Rize Haber
Rize
Kapalı
13°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Rize
00:00:00
İmsak vaktine kalan
Ara

Prof. Dr. Özveren: Ani kalp ölümü her yaşta vurabilir

Prof. Dr. Özveren: Ani kalp ölümü her yaşta vurabilir

İSTANBUL, (DHA)- ÖZELLİKLE son yıllarda vaka sayısında artış gözlenen, ani kardiyak ölüm, yaygın bilinen adıyla ani kalp ölümü durumunun çoğu zaman hiçbir belirti vermeden gerçekleştiğine işaret eden Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Olcay Özveren, özellikle risk grubundaki kişilerde kalp damar sağlığını ayrıntılı şekilde değerlendirmek için koroner tomografik anjiyografinin önemli bir seçenek olduğunu ifade etti.

Son yıllardaki artış oranlarıyla birlikte dikkat çeken bu tabloyla ilgili bilgi veren Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Olcay Özveren, ortaya çıkaran faktörleri, yaş gruplarına göre değişen riskleri ve hayat kurtarabilecek önlemleri anlattı.

'HER YAŞTA RİSK VAR'

Ani kardiyak ölüm nedenlerinin yaş gruplarına göre farklılık göstermekle birlikte her yaşta risk yaratabildiğini anlatan Prof. Dr. Özveren, “35 yaş altında genellikle doğuştan ritim bozuklukları veya kalp kası hastalıkları, 35 yaş üstünde ise kalp damar tıkanıklığı veya kalp krizi ön plandadır. Dünya genelinde erişkinlerde görülme sıklığı binde 1-2 arasında. Ancak bu oran, sağlıksız yaşam tarzlarının yaygınlaşması ve farkındalığın artmasıyla daha çok dikkat çekmeye başladı” dedi.

BU BELİRTİLERE DİKKAT: GÖĞÜS AĞRISI VE BAYILMA ALARM VERİYOR

Sayıların artmasının bir yandan farkındalığın yükselmesine, diğer yandan da sağlıksız yaşam tarzlarının yaygınlaşmasıyla ilişkilendirildiğini belirten Prof. Dr. Özveren, özellikle dikkat edilmesi gereken belirtileri şöyle aktardı: “Daha önce hiçbir kalp sorunu yaşamamış bireylerde, egzersiz, efor, merdiven çıkma gibi durumlarla birlikte göğüs ağrısı, baskı hissi, çarpıntı, efor sonrası bayılma gibi belirtiler ortaya çıkıyorsa, bu kişiler vakit kaybetmeden kardiyoloji uzmanına başvurmalı. Özellikle açıklanamayan bayılma atakları, gençlerde ve ailesinde ani kalp ölümü öyküsü olanlarda ciddi bir uyarıdır.”

'RİSK GRUBUNDAKİLER DÜZENLİ KONTROL YAPTIRMALI'

Risk altındaki bireylerin düzenli kardiyolojik kontrol yaptırması gerektiğini belirten Prof. Dr. Özveren, “Ailesinde ani kalp ölümü öyküsü olanlar, sigara kullananlar, hipertansiyon veya diyabet hastaları mutlaka yıllık check-up yaptırmalı. EKG, ekokardiyografi veya koroner tomografik anjiyografi gibi tetkikler, olası riskleri önceden tespit edebilir. Özellikle 35 yaş üstü risk grubundaki kişilerde bu kontroller hayat kurtarıcıdır” diye konuştu.

‘TOMOGRAFİK ANJİYOGRAFİ İLE 35 YAŞ ÜSTÜ ANİ ÖLÜMLERİ ÖNGÖRMEK MÜMKÜN’

Son yıllarda koroner tomografik anjiyografinin, belirli risk gruplarında kalp damar sağlığının daha ayrıntılı değerlendirilmesinde dünyada da önemli bir seçenek haline geldiğini anlatan Prof. Dr. Özveren, şu ifadeleri kullandı:

“Hipertansiyonu, diyabeti olan, sigara içen ya da ailesinde erken yaşta kalp krizi öyküsü bulunan kişilerde; damar tıkanıklığı ya da darlıkları gibi hayati risk oluşturabilecek sorunlar tomografik anjiyografi ile yüksek doğrulukla tespit edilebiliyor. Bu nedenle risk grubundaki kişilere, örneğin 5-10 yılda bir tomografik anjiyo ile değerlendirme yaptırmalarını öneriyoruz. Ancak bu yöntemin herkes için rutin bir tarama aracı olarak görülmemesi, sadece gerekli durumlarda ve hekimin önerisiyle yapılması gerekir.”

'RİTİM BOZUKLUĞU OLANLAR ENERJİ İÇECEKLERİNDEN UZAK DURMALI'

Enerji içeceklerinin kalp hızını artırabileceği ve bazı bireylerde ritim bozukluklarını tetikleyebileceği uyarısını yapan Prof. Dr. Özveren, sözlerine şöyle devam etti:

“Enerji içeceklerinin, ritim problemi olan kişilerde ani kardiyak ölümü tetiklediğine dair kesin veriler bulunmamakla birlikte; kalp hızını artırdığı, çarpıntı ataklarını tetiklediği biliniyor. Bu içecekler yüksek dozda teofilin ve kafein içerdiğinden gerçekten enerjik hissettirebiliyorlar. Ancak ritim bozukluğu olan kişilerin bu içeceklerden uzak durmalarını öneriyoruz. Bir diğer konu da soğuk havalar. Soğuk havaların ani kalp ölümünü tetiklemesi ise şu şekilde gerçekleşiyor; Eğer kişinin koroner kalp hastalığı, geçirilmiş kalp krizi, kalp yetersizliği ya da kontrolsüz hipertansiyonu varsa; soğuk hava bu hastalıkları tetikleyip kötüleştirebilir. Bu nedenle özellikle soğuk havalarda yoğun egzersiz yapılmasını, ya da yemek sonrası egzersiz yapılmasını önermiyoruz.”

ANİ KALP KRİZİ DURUMUNDA İLK MÜDAHALE

Ani kalp krizi sırasında yapılması gerekenlerden bahseden Prof. Dr. Özveren, sözlerini şöyle sonlandırdı:

“Kriz anında ilk birkaç dakika kritiktir. Eğer bu tür bir tabloyla karşılaşılırsa, hastanın bilinci yoksa, düz bir zemine yatırılarak solunumu ve nabzı kontrol edilmeli. Nabız yoksa hemen kardiyopulmoner resüsitasyona (CPR) başlanmalı ve 112 Acil Sağlık Hattı aranmalıdır. Bu konuda toplumun temel yaşam desteği eğitimi alması, hayat kurtarır."