Açılışı biraz kötü yapacağız ancak bizzat Uthred karakteri tarihte, dizideki gibi yer almıyor. Saksonyalı ancak Vikingler tarafından büyütülen bu korkusuz, yakışıklı ve soylu savaşçı bir kurgunun yaratımı ne yazık ki. Ancak orta çağ tarihi ve gerçek tarihi kişiliklerle bağlantılı olması sebebiyle içeriğimizde yer veriyoruz kendisine.
Ancak ana karakter, gerçek Uhtred ile aynı olağanüstü yetiştirme tarzına ve yaşadığı benzersiz olaylara sahip olmadığı için yalnızca ad ve bölge bakımından benzer olduğu belirtiliyor.
Tarihte yer alan Wessexli Büyük Alfred ise, 871'den 899'a kadar gerçekten Wessex Kralıydı. 'The Last Kingdom'da tasvir edildiği gibi, halkı arasında ağırbaşlı ve merhametli olmasıyla tanınan ve sevilen bir hükümdardı.
Krallığı boyunca, halkı için daha adil bir hukuk sisteminin yanı sıra daha yüksek yaşam kalitesine yönelik ilerlemeler kaydedildi. Netflix dizisinde gösterilen askeri zaferlerden bazıları gerçek hayatta da kazanıldı. Bu döndemde Viking savaşçısı olan Kont Guthrum'un birinci sezonun sonunda Hıristiyanlığa dönüştürülmesi de gerçek olan olaylardandı.
Ancak tıpkı ünlü yapımda yansıtıldığı gibi, hayatının büyük bir bölümünde kötü sağlık sorunları yaşadı. Kaydedilen semptomların, bazı tarihçiler tarafından 'kron hastalığı' olduğu söyleniyor.
50 ya da 51 yaşında vefat etti ve hayatının çoğunu yaşadığı şehir olan Winchester'daki Hyde Manastırı'na gömüldü. Ne yazık ki kemikleri, 1700'lerin sonlarında, bölgede bir hapishane inşa edildiğinde kayboldu.
Aelswith, 868'de Alfred ile evlendi ve 31 yıl sonra ölümüne kadar yanında kaldı. Dizide de gösterildiği gibi, aslen Mercia'lıydı ve Wessex kralı ile evliliğinin iki ülke arasındaki ittifakın bir parçası olması bekleniyordu.
Aelswith'e asla kraliçe unvanı verilmedi, bu yüzden Alfred öldüğünde Winchester'da 'Kutsal Meryem Manastırı' olarak bilinen bir rahibe manastırı kurdu. Ancak bu manastırların çoğu, 1539'da Tudor'un dağılmasının bir parçası olarak yıkıldı ve bugün çok azına rastlanmakta.
Aethelwold, şüphesiz 'The Last Kingdom'ın en nefret edilen karakterlerinden. Kral Alfred'e karşı entrikaları ve ihanetiyle tanınan karakterin taht için çevirmediği entrika kalmadı. Üstelik bu gerçek tarihin de bizlere verdiği bilgilerden.
Alfred'den önce hüküm süren Wessex Kralı I. Aethelred'in oğlu olarak, Aethelwold'un taht üzerinde meşru bir iddiası vardı ve bazıları onun asıl hükümdar olduğunu düşünüyordu.
Ancak, Alfred'in oğlu Edward'a karşı ilk ayaklanması, yeterince büyük bir orduyu seferber edemediği için başarısız oldu. Ardından, sonunda biraz destek bulduğu Viking yönetimindeki Northumbria'ya kaçtı. Müttefikleri olan Vikinglerle Wessex'e olan girişimlerine devam etti, ancak sonunda 902'de Holme Muharebesi'nde öldürüldü.
Alfred'in oğlu Edward, 899'dan 924'e kadar hüküm süren Anglo-Saksonlar üzerindeki krallığını güvence altına almak isteyen Aethelwold tarafından bir meydan okuma ile karşı karşıya bırakıldı.
Tahttaki zamanından bu yana geriye pek çok kaynak kalmadı ve uzun süre tarihçiler tarafından büyük ölçüde incelenmedi.
Dizinin dördüncü sezonunda, Viking kontrolündeki Northumbria'yı (krallığının sonraki yıllarında da anlaşılacağı üzere) 'son krallık' olarak tanımladı.
924'te bir isyanla mücadele ettiği esnada Mercia'da öldü ve Hyde Manastırı'na, babasının yanına gömüldü. Ancak babası gibi onun vücudundan geriye kalan kalıntılar da 1700'lerde kayboldu.
Lord Aethelred, tarihsel olarak 881-911 yılları arasında Mercia'nın lideriydi ve Wessex ile ittifakın bir parçası olarak Kral Alfred'in kızıyla evlendi.
Dizide, eşi Leydi Aethelflaed'e karşı kaba ve aşağılayıcı olarak tasvir edilse de gerçek hayatta durum böyle değildi.
Bazı tarihçiler, sonraki yıllarda sağlığının kötü olduğuna inanıyordu ve bu da Aethelflaed'in Mercia'da daha proaktif bir liderlik rolü üstlenmesine neden oldu.
Ancak diğerleri, 'The Last Kingdom'ın dördüncü sezonunda oldukça rahatsız edici bir şekilde gösterildiği gibi, Tettenhall Savaşı'nda ağır şekilde yaralandığına inanıyor.