28 Mayıs günü vatandaşlar sandık başına giderek cumhurbaşkanlığı seçimlerinin 2. turunda Cumhurbaşknaı Recep Tayyip Erdoğan'ı yeniden seçti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu'na 2 milyon 300 binden fazla oy farkı attı. Erdoğan'ın zaferi muhalefet kanadında büyük sarsıntıya yol açtı.
CHP'de seçim gecesi istifa isteyen seçmeler partililer tarafından darp edilirken İYİ Parti'de Meral Akşener'in istifası isteniyor. Kılıçdaroğlu seçimin faturasını parti yönetimine kesti ve MYK'nın istifasını istedi. Geçen 13 yılda 150 isim değişti ancak Kılıçdaroğlu kaldı. Meral Akşener ise partinin Kurultay'ı için hazırlık içerisinde.
Peki Kemal Kılıçdaroğlu Selahattin Demirtaş'ın yolundan gider mi? CHP ve İYİ Parti'yi neler bekliyor? CHP kurultayı ne zaman toplayacak? Kılıçdaroğlu'nun parti yönetimini değiştirmesi koltuğunu korumaya yetecek mi? CHP yönetimini değiştirerek muhalif sesler bastırılacak mı? Siyasette konuşulanları siyasal iletişimci Ferhat Murat değerlendirdi.
Ferhat Murat canlı yayında şu açıklamalarda bulundu; Kemal Kılıçdaroğlu 'Ben Kemal Kalıyorum' diyecek bu çok net şekilde ortada. Zaten bunu 14 Mayıs'tan sonra "Genel Başkan" koltuğunu yanına alıp masaya vurarak yaptığı konuşmada gördük. Oysa ona 'Neredesin' diye kimse sormamıştı. 14 Mayıs sonuçlarından sonra parti içinde çıkan homurdanmalara ve başlatılması çok muhtemel olan genel başkanlık mücadelesine karşı verilmiş bir cevaptı. Burada mücadeleye girecek olanlara 'aklınızı başınıza alın' mesajı verildi. Dünya 13 seçim kazanamadığı halde koltuğunu koruyan tek kişi de Kılıçdaroğlu'dur.
13 tane seçimi kaybedip bundan bir başarı çıkarıyor olmak çok anlamlı değil. 2014 yılında Recep Tayyip Erdoğan'ın aldığı oy oranı 51,79'du. Muhalefet blokunda Ekmelleddin İhsanoğlu ve Selahattin Demirtaş vardı ve toplam oy oranları 48,2 oldu. 2018 yılında Recep Tayyip Erdoğan 52,54 alırken Muharrem İnce, Selahattin Demirtaş, Meral Akşener ve Temel Karamollaoğlu'nun toplam oy oranı 47,25 geldi. Şimdi 2023 yılında Kemal Kılıçdaroğlu'nun tüm muhalefet bileşenlerinin desteği ile beraber aldığı oy oranı da 47.8 oldu. Yani orta bir başarı yok.
Burada CHP'nin oyunu yüzde 25'ten yüzde 47'ye çıkarma gibi bir durum yok.Tabi onlar sonuçları böyle okumuyor ama gerçek ortada. Ben seçim sonucu üzerinden bir analiz yapıyorum. Orada bir muhalefet bloku Erdoğan'ın karşısında birleşti alının oy oranı ortada. Erdoğan'ın başarısını itibarsızlaştırmak kendisini de itibarlı hala getirmeye yönelik bir çaba görüyorum. Biz daha az oy alanın kazandığı bir seçim sistemine geçtik de bizim mi haberimiz yok?.
Kişisel siyasi hesaplarını CHP seçmenin veya muhalefet seçmenin ne düşündüğünü ya da onların önceliklerini dikkate almadan feda edebilen CHP'den pek çok şey feda edebilen bir isim var ortada. Küçük partilere verdiği 39 milletvekili ile bunu net şekilde gördük. Burada maksat kendisinin adaylığına karşı diğer genel başkanların desteği alabilmek için bu yapıldı. Böylece bol şekilde milletvekili verdi. İşte ortada duran bu başarısızlığı gölgelemek adına MYK üyelerini tasfiye ediyor.
İYİ Parti 2018'de almış olduğu oy oranının altına düştü Yani yeni kurulmuş bir partiyken almış olduğu oyun 5 yıl sonra ki kendileri çok yüksek oylara sahip olduğunu ifade ediyorlar ama daha düşük oy aldılar. Bu da bir başarısızlıktır. Burada seçmene yeni bir görüntü vermeleri lazım. Artık CHP ile yakın bir görüntü vermek doğru bir strateji olmayacak. Yeni bir konumlandırma yapacaklar.
Cumhur İttifakı tarafında milli bir cephe var. Ben İYİ Parti'nin de CHP ile böyle diz dize omuz omuza yol yürüyeceği düşüncesinde değilim. En azından Meclis'teki kararlarla alakalı durum böyle olacaktır. O blokta yer alan DEVA, Gelecek, Saadet'in de merkez sağa yakın olduğunu ifade edebiliriz. Bu yüzden CHP'yi daha zor duruma sokacak bir tablo da önümüzdeki günlerde bizim gündemimizde olacak.