Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Farabi Hastanesi Çocuk Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Kliniği Dr. Öğretim Üyesi Esra Hoşoğlu, çocuklarında otizm olduğu konusunda şüphe duyan ailelerin, en erken dönemde çocuk ve ergen psikiyatri uzmanına başvurmalarının önemli olduğunu bildirdi.
Hoşoğlu, "2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü" dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, otizmin, kişide sosyal iletişim ve etkileşim alanında güçlüklerin, kısıtlayıcı ilgi alanları ve tekrarlayıcı davranışların görüldüğü psikiyatrik bir durum olduğunu belirtti.
Otizmde çocuklarda konuşmanın gecikmesi ya da hiç konuşamaması, göz teması kuramama, adı seslenildiğinde bakmama, beraber oyun oynama becerisinin gelişmemesi gibi çeşitli belirtiler görülebildiğine dikkati çeken Hoşoğlu, yaşa göre görülen belirtilerin değişebileceğini, her çocuğun farklı alanlarda, farklı şekilde ve düzeyde etkilenme gösterebileceğini aktardı.
Hoşoğlu, otizmin yıllar boyunca nadir bir durum olduğu ve sıklığının yaklaşık 10 bin çocukta 2-4 olduğunun düşünüldüğünü ifade ederek, şunları kaydetti:
“Ancak otizm sıklığına dair son yıllarda yapılan çalışmalarda artan oranlar görülmektedir. Son istatistiklere göre 36 çocuktan birinde otizm bulunmaktadır. Bu artan oran, otizmi tanıyıp hafif vakaların tespit edilmesiyle de ilişkilidir. Bu çocukların erken tanı ve tedavisi önemlidir. Erken tanı konulup müdahalelere başlanması, gidişatın iyi olduğuna işaret etmektedir. Otizm, eskiden tedavisi olmayan bir durum olarak değerlendirilmekteyken son yıllarda uygun tedaviyle çocukların otizm tanısından çıkabildiği görülmektedir.”
Otizmin sebebinin bilinmediğini belirten Hoşoğlu, "Hem genetik hem de çevresel faktörlerin otizmin oluşumunda etkili olduğu düşünülmektedir. Ancak burada bilinmesi gereken nokta, aşıların ya da ebeveyn tutumlarının otizm sebebi olmadığıdır. Uygunsuz ve aşırı ekran maruziyeti ise direkt otizm yapmamakta ancak çocukların dil ve sosyal gelişimi başta olmak üzere birçok alanda gelişimsel sorunlara yol açabilmektedir." ifadesini kullandı.
Hoşoğlu, otizm tanısının, çocuk psikiyatri doktorları tarafından konulduğuna işaret ederek, otizmin değerlendirilmesi, tedavi ve takip edilmesi sürecinde çocuğa destek olmak için farklı disiplinlerden uzmanların işbirliğinin önemli olduğunu, KTÜ Farabi Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatri Kliniği olarak Ergoterapist, Konuşma Terapisti ve Sosyal Hizmet Uzmanı ile otizmli çocuklara destek sağladıklarını kaydetti.
Otizmin mevcut durumdaki temel belirtilerini iyileştiren bir ilacın henüz keşfedilmediğini aktaran Hoşoğlu, şöyle devam etti:
“Ancak otizme dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, kaygı bozuklukları ve agresyon gibi birçok psikiyatrik durum eşlik edebilmektedir. Eşlik eden bu psikiyatrik belirtilere yönelik çocuklara ilaç tedavisi başlanabilmektedir. Bu tedaviler, çocuğun eğitime uyum sağlamasında, dikkatini toparlamasında etkili olması sayesinde dolaylı olarak da otizm belirtilerinin gerilemesi sürecinde fayda sağlamaktadır.”
Hoşoğlu, otizmin son yıllarda sıklığı artan bir durum olarak ortaya çıktığını ve aileleri endişelendirdiğini belirterek, "Eskiden tanı konma yaşı daha ileriyken günümüzde 1-1,5 yaş gibi çok erken dönemlerde bile belirtileri tespit edebilmektedir. Erken tanı, tedavi sürecini olumlu etkilemekte ve otizm tanısından çıkma şansını artırmaktadır. Bu bağlamda çocuklarında otizm olduğu konusunda şüphe duyan ailelerin, en erken dönemde bir çocuk ve ergen psikiyatri uzmanına başvurmaları önemlidir." değerlendirmesinde bulundu.