Bir şehirden çok daha fazlası olan Roma, her gezginin seyahat listesinde yer almayı başarıyor. Uzunca yıllar boyunca dünya hakimiyetini elinde tutan bir imparatorluğun kalbinin attığı yer olan Roma, farklı medeniyetleri ev sahipliği yapmış büyüleyici bir şehir. Roma turları ile yakından tanıma şansı yakalayacağınız bu şehir, İtalya’nın başkenti. Tarihi, kültürel dokusu, her sokakta unutamayacağınız anılar biriktirmenize olanak tanıyan Roma’da çok özel bir tatil geçirebilirsiniz!
Türk vatandaşlarının İtalya’ya gitmek için vize adı verilen bir giriş belgesine ihtiyaçları bulunuyor. Bu sebeple Roma seyahati yapmak isteyen pek çok kişi, “Vize nasıl alınır? Vize için gerekli evraklar nelerdir?” sorularının yanıtlarını merak eder. Eğer siz de bu konu hakkında merak duyuyorsanız yazımızı inceleyerek, vize ile ilgili detaylı bilgi sahibi olabilirsiniz.
Roma seyahati için en ideal dönem ilk bahar mevsimi. Mart ve mayıs ayları boyunca hava sıcaklıkları ılıman seyreder. Bu durum turistik destinasyonları gezmeyi çok daha keyifli hale getirir.
Roma Forumu Antik Roma’nın merkezi kabul ediliyor. İmparatorluğu ait kararların açıklandığı, çok önemli bir yer olan Roma Forumu; tarihi boyunca şehrin sosyal, ticari ve politik hayatının merkezi olmuştur. Roma İmparatorluğu’nun kuruluşundan itibaren bir yıl boyunca kullanılan bir toplantı alanı olan Roma Forumu Roma’ya dair en önemli siyasi, dini ve ticari etkinliklere ev sahipliği yapmış.
Kent yaşamının merkezi ve kalbi olarak kabul edilen Roma Forumu, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde. Arkeolojik kalıntılar, kazı çalışmalar ve eski yapılar sergilendiği için Roma tarihini daha yakından görmeye de yardımcı. Kolezyum için satın aldığınız bilet ile Roma Forumu’nu 09.00 ile 16.30 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.
”Roma Forumu konum için tıklayın”
Kolezyum Roma İmparatorluğu’na ait en etkileyici yapı. Vespasianus zamanında, M.S. 72 yılında yapımına başlandığı ve sekiz yıl sonra tamamlandığı tahmin edilen Kolezyum Roma’nın sembolü. Dünyanın en büyük amfi tiyatrosu olma özelliğine sahip olan Kolezyum, her yıl milyonlarca turistin dikkatini çeker.
Tarihi boyunca gladyatör dövüşleri ve hayvan avları gibi gösteriler için kullanılan Kolezyum’un en temel amacı Roma halkının keyifli vakit geçirmesiydi. Günümüzde ise 18 Euro ödeyerek giriş yapabileceğiniz Kolezyum UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor. Haftanın her günü 09.00 ile 16.30 saatleri arasında faaliyet gösteriyor.
”Kolezyum konum için tıklayın”
Circus Maximus Antik Roma döneminden bugüne gelebilmeyi başarmış en önemli noktalardan birisi. Günümüzde milyonlarca turisti ağırlayan ve geçmiş yıllarda hipodrom olarak kullanıldığı bilinen Circus Maximus çok sayıda kültürel etkinliğe ev sahipliği yapmış.
Aktif olarak faaliyet gösterdiği yıllar boyunca pek çok kez tadilat görmüş ve genişletilmiş. Halkın eğlence ihtiyaçlarını karşılamak için kullanılan önemli bir yer olarak kabul edilmişti. Yaklaşık 250 bin kişiyi ağırlayabilecek büyüklükte, 600 metre olacak şekilde inşa edilen Circus Maximus, imparatorluk dönemi boyunca aktif olarak kullanılmış.
Yeşil alan kısmını ücretsiz olarak gezebilir, içeriye ise beş Euro ücret ödeyerek girebilirsiniz. Circus Maximus’un çalışma saatleri sezona bağlı olarak değişiyor.
”Circus Maximus konum için tıklayın”
Roma’ya ait en önemli yerlerden biri Trevi Çeşmesi’dir. Her yıl binlerce turistin ilgisini çeken Trevi Çeşmesi, ismini bulunduğu semt olan Trevi’den alır. 18. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilen ve mimarı Nicola Savi olan Trevi Çeşmesi aşk Çeşmesi olarak da biliniyor.
Büyüklüğü ve gösterişi ile dikkat çekmeyi başaran Trevi Çeşmesi, Neptün heykeli başta olmak üzere sanatsal yapıları ile ön planda. Çok sayıda mitolojik karaktere ve süslemeye yer veren Trevi Çeşmesi’nde yılın her mevsimi bozuk para atarak dilek dileyen ziyaretçiler ile karşılaşmak mümkün. Özellikle geceleri ışıklandırma sayesinde romantik bir atmosfere sahip olan Trevi Çeşmesi, İtalya’da gezilecek yerler listesinin başında geliyor.
”Trevi Çeşmesi konum için tıklayın”
Roma’nın en ünlü artık yapılarından biri olan Pantheon Tapınağı dünyanın en iyi korunmuş antik tapınağı olarak tarihe geçmiş. Faaliyet gösterdiği her dönemde işlevsel özellikleri ile ön plana çıkan Pantheon Tapınağı Antik Roma dönemindeki eserler içerisinde en iyi korunan yapı.
Toplamda 43 metrelik kubbesi ile oldukça dikkat çekici bir mimariye sahip olan Pantheon Tapınağı, yüzyıllardır mühendisler ve mimarlar için bir ilham kaynağı. Kubbe ortasında bulunan büyük açıklık ise içeriye güneş ışığının ve yağmurun girmesini sağlar. Mimari açıdan benzersiz detaylara sahip olmasının yanı sıra kültürel ve tarihi açıdan da çok önemli olan Pantheon Tapınağı, beş Euro giriş ücreti ödeyerek 09.00 ile 18.30 saatleri arasında ziyaret edilebilir.
”Pantheon Tapınağı konum için tıklayın”
Domitian Stadyumu’nun Roma’nın imparatorluk döneminde yaptırıldığı tahmin ediliyor. Milattan sonra ilk yüzyılın sonlarına doğru, 80 yılında tamamlanan ve İmparator Titus Flavius Domitianus tarafından Roma halkına hediye edilen Domitian Stadyumu şehrin en etkileyici yapılarından birisi.
10.00 ile 18.15 saatleri arasında, dokuz Euro ücret ödeyerek giriş yapabileceğiniz Domitian Stadyumu toplamda 275 metre uzunluğuna ve 106 metre genişliğe sahip. Etkileyici bir büyüklüğe sahip olan ve 30 bin izleyiciyi aynı anda ağırlayabilecek kapasitesi ile dikkat çeken Domitian Stadyumu, aktif olarak kullanıldığı dönem boyunca çok sayıda spor müsabakasına ev sahipliği yapmış.
”Domitian Stadyumu konum için tıklayın”
İtalya’nın en ünlü meydanlarından biri İspanyol Meydanı. Orijinal adı Piazza da Spagna olan İspanyol Meydanı, İspanyol Merdivenleri’nin yanı başında bulunur. Meydan kurulduğunda Fransızların yoğun ilgisini gördüğü için bir dönem Fransız Meydanı olarak da anılmış.
Meydanın ortasında bulunan heykeller ve çeşme, etkileyici bir görüntü sunar. Roma tarihini ve kültürünü daha yakından tanımak için mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerin arasında.
”İspanyol Meydanı konum için tıklayın”
Vatikan, Roma şehri içerisinde yer almasına rağmen kendine ait bir ülkeye benziyor diyebiliriz. Vatikan’da mutlaka görülmesi gereken yerlerin arasında ise Aziz Petrus Meydanı gelir. St. Peter Bazilikası’nın önünde yer alan Aziz Petrus Meydanı, Vatikan’ın kalbi konumunda.
Hem tarihi hem de dini açıdan önemli olan Aziz Petrus Meydanı, ortasında bulunan 25,5 metre yüksekliğindeki Obelisk ile oldukça dikkat çekici. Katolik Kilisesi’nin en önemli dini törenlerine ev sahipliği yapan Aziz Petrus Meydanı, yaz aylarında 07.00 ile 19.00, kış aylarında ise 07.00 ile 18.30 saatleri arasında açık.
”Aziz Petrus Meydanı konum için tıklayın”
Vatikan Müzeleri içerisinde bulunan Sistina Şapeli Roma’nın en önemli yerlerinden birisi. İsmine 1477 ile 1480 yılları arasında Şapeli inşa ettirmiş Papa Sixtus IV’ten alan Sistina Şapeli Rönesans döneminin en önemli eserlerinden biri olarak değerlendirilir.
Sistina Şapeli’nin dünyaca ünlü olmasını sağlayan en önemli özelliği ise Michalengelo tarafından boyanan tavan freskleri ve Son Yargı tablosuna ev sahipliği yapması. 1508 ile 1512 yılları arasında Michalengelo tarafından boyanan tavan, oldukça etkileyici.
Vatikan Müzeleri için bilet alarak Sistina Şapeli’ni gezebilirsiniz. 09.00 ile 16.00 saatleri arasında ziyaretçilerini ağırlar.
”Sistina Şapeli konum için tıklayın”
Roma’da görülmesi gereken müzelerin başında Kapitolin Müzesi geliyor. Kente ait yedi tepeden biri olan Capitol Tepesi’ne kurulmuş Kapitolin Müzesi muhteşem bir koleksiyona ev sahipliği yapıyor. Antik Roma dönemine ait sayısız eseri ziyaretçilerle buluşturan Kapitolin Müzesi 1734 yılında kurulmuş.
Fresk, mozaik, heykel, antik Roma parası ve arkeolojik buluntular gibi birbirinden farklı sanat eserlerine koleksiyonunda yer veren Kapitolin Müzesi’nde dünyaca ünlü “Capitoline Venüsü” ve “Marcus Aurelius Heykeli” gibi eserler de bulunuyor. Kapitolin Müzesi’ne giriş için 17 Euro ücret ödemeniz gerekiyor. Müze 09.30 ile 19.30 saatleri arasında ziyaretçilerini ağırlıyor.
”Kapitolin Müzesi konum için tıklayın”
Roma’da bulunan en önemli yerlerden biri olarak değerlendirilen Navona Meydanı, Domatianus Stadyumu olarak bilinen yerin alanına yapılmış. Stadyuma ait açık bir alan oluşturmayı hedefleyen Navona Meydanı 1. yüzyıl içerisinde yapıldığı tahmin edilen bir meydan.
Agones yarışmalarının düzenlendiği dolayısıyla Antik Romalılar tarafından yoğun bir ilgi gören Navona Meydanı, günümüzde tarihi binalarla, restoran ve kafelerle doludur. İtalya’nın meşhur yemekleri ve lezzetlerini tadabileceğiniz restoranlar, seyahatinizi daha keyifli hale getirir.
”Navona Meydanı konum için tıklayın”
Pantheon Roma’nın en ünlü noktalarından birisi. Pantheoun’un önünde bulunan Rotonda Meydanı ise en az Pantheon kadar ünlü. Roma’nın geçmişinde önemli bir yere sahip olan ve günümüzde şehrin en önemli turistik cazibe merkezlerinden biri olarak anılan Rotonda Meydanı, merkezinde bulunan Fontana del Pantheon Çeşmesi ile de popüler.
Tarihi yapılara, etkileyici bir çeşmeye ve buna bağlı olarak dikkat çekici bir atmosfere sahip Rotonda Meydanı Roma’da görülmesi gereken yerler arasında. Günün her saati canlı olan Rotonda Meydanı, Roma kültürünü daha yakından tanımaya yardımcı.
”Rotonda Meydanı konum için tıklayın”
Roma’nın en merkezi noktasında yer alan Piazza Venezia kentin en çok turist ağırlayan bölgelerinden birisi. Kurulduğu dönemde farklı devletler tarafından kullanılmış, bugüne dek birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Piazza Venezia, ihtişamlı mimarisi ve zengin tarihi ile büyüleyici.
Farklı turistik cazibe merkezlerine de kendi içerisinde yer veren Piazza Venezia ulaşım açısından da oldukça kolay bir konumda. Otobüs veya tramvay kullanarak ulaşabileceğiniz Piazza Venezia, yılın her mevsimi oldukça kalabalık.
”Piazza Venezia konum için tıklayın”
İstanbul gibi 7 tepeden oluşan Roma’nın en etkileyici tepelerinden biri Palatino Tepesi. Roma mitolojisi için de önemli bir yere sahip olan Palatino Tepesi Romulus ve Romus kardeşlerin bir kurt tarafından kurtarıldıktan sonra beslendikleri ve büyütüldükleri yer olarak tarihe geçmiş.
Roma İmparatorluğu’nun en eski yerleşim yerlerinden biri olan Palatino Tepesi’nin M.Ö. 10. yüzyıldan beri kullanıldığı tahmin ediliyor. Palatino Tepesi Antik Roma’nın lüks yaşamında da ihtişamını daha yakından inceleme fırsatı sunan Domus Augustana, Domus Flavia ve Palatino Müzesi gibi önemli yerlere de ev sahipliği yapıyor. Palatino Tepesi’ni haftanın her günü, 24 saat ücretsiz olarak gezebilirsiniz.
”Palatino Tepesi konum için tıklayın”
San Pietro Bazilikası ya da Aziz Petrus Bazilikası Roma’nın en büyük 4 bazilikasından birisi. Vatikan’da yer alan San Pietro Bazilikası şehrin her yerinden göze çarpar. 23 bin metrekarelik, geniş bir arazi üzerine kurulu olan San Pietro Bazilikası toplamda 60 bin kişilik kapasitesi ile oldukça dikkat çekici.
San Pietro Bazilikası’nın en önemli özelliği Hıristiyanlığa ait en büyük ikilisi olması. Roma siluetindeki en önemli parçalardan biri San Pietro Bazilikası’nın kubbesi olarak kabul edilir.
San Pietro Bazilikası’nın çalışma saatleri sezona bağlı olarak değişir. Roma’nın hem kültürel hem de dini açıdan en önemli yapılarından biri olan San Pietro Bazilikası, ücretsiz olarak ziyaret edilebilir.
”San Pietro Bazilikası konum için tıklayın”
Roma’nın ortasından geçen Tiber Nehri’nin bir kısmını aşmak amacı ile kullanılan Fabricius Köprüsü Roma’nın antik yapılarından en önemlileri arasında. M.Ö. 62 yılında inşa edildiği tahmin edilen Fabricius Köprüsü, en eski Roma köprülerinden biri olmasının yanı sıra halen ayakta durduğu için de dikkat çekici.
Dünyanın en eski on köprüsünden biri olan Fabricius Köprüsü, taş yapısı ve zarif kemerleri ile antik Roma dönemine ait mühendislik ustalığı olarak değerlendiriliyor. Günümüzde hala kullanılan Fabricius Köprüsü tarihi ve atmosferi sebebiyle keyifli bir deneyim sunuyor.
Köprü etrafında yeme içme ihtiyacınızı karşılayabileceğiniz restoranlar bulunuyor. Aynı zamanda dinlenebileceğiniz kafe ve publar da bölgede yer alıyor.
”Fabricius Köprüsü konum için tıklayın”
Sant’Angelo Kalesi ya da Kutsal Melek Kalesi olarak adlandırılan bu turistik mekan, Adriano Parkı i̇çerisinde yer alıyor. 64 metre çapında ve 48 metre yüksekliğinde, silindik bir tasarım ile inşa edilen Sant’Angelo Kalesi, surlar ile çevreleniyor. Sant’Angelo Kalesi’nin en önemli özelliklerinden biri ise uzunca bir süre Fatih Sultan Mehmet’in oğlu Cem Sultan’ın tutulduğu yer olmasıdır. Dolayısıyla hem mimari hem de tarihi açıdan önemli olduğunu söylemek mümkün.
Kalede bulunan melek heykelleri estetik açıdan dikkat çekici oldukları gibi kaleye ait bir sembol haline gelmiştir ve Kutsal Melek Kalesi olarak adlandırılmasını sağlamış. Sant’Angelo Kalesi içerisinde bulunan müze ise sanat eserleri konusunda önemli bir zenginliğe sahip.
”Sant’Angelo Kalesi konum için tıklayın”
Roma’da bulunan pek çok çeşme bulunuyor. Sanatsal açıdan öneme sahip olan çeşmelerin her biri farklı özellikler taşır. Roma’da bulunan çeşmelerden biri olan ancak en ünlü çeşme olarak değerlendirildiği için dikkat çeken Dört Nehir Çeşmesi, Piazza Navona Meydanı’nda yer alır. Dünyanın en ünlü heykeltıraşlarından ve Barok mimarisinin liderlerinden biri olan Bernini tarafından tasarlandığı tahmin edilen bu çeşmenin yapım yılı ise 1648 ile 1651 yılları arasında. Amerika, Asya, Afrika ve Avrupa kıtalarını sembolize eden dört büyük nehri temsil etmek üzere tasarlanan Dört Nehir Çeşmesi, tarihi açıdan çok önemli olduğu gibi estetik açıdan da görenleri kendine hayran bırakıyor.
”Dört Nehir Çeşmesi konum için tıklayın”