İşte, bu yazıda Sivas'ın adını takip eden zaman yolculuğuna çıkarak, bu soruların izini süreceğiz. İşte detaylar haberimizde
Kullanıcılar, tarihle iç içe geçmiş olan şehirlerin sırlarını keşfetmeye meraklıdır. Sivas da bu sırlarla dolu şehirlerden biridir. Peki, Sivas adı nereden geliyor? ve Sivas'ın eski adı nedir? Bu merak uyandıran sorunun cevabı, şehrin geçmişine dair önemli ipuçları barındırıyor. Sivas'ın eski adı nedir ve bu isimdeki değişim zaman içinde hangi hikayeleri beraberinde getirmiştir? İşte, bu yazıda Sivas'ın adının perde arkasındaki gizemi ve şehrin tarihi adıyla olan bağını keşfedeceğiz. İşte detaylar...
Sivas, tarihi boyunca birçok farklı devletin hakimiyeti altında kalmış ve çeşitli isimlerle anılmıştır. Bu isimler arasında Sebaste, Sipas, Megalopolis, Kabira, Diaspolis (Tanrı Şehri), Talaurs, Danişment İli, Eyalet-i Rum, Eyalet-i Sivas ve Sivas yer almaktadır.
Günümüzde kullanılan "Sivas" ismiyle ilgili ise farklı görüşler bulunmaktadır. Bunlardan biri, eski Yunanca'da "Augustus Şehri" anlamına gelen "Sebasteia" isminin, Pontus kralı Polemon'un hanımı Pitodoris tarafından şehre verildiğini ileri sürer. Roma egemenliği altına geçtiğinde, Romalılar şehrin yönetimini Pont Krallığı'nda bırakmışlardır. Pont Kralının hanımı, Roma Kralı Augustus'a olan sevgisini ifade etmek amacıyla şehre "Ogüst şehri" anlamına gelen "Sebaste" adını vermiş olabilir, ve zamanla bu isim "Sivas" olarak evrilmiş olabilir.
Başka bir görüşe göre ise, bugünkü "Sivas" ismi, şehrin ilk dönemlerinde bulunan üç su gözesinden kaynaklanmaktadır. Bu gözeler, "Allah’a Şükür", "Ana ve Babaya Saygı", ve "Küçüklere Sevgi"yi temsil etmekteydi. Ancak, bu özelliklerini kaybeden bölge sakinleri, gözelerin kuruduğunu fark ettiğinde, şehrin adı zamanla "Sipas"tan türemiş ve günümüzdeki "Sivas" halini almıştır.
Sivas'ın tarihine dair yapılan kazı ve araştırmalar, bölgenin Neolitik Dönem'den itibaren yerleşim gördüğünü ortaya koymaktadır. Kalkolitik Dönem ve ilk Tunç Çağı'na ait kalıntılar, M.Ö. 5000-3000 ve M.Ö. 3000-2000 yıllarına kadar uzandığını göstermektedir. Maltepe Höyüğü kazıları ise, bölgedeki ilk yerleşimin M.Ö. 2600'lere kadar kesintisiz devam ettiğini kanıtlamaktadır.
Sivas, Anadolu'nun en eski yerleşim merkezlerinden biri olarak bilinir. Cilalı Taş Devri'nden başlayarak birçok farklı döneme ev sahipliği yapmış olan bu şehir, zengin tarihini günümüze taşımaktadır. Coğrafi olarak İç Anadolu, Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgelerini kucaklayan Sivas, kültürel zenginlikleriyle de dikkat çekmektedir. Geleneksel halk oyunlarından tutun da müzik ve şive farklılıklarına kadar, Sivas'ın kültürel mozaik yapısı, bu şehri benzersiz kılmaktadır.
