Rize Haber
Rize
Kapalı
13°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Rize
00:00:00
İmsak vaktine kalan
Ara
Rize Haber, Rize Haberleri, Rizespor, Rizespor Haberleri, Rizede Haber, Karadeniz, 53,rize güncel haber GÜNCEL Prof. Dr. Özgül: Medeniyetlerin kuruluş ve yıkılışları toprağa bağlı

Prof. Dr. Özgül: Medeniyetlerin kuruluş ve yıkılışları toprağa bağlı

Prof. Dr. Özgül: Medeniyetlerin kuruluş ve yıkılışları toprağa bağlı

Salih TEKİN/ERZURUM, (DHA)-ERZURUM Atatürk Üniversitesi'nden Prof. Dr. Müdahir Özgül, her medeniyetin verimli bir toprak parçası üzerine kurulduğunu belirterek, “O medeniyet, o toprağın verimliliğinden, o arazinin verimliliğinden gelişir; kendisini geliştirir. Ancak insan o başlangıçtaki toprak verimliliğini kendi vahşi isteklerine kurban eder. Onu kullanmaması gerektiği kadar kullanır, sömürmemesi gerektiği kadar sömürür. Onun özelliklerine dikkat etmeden onu kullanır, onun özelliklerini bozar ve medeniyet zayıflamaya başlar. Zayıfladığı yerde tarihi süreç içerisinde medeniyet eğer bir yere göçebiliyorsa göçmüştür; göçemiyorsa çöker, yıkılır" dedi.

Atatürk Üniversitesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Müdahir Özgül, Dünya Toprak Günü etkinlikleri kapsamında 'Toprak ve Toplum' konulu bir konferans verdi. Aşık Veysel'in 'Benim sadık yarim kara topraktır' türküsünün okunduğu konferansta toprağın oluşumundan bugüne kadar gelen süreci anlatan Prof. Dr. Müdahir Özgül, Neolitik Çağ'da tarımda kullanılabilecek aletlerin yapılmaya başlanmasıyla birlikte toprağın ekonomik bir materyal olduğunu söyledi. İnsan-toprak ilişkisinin 3 evrede değerlendirilebileceğini, birincisinin insanın kendi ihtiyaçlarını karşıladığı dönem, ikincisinin kendiyle birlikte başkalarının ihtiyacının karşılandığı dönem olduğunu ifade eden Özgül, üçüncü dönemde toprağın ekonomik bir unsur olarak ele alındığını kaydetti.

'TOPRAK FARKINDALIĞI OLUŞTURULMALI'

Toprağın bir kültür olarak benimsenmesi gerektiğini vurgulayan Özgül, "Toprağın ve tarımın bir kültür olarak toplumun diğer bireylerinin veya diğer katmanları tarafından benimsenmesine çok büyük bir ihtiyaç var ve bu ihtiyaç gün geçtikçe artıyor. Sadece tarımla bilimsel manada uğraşanların ve onların muhataplarının bilmesi bu farkındalığı oluşturmaya yetmiyor; yeterli değil. Bilimsel çalışmalar, geldiğimiz nokta, toprağın sorunlarına ait bilgilerimiz, bilgi dağarcığımız, tarıma ait sorunların bilinmesi çok kıymetli ama bizim toprakla ilgili söylediklerimiz az önce öğrenci kardeşimizin okuduğu Aşık Veysel'in şiiri kadar toplumun dimağında bir farkındalık oluşturamamıştır. Artık bilimsel manada gelmiş olduğumuz bu seviyeden, bundan sonra toprağın toplumun diğer kesimleri tarafından da kültürel bir anlam yüklenerek, kültürel bir değer olarak nesilden nesile taşınmasına ihtiyaç olduğu büyük bir gerçektir. Bunu oluşturacak faaliyetleri, bunu oluşturacak çalışmaları toplumda buna dair bir farkındalığı ortaya koymamız gerekiyor" dedi.

'MEDENİYETLERİN KURULUŞ VE YIKILIŞI DA TOPRAĞA BAĞLI'

Dünya üzerindeki medeniyetlerin kuruluş ve yıkılışlarının da toprağa bağlı olduğunu belirten Özgül, "Medeniyetlerin kuruluşu, gelişimi, yıkılışıyla ilgili çok farklı şeyler söylenebilir. Ancak süreç şöyle; her medeniyet verimli bir toprağın, verimli bir arazinin üzerinde kurulmuş. O medeniyet, o toprağın verimliliğinden, o arazinin verimliliğinden gelişir; kendisini geliştirir. Modern manada endüstriyel manada gelişir, ilerler. Ancak insan o başlangıçtaki toprak verimliliğini kendi vahşi isteklerine kurban eder. Onu kullanmaması gerektiği kadar kullanır, sömürmemesi gerektiği kadar sömürür. Onun özelliklerine dikkat etmeden onu kullanır, onun özelliklerini bozar ve medeniyet zayıflamaya başlar. Zayıfladığı yerde tarihi süreç içerisinde medeniyet eğer bir yere göçebiliyorsa göçmüştür; göçemiyorsa çöker, yıkılır. Tarihçiler başka sebepler söyleyebilir, coğrafyacılar başka siyasi sebepler söylenebilir. Savaşlar söylenebilir, iklim sebepleri söylenebilir. Ama her medeniyetin kuruluş, gelişme ve yıkılış öyküsü şu söylediğimden ibarettir. Birisi kısa sürer. Birisi uzun sürer. Neye göre? Toprağın verimliliğini, onun sürdürülebilir kullanımındaki tedbirleri almaya bağlı olarak. Bizde de böyle bir diğer medeniyetlerde de böyledir" diye konuştu.

Konferansın ardından katılımcılar ve TEMA Vakfı üyeleri, kampüs içerisinde toprağa saygı yürüyüşü gerçekleştirdi. (DHA)

FOTOĞRAFLI