Necmi dedenin köyden şehre güvercin besleme mesaisi
DÜZCE (AA) - AHMET ÇELİK - Düzce'nin Akçakoca ilçesinde yaşayan 81 yaşındaki Necmi Cingirt'in kendisine alıştırdığı güvercinlerle kurduğu yakınlık görenleri şaşırtıyor.
İlçeye bağlı Sarıyayla köyünde doğan, 1970'ten itibaren yurt dışında yaşayan 5 çocuk ve 13 torun sahibi Cingirt, emekli olduktan sonra 2022 yılında memleketine geri döndü.
Akçakoca Merkez Cami Meydanı'nda beslediği güvercinleri zamanla kendine alıştıran Cingirt, yaklaşık 3 yıldır 14 kilometre mesafedeki köyünden ve ilçedeki kızının evinden merkeze gelerek kuşları yemliyor.
- Güvercinleri ağzıyla beslemesi ilgi çekiyor
Meydandaki parka geldiğinde güvercinlerin etrafına toplandığı, omzuna ve başına konduğu Cingirt'in kuşları ağzıyla beslemesi çevredekilerin ilgisini çekiyor.
İşe gider gibi parka düzenli olarak gidip güvercinleri besleyen Necmi Cingirt, AA muhabirine, ilçe merkezinde yaşayan kızında kaldığı zaman beslediği iki güvercinin kendisini takip edip evin kapısına kadar geldiğini anlattı.
Camın önüne konan güvercinleri burada yemleyerek kendine alıştırdığını anlatan Cingirt, meydandaki kuşlarla arkadaşlığının yaklaşık 3 yıldır sürdüğünü söyledi.
- "Ben diyorum ki bunlar torunlarım. Bunlar sevilmez mi ya"
Cingirt, daha önce buğdayla beslediği güvercinlere şimdi leblebi yedirdiğini, her gün sabah saatlerinde meydana geldiğini ifade etti.
Emeklilik hayatı yaşadığını dile getiren Cingirt, "Bağı bahçeyi verdim çocuklara. Allah'a şükür sıkıntım yok. Sıkıntım, bunları sevmek. Mahluku çok severim, kuş, kedi, köpek, sığır..." dedi.
Cingirt, güvercinleri "torunları" olarak gördüğünden bahsederek, "Ben diyorum ki bunlar torunlarım. Bunlar sevilmez mi ya. Bunlar peygamber kuşu. Bunlar Hira Mağarası'nda Peygamber Efendimize siper oldu Allah'ın emriyle." diye konuştu.
Kuşları beslediği meydandaki sakinler tarafından "Güvercin Dede" olarak anılan Cingirt, sözlerini şöyle tamamladı:
"Her gün buraya gelirim, bunlarla oynarım. 1-2 saat sonra otobüse biner evime giderim. Buraya gelen gidenler hayretle, ibretle bakıyorlar. 'Nasıl yetiştirdi bunları?' diyorlar. İleride bir köprü var. Köprünün başına geldiğimde beni tanıyorlar, orada başıma konar buraya kadar gelirler."