Yaz ayları kendini iyice hissettirmeye başladı. Yurdun bazı bölgelerinde hava sıcaklıkları 40 dereceleri gösteriyor. Yüksek nem de eklenince hissedilen sıcaklık daha fazla oluyor.
Terlemeyi artıran sıcak hava, vücutta su ve mineral kaybına yol açıyor. Uzm. Dr. Necdet Yetim de kan basıncının düşmesinin beyin, kalp, karaciğer ve böbrek gibi yaşamsal organların çalışmasını yavaşlattığını belirtiyor. Sıcağın zararlı etkilerinden en çok da kronik hastalığı olanların korunması gerektiğini dile getiriyor.
Yetim, aşırı sıcaklıkların kan dolaşım mekanizmasının bozulmasına, beraberinde tansiyon düşmesine neden olduğunu söylüyor.
Sıcak etkisi ile ısınan yüzeysel doku ve organlardaki kan damarları genişliyor ve kan bu bölgelerde daha çok toplanıyor. Daha derinde olan ana damarlardaki basınç düştüğü için iç organların kanlanması azalıyor. Terleme ve buharlaşma artacağı için de vücuttaki su ve mineral kaybı da artıyor. Neticede tansiyon düşüyor.
Kan basıncının düşmesi de dolaşımın yavaşlamasına ve organlara daha az kan gitmesine neden oluyor. Başta beyin, kalp, karaciğer ve böbrek gibi yaşamsal organlarda çalışma yavaşlıyor. Böylece organ yetmezlikleri oluşuyor ya da var olan organ yetmezliklerinin derecesi artarak kişiyi ölüme götürüyor.
Dr. Necdet Yetim, sıcağın en çok etkilediği hipertansiyon hastalarının tansiyonunun hem kullandıkları tansiyon düşürücü ilaçların hem de sıcağın etkisiyle aşırı düşebildiği için çok dikkatli olması gerektiğini belirtiyor. Bu kişiler zorunlu olmadıkça saat 11.00-16.00 arasında dışarıda bulunmamalı. Terlemeyi artırmayacak ince, pamuklu, açık renkli giysiler giymeli, şapka takmalı, şemsiye, güneş gözlüğü kullanmalı, bol sıvı almalı, hafif yemekler yemeli ve sağlık kontrollerini zamanında yaptırmalı.
Tansiyon düşmesinin ilk belirtisi ise halsizlik. Göz kararması, baş dönmesi, denge bozukluğu da yaşanabilir. Kişi ayaktaysa ya da ayakta kalmaya devam ederse düşme, baygınlık ya da kısa süreli şuur kaybı da görülebilir.