Rize Haber meritbet
Rize
Kapalı
6°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Rize
00:00:00
İkindi vaktine kalan
Ara
Rize Haber, Rize Haberleri, Rizespor, Rizespor Haberleri, Rizede Haber, Karadeniz, 53,rize güncel haber GÜNCEL Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu: Fırtına öncesi naylon ve kum torbasıyla önlem şart

Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu: Fırtına öncesi naylon ve kum torbasıyla önlem şart

Son günlerde yaşanan fırtınalar, kıyı seli ile birlikte, sahile yakın noktalardaki işletme ve yapılarda tahribata sebep oldu.

İstanbul ve bir çok ilde etkili olan fırtınanın ardından, deniz seviyesinin yükselmesi kıyılarda su baskınlarına yol açmış, bazı noktalarda oluşan dev dalgalar ve kıyı seli, sahil şeridinde yer alan işletme ve yapılarda tahribata sebep olmuştu. İstanbul'da hafta sonu yaşanan fırtınada, Silivri'de oluşan dev dalgalar sonrası sahil şeridindeki bazı iş yerlerini su basmış, Sarıyer'de ise dalgakıranları aşan dalgalar balıkçı barınağına zarar vermişti.  Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, kıyılarda yer alan ilçelerde baskınlara karşı alınabilecek önlemlere dikkat çekti. Kadıoğlu, su baskınlarının nedenlerine dikkat çekerek alınması gereken önlemleri de anlattı. 

Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu: Fırtına öncesi naylon ve kum torbasıyla önlem şart

"DENİZ KABARMASI VE DALGA BÜYÜKLÜĞÜ KIYI SELLERİNE SEBEP OLUYOR"

Fırtınanın etkilerini anlatan Kadıoğlu, "Özellikle deniz kıyılarındakilerin etkilenmesi daha farklı olabiliyor. Rüzgar belli bir yönde estikçe suyu o yönde biriktiriyor ve kabartıyor, dalgalarla beraber. Bununla beraber alçak basınç merkezi 960-980 gibi değerlere düştüğü zaman onlar da vakum gibi deniz suyunu emerek kabartıyorlar. Deniz kabarması ve dalga büyüklüğü kıyı sellerine sebep oluyor. Türkiye meltem ve gelgitlerden etkilenmiyor ama bu fırtınaların rüzgar yönüyle ve özellikle rüzgar uzun mesafeden geliyorsa dalga büyüklüğü çok yüksek oluyor kıyılarda. Alçak basınçla birleştiği zaman kıyılarda kıyı selleri oluyor. Biz kıyılardaki deniz su seviyesi yükselmesini yıl içinde 50 santimetre kabul ediyoruz. 50 santimetrelik yükseklik var kıyılarda, bu dalga ve deniz kabarması 1 metreye, 2 metreye yaklaştığı zaman arazi de düzse, su oldukça içeri girebiliyor. Bu şekilde de kara ve deniz birleşti gibi sözler duyuyoruz" dedi.

Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu: Fırtına öncesi naylon ve kum torbasıyla önlem şart

"BİNALARIN KIYI ÇİZGİSİNDEN EN AZ 100 METRE İÇERİDE OLMASI GEREKİR"

Kadıoğlu, " Deniz kıyıları, dere yatakları, göl kıyıları Kıyı Kanunu'na göre düzenlenmiştir. Binaların deniz kıyılarında kıyı çizgisinden en az 100 metre içeride olması gerekir. Bu da yetmeyebilir, arazi düz olduğu zaman su gelip bu binalara zarar verebilir, o yüzden kıyılardaki binaların da su basma seviyelerinin yüksek olması gerekiyor. Bunlara dikkat etmediğimiz zaman aynı dere yatağındaki gibi kıyılarda da binaları su basar. Meteoroloji tahminlerine, özellikle dalga yüksekliği ve rüzgar yönüne bakarak deniz kıyısındaki bu sürekli su basan yerlerin mutlaka fırtına öncesi kapı pencere önlerine naylon serip, üstüne de kum torbaları koyarak suyun içeri girmesinin önlenmesi gerekiyor. Su içeri girdikten sonra tahliye pek bir anlam ifade etmiyor, çünkü su içeride bir tahribat yapıyor. Beton ve ahşap yüzeyler suyu yuttukça kusmaya başlıyor. Bu da sağlık problemlerine neden oluyor." ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu: Fırtına öncesi naylon ve kum torbasıyla önlem şart

“METEOROLOJİK TAHMİNLERE DİKKAT ETMEMİZ GEREKİYOR”

Alınabilecek tedbirleri aktaran Kadıoğlu, "Meteorolojik tahminlere dikkat etmemiz gerekiyor, sonrasında Kıyı Kanunu'na göre kıyılardan en az 100 metre uzak olmak gerekiyor. Sonra arazinin düzlüğüne göre su basma seviyesini yüksek tutmamız lazım. Meteorolojik tahminler verildiği zaman, sürekli su basan yerlerde ki; İzmir'de deki problemler, 1998'de olmuş, 2009'da da olmuş bunlar. Bunlar biliyor kendilerini ve bu problemi yaşadığını. Bu yerlerde naylon örtü alınması, naylon örtü üzerine koyacakları kum torbalarını şimdiden hazır tutmaları gerekiyor" şeklinde konuştu.

"İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİ GÜNAH KEÇİSİ OLARAK KULLANIYORUZ"

Kadıoğlu, "Her şeyi yanlış yapıp bütün suçu iklim değişikliğine atmanın bir anlamı yok. İklim değişikliğini günah keçisi olarak kullanıyoruz. Hiçbir şeyi normalde yapmayarak iklim değişikliğine suçu atıp bu problemden uzak durmak, masum olduğumuzu söylemek doğru bir yaklaşım değil. Diyelim ki iklim değişikliği yöneticiler tarafından gerçekten ciddiye alınıyorsa, iklim değişikliği ile beraber geçmişten gelen bu problemin daha çok artacağını, daha sık ve şiddetli yaşanacağını düşünürsek, bir an evvel tedbir alınması; yapılması gereken kentsel dönüşüm müdür, kıyılardaki tsunamide alınan önlemler gibi betonla yükseltmek midir, gerekli yapısal önlemlerin alınması gerekiyor. İklim değişti böyle oldu demek, işin içinden çıkmak doğru bir yaklaşım değil" dedi.