri ile ilgili pek çok bilgiyi edinmeye yardımcıdır. Şehir merkezinden toplu taşıma araçları ya da şahsi aracınız ile ulaşabileceğiniz Frigya Vadileri dört mevsim boyunca ziyaret edilebilir.
Kütahya’ya ait en önemli sembollerden biri çini sanatıdır. Çarşı içerisinde dolaştığınızda çini sanatının inceliklerini yansıtan pek çok hediyelik eşya ile karşılaşmanız mümkündür. Kütahya’da yer alan Çini Müzesi ise bu sanatı daha yakından incelemek isteyenler tarafından ziyaret edilmesi gereken kültürel bir alandır.
Çini Müzesi’nin en önemli özelliği bu alanda açılmış ilk ve tek müze olmasıdır. Resmi açılışının 1999 yılında yapıldığı Çini Müzesi çok sayıda vazoya, ev eşyasına, pano ve tabağa ev sahipliği yapar. Müze içerisinde sergilenen eserlerin bir kısmı Kütahya’da bir kısmı ise İznik’te üretilmiştir. Müzeye ev sahipliği yapan bina ise 1411 yılında Yakup Çelebi tarafından inşa edilmiştir.
Pazartesi hariç haftanın her günü 09.00 ile 17.00 saatleri arasında müzeyi ziyaret edebilirsiniz. Giriş için 7 TL ücret ödemeniz gerekiyor.
Kütahya Kalesi şehrin sembolik yapılarından biridir. Hisar Tepesi’nde yer alan Kütahya Kalesi, şehrin kurulduğu ilk yerde konumlandığı için de dikkat çekicidir. Kütahya Kalesi’nin hangi yıl inşa edildiği tam olarak bilinmese de 5. yüzyılda Bizanslılar tarafından inşa edildiği tahmin ediliyor. Sonraki dönemlerde ise hem Osmanlılar hem de Selçuklular tarafından kullanılan Kütahya Kalesi, kullanıldığı her dönem kapsamlı restorasyon çalışmalarına tabi tutulmuştur.
Kütahya Kalesi’nin inşaatında burç kısımlarında özel moloz kesme taşlar kullanılmıştır. İç, aşağı ve yukarı olmak üzere 3 ayrı bölümden oluşan Kütahya Kalesi, kırmızıya yakın bir renge sahip, devasa bir kayanın üzerinde konumlanır. Kaleye ulaşmak için merkezden kalkan toplu taşıma araçlarını ya da şahsi aracınızı kullanabilirsiniz.
”Kütahya Kalesi konum için tıklayın”
Dumlupınar Şehitliği yakın tarihimiz için en önemli yerlerden biridir. 26 Ağustos 1922 tarihinde Afyonkarahisar’da başlayan mücadelenin en önemli duraklarından biri Dumlupınar olmuştur. Başkomutan Meydan Muharebesi aynı yılın 30 Ağustos tarihinde günümüzde Dumlupınar Şehitliği olan yerde ilan edilmiştir.
Dumlupınar Şehitliği Kurtuluş Savaşı’nda ülkeyi korumak adına can veren şehitlerin anılarını yaşatmak için 30 Ağustos 1972 yılında ziyarete açılmıştır. İçerisinde Üç Komutan Anıtı, Milisler Anıtı, Mehmetçik Anıtı, Namazgah ve Kurtuluş Parkı gibi farklı bölümler bulunuyor. Dumlupınar Şehitliği içerisinde Dumlupınar Müzesi de yer alıyor. Şehir merkezine yakın konumda bulunan Dumlupınar Şehitliği’ne ulaşmak için toplu taşıma araçlarını ya da şahsi aracınızı kullanabilirsiniz. Dumlupınar Şehitliği yılın dört mevsimi şehrin en kalabalık yerlerinden biri oluyor.
”Dumlupınar Şehitliği konum için tıklayın”
Simav ilçesine bağlı olan Gölcük Yaylası Krater Gölü, Kütahya’nın doğal güzelliklerinden biridir. Şehrin yorucu kalabalığından uzakta, doğa ile iç içe keyifli bir gün geçirmek için ziyaret edebileceğiniz Gölcük Yaylası Krater Gölü hem turistler hem de yerel halk tarafından ilgi görür.
Söğüt Köyü sınırları içerisinde bulunan Gölcük Yaylası Krater Gölü muhteşem bir doğaya ve tertemiz bir havaya sahiptir. Huzurlu ambiyansı sayesinde sık sık ziyaret edilir. Rakımı 1450 olan Gölcük Yaylası Krater Gölü’ne giriş için ücret ödemeniz gerekir. Gölcük Yaylası Krater Gölü’ne giriş yaparken görevliler sizlere içeride yeme içme ihtiyaçlarınızı karşıladıktan sonra meydana gelen çöplerinizi atmanız için bir çöp torbası verir. Bu durum Gölcük Yaylası Krater Gölü’nü titizlikle korumanın sürdürülebilir olması için yapılan uygulamalardan biridir.
”Gölcük Yaylası Krater Gölü konum için tıklayın”
Yerli ve yabancı ziyaretçilerin Kütahya seyahatleri esnasında yoğun bir ilgi gösterdikleri Lajos Kossuth Müzesi, Macar Sokak’ta yer alıyor. 18 yüzyıldan bugüne dek taşınmış özel bir Türk evinin ev sahipliği yaptığı Lajos Kossuth Müzesi, ismini 19. yüzyılda yaşamış ve Macar Özgürlük Savaşı için mücadele etmiş liderlerden biri olan Lajos Kossuth’tan alıyor.
Lajos Kossuth’un iki sene boyunca günümüzde müze olarak kullanılan evde ikamet ettiği biliniyor. Bununla birlikte Macaristan anayasa tasarısının da günümüzde müze olarak kullanılan bu evde kaleme aldığı biliniyor. Liderin ölümü sonrası anılarını yaşatmak amacıyla müze fikrinin ortaya atılması ile hayata geçirilen Lajos Kossuth Müzesi’ni ücretsiz olarak ziyaret edebilirsiniz. Müze yalnızca pazartesi günleri kapalıdır. Geri kalan bütün günlerde 08.30 ile 17.30 arası ziyaret edilebilir.
”Lajos Kossuth Müzesi konum için tıklayın”
Tarihi Kütahya Evleri ve Germiyan Konakları 19. yüzyıl sivil mimarinin en başarılı örnekleri arasında yer alıyor. Aslına uygun olarak yaşatılan ve koruma altında olan Tarihi Kütahya Evleri ve Germiyan Konakları kendilerine özgü 2 ve 3 katlı mimarileri, geniş saçakları, pencere düzenleri ve ahşap payandalı çıkmaları ile mimari açıdan dikkat çekiyor.
Tarihi Kütahya Evleri ve Germiyan Konakları etrafında yeme içme ihtiyacınızı karşılayacağınız kafe ve restoranlar da bulunuyor. Kütahya’nın meşhur yemekleri konusunda sizlere deneyimler yaşatacak restoran ve kafeler eğlenceli bir seyahat gerçekleştirmenizi sağlıyor.
”Tarihi Kütahya Evleri ve Germiyan Konakları konum için tıklayın”