Rize’de 4 yılı aşkın süre önce çatlaklar nedeniyle terk ettikleri binalarının yerine yenisinin yapılmasını isteyen vatandaşlar yetkililerden yardım istedi.
ALİ MAŞALACI
Rize merkez Yeniköy Mahallesi 1 Nolu Cami Sokak'ta bulunan 8 katlı ve içerisinde 24 daire bulunan Kent Apartmanında 10 Şubat 2019 tarihinde çatlamalar meydana gelmiş ve bina boşaltılmıştı. Bina sakinlerinin evlerinden ayrıldıktan sonra üzerinden 4 yılı aşkın süre geçmesine rağmen henüz bir çözüm bulunamadı. Bilirkişi raporlarına da binanın yan tarafında gerçekleşen Timya Vadisi Toplu Konut Projesi kapsamında yapılan çalışmaların yapıya zarar vermiş olabileceği ifadeleri yer aldı. 26 Haziran 2019 tarihinde gerçekleşen bilirkişi incelemesinin ardından çıkan raporda “Dava konusu taşınmazın yaklaşık 15-20 metre kuzeyinde Timya Vadisi bounca TOKİ tarafından konut inşaatı sırasında konutların bulunduğu inşaat alanı ile dava konusu bina arasında kalan sahada yapılan şev kazıları sonucu zeminde bir hareketlenme olması mümkün olduğundan, üsteki mukavemeti düşük olan killi-siltli zemin üzerinde yer alan dava konusunun (yapının) etkilendiği görüş ve kanaatine varılmıştır” İfadelerine yer verildi.
Yargıda olan konu ile ilgili bir an önce çözüm yolu bulunmasını isteyen bina sakinleri yetkililerden sürecin hızlandırılması ve mağduriyetin giderilmesi için yardım istedi. Dul ve yetim maaşı ile hayatını idame ettirdiğini, yetkililerden bir an önce çözüm bulmasını istediğini ifade eden Ayten Berber, “Binamız yıkılmış ve şu anda otlar kaplamış. Bu Rize’mizin bir ayıbıdır. Bunu yapsalar yapardılar. Bir yetim olarak bende mağdurum. Ne kimi kimsem var ne evim var. Dul ve yetim maaşı alıyoruz. Sesimizi duyurmak istiyoruz. Rize’ye neler yapılıyor. Bunu da yapardılar. Mağdurum, bende yetkililerden destek istiyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızda sesimizi duysun. Herkes sesimizi duysun. Belediyede konuştuk. Bize yapmayacaklarını söylediler. Ben yalan söyleyemem. Mağduriyetimin giderilmesini istiyorum. Biz devletimize gideceğiz, kime gideceğiz? Bizde bu ülkenin vatandaşıyız. Her şeyi yapıyorlar. Bize sahip çıkılmasını istiyoruz” dedi.
Covid-19 pandemisi nedeniyle de mahkemenin 2 yıl uzadığını ifade eden bir başka bina sakini Şenol Kansız ise “Rize’nin eski Orta Cami’si yol geçeceğinden dolayı kaldırıldı. Orta Cami’nin de buraya koyulmasına karar verildi. Bu inşaatta 2 araç sığacak kadar binamız ile yan yanaydı. Burayı yetkililer araştırdı ve 10-15 metre kadar aşağıya indirttiler. Dolayısı ile binamızın temeline bir buçuk metre kalana kadar çalışma gerçekleştirildi. Burayı yapan müteahhit dilekçe verdi. Buraya fazla girilmemesinin, sıkıntılı olduğunu, yağmur alınca oynayabileceğini söyledi. Bu dilekçeden 1 buçuk ay sonra bizim binanın çalışmalardan ötürü kolonları patladı. 2019 yılında biz evden çıktık bir daha eve sokmadılar. Bilirkişiler geldi, oturulmaz kararı verildi. Burada kimse kira verebilecek durumda değil. Biz ortalığa dağıldık. Bu olaylarla birlikte Covid-19 girdi. Bu da bizim aleyhimize oldu. 2 sene mahkeme göremedik. Gerek Belediye Başkanımız gerek Çevre ve Şehircilik bakanımız bu sıkıntıların hepsini biliyor. Bir türlü bir çare bulamadık” şeklinde konuştu.
Kendilerine binalarının yapılması için bir fiyat biçildiğini ve söylenen fiyatın bina sakinleri tarafından ödenemeyeceğini sözlerine ekleyen Kansız, “Bizden 2-3 tane fiyat istediler. Rize’de ki müteahhitlerden fiyat aldık. Rize’de ki belediye başkanı yardımcıları bu binanın ne kadar maliyette çıkacağını çok iyi biliyor. Bize dediler bu fiyatın yüzde 10’unu vereceksiniz diğer maliyeti de 2 seneye ödeyeceksiniz. Bunun maliyeti 500 bin lira. Sizde elinizi bir taşın altına atın. Bizim binanın yüzde 80’i emeklidir. Bu adam hem ev yapacak hem kira verecek hem yiyecek. Bunu yapmak için sihirli değnek lazım. Bizim sıkıntımız çok büyüktür. Sayın Cumhurbaşkanım Rize’de izin karşınıza bu olayla çıktığım için çok özür diliyorum. Bizim dilimiz olmanızı istiyoruz. Hayat bizi bu vaziyete getirdi. Böyle olmasını kimse istemezdi. Belediye Başkanımız 2-3 seçenek sundu ama hepsini bizden talep etti. Bu camii buraya yapılırken kimsenin suçu yokta hepsini bizden talep etti. Bizim gücümüz yok. Bizim en kabadayı çayımız 2 ton çay var. O da senelik 50 bin lira gibi bir para eder. Bize ön ayak olun. Şu anda köylerinden gelemeyen var. Hastası olan var. Bu ise 20-25 kişiydik. Şimdi komşularımızın yüzde 40’ı rahmetli oldu. Bu işten dolayı kanser oldular. Tamam biz haklıyız ama 5 sene oldu. Bir 5 sene daha olacak. Kira durumları da ortada. Mal sahibi ve kiracı birbirine giriyor. Cumhurbaşkanım sizden yardım bekliyoruz. Bizim başka sahibimiz kalmadı desem yalan olmaz” ifadelerini kullandı.