İSTANBUL,(DHA)- Türkiye’yi de konu alan ve 5 bin 400 katılımcıyla yürütülen yeni bir araştırma, Türkiye’de 5 kişiden ikisinin kendi işini kurmak istediğini ortaya koydu. Z ve Y kuşaklarının beklenti ve öğrenme alışkanlıklarını inceleyen araştırma, finansal istikrar başlığının, kuşak ya da ülke fark etmeksizin tüm katılımcıların ortak önceliği olduğunu gösterdi.
Preply, Kuşaklar Arası Beklenti ve Öğrenme Alışkanlıkları Araştırması gerçekleştirdi. 9 ülkede, 5 bin 400 katılımcıyla yürütülen araştırmaya göre Türkiye’deki 5 kişiden ikisi, kendi işini kurmak istediğini söyledi. Türkiye’nin yanı sıra Arjantin ve Meksika’daki katılımcılar da iş kurmayı hayattaki beklentileri içinde ilk üç sırada konumlandırdı.
YABANCI DİL ÖĞRENMEK, GELİŞİM ÖNCELİKLERİ ARASINDA İLK SIRADA
Araştırma, dünyanın dört bir yanında, farklı kültürlerdeki katılımcıların profesyonel gelişimleri için nasıl alışkanlıklar benimsediklerini de ortaya koydu. İngilizce özel ders alma platformu Preply tarafından yapılan Preply Kuşaklar Arası Beklenti ve Öğrenme Alışkanlıkları Araştırması’nda, profesyonel gelişimi için yeni bir konu ve yetenekte kendini geliştirenlerin yüzde 29’u, dil öğrenmeyi halihazırda tercih ettikleri gelişim yöntemi olarak seçti. Dil öğrenmeyi yapay zeka araçları izlerken, teknoloji becerileri üçüncü sırada geldi.
‘DİL ÖĞRENME BECERİSİ HER EKONOMİDE DEĞERLİ BİR UNSUR OLMAYI SÜRDÜRÜYOR’
Ortaya çıkan bulguları değerlendiren Chicago Üniversitesi'nde Dilbilim Profesörü ve Preply Dil Uzmanı Dr. Melissa Baese Berk, “Bu kadar çok kişinin profesyonel gelişim için farklı diller öğrenmesi ve yapay zeka becerileri edinmesi hiç de şaşırtıcı değil. Çünkü dil öğrenme becerisi her ekonomide değerli bir unsur olmayı sürdürürken; katılımcıların birçoğu da ek bir dil bildiğini söylemesine rağmen gelişmeye devam ediyor. Bunu tüm kuşak ve coğrafyalarda saptamak mümkün” dedi.
TÜM KATILIMCILARIN ORTAK HEDEFİ FİNANSAL İSTİKRAR
ABD, Almanya, İspanya, Polonya, Meksika, Arjantin, Japonya, Güney Kore ve Türkiye’den 5 bin 400’ü aşkın katılımcıyla yürütülen araştırmada katılımcıların çoğu, hayattan en önemli beklentilerinin finansal istikrar olduğunu ifade etti. Türkiye’deki katılımcılar ise, Z ve Y kuşağı fark etmeksizin, en önemli önceliklerinin kariyer olduğunu vurguladı. Küresel çapta milenyum kuşağının yüzde 64’ü finansal istikrarı en önemli beklentisi olarak sayarken, Z kuşağının yüzde 59’u ilk sıraya finansal istikrarı yazdı. Finansal istikrar ve kariyer başlıklarını, aile ve arkadaşlarla daha çok vakit geçirme ve fiziksel sağlık izledi.
Araştırmacılar, sonuçlara ilişkin değerlendirmelerinde son yıllarda dünyanın her yerinde yüksek enflasyonun ve artan yaşam maliyetlerinin tüm kesimlerin önceliklerini belirlediği belirtti. Öte yandan aile ve arkadaşlarla daha çok vakit geçirme ve sağlığa verilen önemin de salgının şekillendirdiği beklentilerden kalan izler olduğu çıkarımı yapıldı.
TÜRKİYE YAPAY ZEKA KULLANIMINDA 1’İNCİ
Son dönemde yetenekleri ve hızıyla tüm çalışan nüfus üzerinde baskı oluşturan yapay zeka da araştırmanın gündem maddelerinden biriydi. Preply araştırmacıları, küresel çapta yapay zeka benimsenmesine ışık tutan bulgular da tespit etti. 5 bini aşkın katılımcıdan yüzde 54’ü, aktif olarak yapay zeka asistanlarını kullandığını söylerken, Z kuşağı katılımcılarda bu oran yüzde 59 ile Y kuşağının (yüzde 50) üzerine çıktı.
Ülke bazında kırılımda, Türkiye’nin yapay zeka kullanımı açısından diğer tüm ülkeleri geride bıraktığı tespit edildi. Türkiye’deki katılımcıların yüzde 61’i, başka bir deyişle 5 kişiden 3’ü, yapay zekayı kullandığını söyledi. Yapay zeka teknolojisini en hızlı benimseyen ülke olan Türkiye, ABD, Almanya, Japonya, Güney Kore gibi ülkeleri geride bırakırken, Türk katılımcıların yapay zekadan yararlanma sebepleri arasında başı ‘iş’ çekti. Türkiye’de Z kuşağı ve milenyaller, yapay zekadan en çok iş amaçları için yararlandıklarını ifade etti. Öte yandan ABD ve Japonya, en düşük benimseme oranlarıyla, en güncel yapay zeka araçlarına adapte olma konusunda 9 ülke arasında şaşırtıcı biçimde geride kaldı.
Her ülkeden 600 katılımcının dahil olduğu, 9 ülkede 5 bin 400 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen araştırmanın sonuçları, Preply’nin dil ve kültür odaklı araştırmalarını periyodik olarak paylaştığı Preply Blog sitesinde ayrıntılı bir biçimde paylaşıldı.