Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre; 15 Ağustos’ta 3 trilyon 410 milyar TL ile zirveyi gören Kur Korumalı Mevduat (KKM) toplamı 2,92 trilyon TL'ye geriledi.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre; 15 Ağustos’ta 3 trilyon 410 milyar TL ile zirveyi gören KKM toplamı 2,92 trilyon TL'ye geriledi. Bankacılık kaynaklarından alınan bilgiye göre KKM’de geçen hafta yaşanan 86,2 milyar liralık kaybın bir kısmının gerçek kişilerin TL mevduat hesaplarına dönmesiyle yaşandı. “Söz konusu sistemsel dönüşümün vatandaşı zarara uğratacak sonuçlar doğurmasının önüne geçmek ilk gayemiz olmalıdır” diyen Mahir Orak şu ifadeleri kullandı:
“Dolarizasyonun önüne geçmek maksadıyla uygulamaya konulan Kur Korumalı Mevduat sistemine vatandaşın ilgisi yüksek oldu. Birikimlerinin değer kaybına uğramasını istemediği için KKM’yi tercih edenlerin amacı hem faizsiz bir sistemde birikimlerini yatırıma dönüştürebilmek hem de milli ekonomiye katkı sağlayabilmekti. Fakat ekonomi yönetiminde Ortodoks politikalara geçişle birlikte KKM cazibesini yitirmeye ve kamu otoriteleri tarafından sistemden çıkışlar teşvik edilmeye başladı. Bu aşamada atılması gereken en önemli adım, yatırım hedeflerine ulaşmak isteyen vatandaşımızın mağduriyet yaşamaması için KKM sistemindeki birikimlerini tasarruf finansmanı sistemine dahil etmesidir. Çünkü tasarruf finansmanı sistemi, KKM’deki mevduatların sistem içerisinde kalarak vatandaşın birikimlerini canlı tutmasına vesile olur ve ev, araba ya da iş yeri gibi hedeflerine kısa sürede ulaşmalarını sağlar” diye konuştu.
KKM’DEN ÇIKIŞLAR YÜZDE 14 SEVİYESİNDE
Kur Korumalı Mevduat ’tan çıkışların yüzde 14 seviyesinde olduğunu belirten Av. Mahir Orak, “Yaklaşık 500 milyar TL değerindeki mevduat çıkışı yüzde 14’e tekabül ediyor. Bu denli yüksek tutardaki mevduatın erimesi ne vatandaşımız ne de ekonomimiz için iyi sonuçlar doğurmaz. Tam da bu noktada tasarruf finansmanı, en akılcı finansman modeli olarak imdada yetişiyor. Amacımız, insana fayda prensibiyle çalışan, ülkemize ve vatandaşımıza fayda sunacak olan tasarruf finansmanı sisteminin avantajlarını göstermektir. Kazanılan her kuruşu tasarrufa dönüştürerek ve bu tasarrufları bir araya getirerek güçlendiren tasarruf finansmanı, ülkemizin refah seviyesini artırmakta, vatandaşımızın yatırım hedeflerine ulaşmalarını sağlamaktadır. Faize maruz kalmadan, borçlanmadan ve herhangi bir peşinat ödeme zorunluluğu olmadan herkesin bir evi ve bir arabası olsun, gelecek hedeflerine bugünden ulaşabilsin istiyoruz” dedi.