Rize Haber
Rize
Kapalı
11°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Rize
00:00:00
İmsak vaktine kalan
Ara

Prof. Dr. Dinçer: Kültür balıkları en güvenilir gıdalar arasında

Prof. Dr. Dinçer: Kültür balıkları en güvenilir gıdalar arasında

Yağmur ÖNGÜN/İZMİR, (DHA)- EGE Üniversitesi (EÜ) Su Ürünleri Fakültesi Avlama ve İşleme Teknolojisi Bölümü İşleme Teknolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Tolga Dinçer, kültür balıklarının yüksek besin değerine sahip olmasının yanı sıra en güvenilir gıdalar arasında yer aldığını belirtip, "Dünyada deniz ya da kültür balığı arasında bir ayrım yok. Besin değeri ve besleyici içeriği benzer olan avlanan ve yetiştirilen türlere karşı, olumsuz algıların ortadan kaldırılması gerekiyor" dedi.

EÜ Su Ürünleri Fakültesi Avlama ve İşleme Teknolojisi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Tolga Dinçer, kültür balıklarının yüksek besin değerine sahip olmasının yanı sıra en güvenilir gıdalar arasında yer aldığını söyledi. Türkiye'de kişi başına su ürünleri tüketiminin 7,2 kilogramla Avrupa ortalamasının oldukça altında kaldığını belirten Prof. Dr. Dinçer, "Avcılıkla elde edilen ya da kültür ortamında yetiştirilen balıkların besleyici içerikleri birbirine çok yakın. Ancak halkımızda kültür balıklarına yönelik olumsuz bir algı var. Oysa bu ürünler hem sıkı denetimlerden geçiyor hem de ihraç edildiği 100 ülkede güvenle tüketiliyor. Dünyada deniz ya da kültür balığı arasında bir ayrım yok. Besin değeri ve besleyici içeriği benzer olan avlanan ve yetiştirilen türlere karşı, olumsuz algıların ortadan kaldırılması gerekiyor. Özellikle çocuk ve gelişme çağında olan gençlerin haftada en az 2 defa balık tüketimi çok önemli" diye konuştu.

Yetiştiricilikle üretilen çipura, levrek ve Türk somonunun 2024 ihracat hedefi olan 2 milyar doları yakaladığını, 2025 yılı için hedefin 2,5 milyar dolar olduğunu ifade eden Prof. Dr. Dinçer, "Yetiştiricilik sektöründe, 18-24 ay sürecinde kıyıdan uzak mesafelerde emek harcanarak üretilen ve sayısız denetiminden geçen balıklarımıza hak ettiği değeri sağlığımız için vermemiz gerekiyor" ifadelerini kullandı.

'KÜÇÜK ÖLÇEKLİ BALIKÇILIK FAALİYETLERİ DEVAM EDİYOR'

Büyük ölçekli gırgır ve trol avcılığında 15 Nisan-1 Eylül tarihleri arasında av yasağı uygulamasının stokların korunması için önemli olduğunu söyleyen Prof. Dr. Dinçer, "Sürdürülebilirlik açısından küçük ölçekli balıkçılık faaliyetleri devam ediyor. Tüm bunların yanında ise 12 ay boyunca sürekli üretim yapan dev bir su ürünleri yetiştiricilik sektörü var. 100 ülkeye ihraç edilen balıklarımız ile ilgili hala ülkemiz tüketicilerinde tereddütler yaşanıyor" dedi. Kamu, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşlarının birlikte çalışarak balık tüketimini artıracak bir yönetim planı oluşturması gerektiğini vurgulayan Dinçer, "Örneğin; ilkokul çağından başlayarak adım adım bu alışkanlıkların edinilmesi çok önemli. 2023 yılında Türkiye'de 1 milyon 7 bin ton toplam üretim gerçekleşti. Bu üretimin 553 bin tonu yetiştiricilik üretimi olarak kayıtlara girdi. Halkımız ise 614 bin ton balık tüketti. Bu tüketimin 454 bin tonunun avcılık ile elde ettiğimiz üründen olduğunu düşündüğümüzde geri kalan miktarın yetiştiricilik ürünü balıklarımızdan ve ithal ettiğimiz ürünlerden olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu da yetiştirilen ve avlanan balıklar arasındaki tüketim oranlarımızın FAO'nun 2030 yılı için hedef olarak belirttiği yetiştiricilik ağırlıklı tüketim oranına yakın olmadığımızı ortaya koymaktadır" diye konuştu.

Prof. Dr. Dinçer ayrıca Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından organize edilen 4. Tarım Şurası'nda kendisinin de uzman olarak görev aldığını belirtip, su ürünleri tüketimi konusunun önemine bu raporlarda da yer verildiğine dikkat çekti.

'OMEGA 3 EN ÇOK GÖÇ EDEN BALIKLARDA BULUNUR'

Bir balığın taze olup olmadığını ayırt etmek için iyot kaynaklı deniz kokusunun aranması gerektiğini belirten Prof. Dr. Dinçer, "Balığın gözlerinin canlı yapısı, kokmayan, kırmızı solungaçların olması, genel görünümde ise deri ve pul yapısının bütünlüğüne dikkat edilmesi gerekiyor, bunlar varsa taze ürüne ulaşılabilir ve güvenle tüketebilir. Balık kızartmak yerine buğulama ya da fırında tüketildiğinde çok daha fazla besleyici içeriğinden faydalanabiliriz. Ayrıca her balıkta yüksek Omega 3 aranmasının doğru değil. Yüksek Omega 3 hamsi, sardalya, palamut gibi balıklarda bulunur. Su ürünleri tüketiminin Omega 3 alımından çok daha fazla faydası olduğuna dikkat çekmekte fayda var" diye konuştu. (DHA)

FOTOĞRAFLI