Trabzon'un Maçka ilçesinde Altındere Vadisi'nde 300 metre yükseklikte kayalara oyularak inşa edilen Sümela Manastırı, doğası, tarihi ve kültürü ile her gün yüzlerce ziyaretçiyi ağırlıyor.
Rum Ortodokslarının dini merkezlerinden olan ve her yıl Ağustos ayında, Hristiyan aleminin ‘Meryem Ana'nın göğe yükseliş günü’ ayinine ev sahipliği yapan Sümela Manastırı’na gösterilen özen tepki çekti. Her gün onlarca yerli ve yabancı turisti ağırlayan Sümela’da çevre kirliği gözden kaçmadı. Manastıra gelen ziyaretçilerin su ve meşrubat şişelerini manastırın içine attıkları görüldü.
Manastırın belli bölümlerinde güvenlik görevlileri beklerken, ziyaretçilerin mozaik ve fresklere dokunmaması yönünde uyarılarda bulunuluyor. Buna rağmen güvenlik görevlisi olmayan bölümlerde ve bazı merdivenlerin duvarlarında kurşun kalemle isimler yazıldığı ve karalamalar yapıldığı görüldü. Manastırın içinde yerlere ve duvar bölmelerine çöp ve su şişesi atılırken, Sümela Manastırı’na çıkan patika ve merdivenlerde yer yer çöp yığınları oluştuğu da görüldü.
Bununla birlikte Manastırın giriş kısmında bazı turistlerin yere halı sererek oturması da dikkat çekti. Bir grup Arap turistin manastıra giriş gişelerinin olduğu bölümde yere halı sererek oturması ve bir şeyler yemesi tepki çekti.
Bazı yerli ve yabancı turistler Arap turistleri şaşkınlıkla izlerken, bazı ziyaretçiler ise durumu görmezden geldi. Çevre kirliliği ve Arap turistlerin vurdumduymaz tavırları akıllara, “Dünyanın ve Türkiye’nin önemli dini ve tarihi kültür merkezine gösterilen önem bu kadar mı?” sorusunu getirdi.
Sadece Sümela Manastırı’nda değil, manastırın yanında bulunan Aya Varvara Kilisesi’nin de aynı kaderi paylaştığı görüldü. Her yıl binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlayan, tarihi ve dini bir kültür merkezine bu şekilde muamele edilmesi Sümela Manastırı’na ziyarete gelenleri üzdü.