Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Doğu Karadeniz Başkanı Volkan Kantarcı, Trabzon turizminde yaşanan denetim eksikliğinden ve yetkili eksikliğinden bahsetti. Turizmdeki denetim eksikliğin bir an önce giderilmesini savunan Kantarcı, yetkilileri göreve çağırdı.
TÜRSAB Başkanı Kantarcı, bir kesimin TÜRSAB’ın yaptığı denetimlerin yetersiz olduğunuz olduğunu söylemesinin üzerine “Hadi siz de çıkın sahaya ama diyeceksiniz o devletin işi gitsin yapsın. Peki hangisi diyor ki devletimizin ve kurumlarımıza da destek vermemiz gerekiyor? Kimse kusura bakmasın” diyerek tepkisini gösterdi.
“KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞIMIZ ARTIK ÖZEL BİR DENETİM DEPARTMANI KURMALI”
Gerekli denetim için gerekli departmanların kurulmasını savunan Kantarcı, “Biz 1 yıldır Kültür ve Turizm Bakanlığımız artık özel bir denetim departmanı kurmalı diyoruz. Her ilde Ali, Veli, Ayşe, Fatma isimli sevgili sayın memurlarımızın işi sadece denetim olmalı. Bu konu artık büyük bir yük. Büyük bir kayıp. Sadece denetim olmalı ve bunların arasında illerde birer kişide sadece dijital denetime bakmalı yani sosyal medya hesapları üzerindeki kaç kaçak olduğunu takip etmeli. Bizim denetenlerimiz ne yapıyor? Alıyor. Ulaşıyor. Bazen görüşüyorlar. Genel bir vatandaş olarak bilgilendirme yapıyorlar. Ama kesinlikle bizim departmana gönderiyorlar. Onlar suç duyurusunda bulunuyor” dedi.
“HAFTANIN 7 GÜNÜ YOLDA 7 GÜNÜ HAVALİMANLARINDA DAİMA DENETİM YAPILMALI”
Kantarcı, TÜRSAB desteklenirse olabilecekleri şöyle sıraladı: “Şimdiye kadar bölgemizde yüzlerce değil, belki çok çok daha fazla tutanak sayısına ulaşıldı. Onlarca araç belgesi faaliyetten bağlatıldı. Çekici üzerine koyuldu. Biz bu konuda ciddi çalışmalar yapıyoruz. Tabii bu seneki bu yoğunluğa bağlı olarak Doğu Karadeniz genelinde bütün il Kültür Turizm Müdürlüklerimize çok daha eleman desteği, personel desteği alalım. Haftanın 3 günü yollarda da 4 günü havalimanında değil haftanın 7 günü yolda 7 günü havalimanlarında daima denetim yapalım. İl Müdürlerinin belli personel sayıları var. Destek anlamında sınırlı sayıda destek verebiliyorlar. Mülki amirlerimiz var, İl Müdürlerimizle konuştuğumuz bu yeni değil. Yıllardır gündeme getirdiğimiz husus bize daha fazla turizm müdürlüklerinden denetleme verilir. Ne kadar çok destek verirseniz iç sahada o kadar fazla oluyoruz, o kadar caydırıcı oluyoruz diyoruz. Belgeli olanlar hakkıyla bu işi düzgün yapanlar, kontrollü yapanların hakkını o kadar savunup devletin kaçağını da bu vergi kaçağını çok daha iyi önleriz.”
“SİZ DE SAHAYA ÇIKIN”
Kantarcı, TÜRSAB hakkında konuşup da işlerini yapmayan yönetimlerine karşı şu ifadeleri kullandı: “Eş zamanlı Kültür Turizm Müdürlüğü'nün denetmelerini iletiyoruz. Turizm müdürlüğümüz ve turizm bakanlıklarımız bakanlığımız ve özür dilerim turizm müdürlüklerimiz bölgedeki denetim elemanı anlamında ne kadar güçlü olurlarsa sahada kaçak o kadar azalır. Devletin kaybı da o kadar azalır. Biz denetim içine dün başlamadık. Bu konuda gerçekten mütevazı olmamıza gerçekten gerek yok. Bakın bununla ilgili çünkü sağdan soldan, sosyal medyadan tuhaf tuhaf paylaşımlar yapanlar var. Akıl alır gibi değil. Diğer paydaşlarımıza da ben bunu ilettim. 2 sene 3 sene önce de böyle bir sosyal medyada gazetelerde haber yazdırmaları yer alıyor. Onu diyor bunu diyor. TÜRSAB bu işe başladığı Günden beri kaçağın her türlüsüne biz karşıyız diyoruz. Ha siz mi? Bizim gittiğimiz yollardan bir gidin bu denetim departmanlarını bir oluşturun. İllerde Valileri, Turizm Müdürlerini, Memurları Kolluğu, Jandarmayı, Ulaştırma Bakanlığı’nın ziyaretleri hep beraber yapılsın. Hadi siz de çıkın sahaya. Ha diyeceksiniz ki, o devletin işi gitsin yapsın. Peki hangisi diyor ki devletimizin ve kurumlarımıza da destek vermemiz gerekiyor? Kimse kusura bakmasın.”
“TÜRSAB’I KÖTÜLÜYORLAR”
Kantarcı, ‘Biz, devletin, kurum, kuruluşlarına karşı davranış göstermeyiz’ diyerek, “Eğer TÜRSAB ülke genelinde 100’den fazla denetmen uzmanı almışsa onlarca araçta altlarında tahsis etmişse hesap edin bunun mali yükünü. Yakıt giderini, aylık giderleri, sahada denetime gittikleri zaman maaşa giderlerini, yemek giderlerini vb. bunları yapmışsa haklı olarak diğer paydaşlarımızdan da benzerleri bekliyoruz. Mesela Türkiye Oteller Birliği ve böyle bir girişime bulunabilir değil mi? Zor bir şey değil bu. Hani biz de bir biliriz. Onlar da bir birlik. E bakıyorsunuz öyle bir şey yok. Ya böyle bir şey yok. Böyle bir girişim yok. Böyle bir çalışma yok. Ama dedikodu gırla gidiyor. Ooo! Yani ha bire bir kötüleme. O öyle dedi, bu böyle dedi. Hayır. Biz, devletin, kurum, kuruluşlarına karşı davranış göstermeyiz. Biz her türlü onlarla beraber iyi geçinmek vatandaşımızın turizm sektörünün bütün paydaşlarımızın ve seyahat acentelerimizin da haklarını onların desteğiyle beraber korumamız gerekiyor. Onların dirseği olmadan ne denetim olur, ne hiçbir şey olur. Jandarma da lazım, Polis de lazım, Turizm Müdürlüğünün denetmeni de lazım, Valilik de lazım, Belediye de lazım, ulaştırmaları lazım. Bize hepsi lazım.” açıklamalarında bulundu.
“GÖZ OLANI GÖRÜR, OLACAĞI GÖRÜR”
Kantarcı, kurum olarak neden eylemlere katılmadıklarını şu şekilde konuştu: “Şimdi bakıyorsunuz bir taraftan bir teorik davranış var. Hadi gelin siz de bizden böyle yapın. Ha yok orada bir yavaş. Orada bir yavaş. 2-3 sene önceyle benzeşiyor. Biz gidiyoruz eylemi yapacağız diyorsunuz ama siz bizim kastettiğimiz yolun hiçbirini kastetmemişsiniz. Böyle pat diye çıkılıp hani eylem yapma, duyuru yapma basın açıklaması biz bunda yokuz. E çünkü bir önce gideceksiniz sıralı ziyaretler yapacaksınız. Mülki amirlerin belediye başkanlarını, zabıta müdürlerine bütün detaylarıyla beraber bu işi sunacaksınız. Tamam mı? Ondan sonra dilekçelerinizi vereceksiniz ve yine yürümüyorsa, milim bir hareketi yoksa o zaman çıkarsınız eyleminizden, duyurunuzu da yaparsınız, bize destek oluruz. Şimdi bazen de böyle şeyler oluyor. Siz niye gelip bizden eylem yapmadınız? Ya niye derken hani ne diyeceğim ben dilekçemi yazıyorum. İstediğim kadar olmasa bile müdürlüklerden kısmen dahi olsa çünkü biz skor olarak çok daha fazlasını istiyoruz. Biz hani sahadaki görebiliyoruz. Hani bir laf var ya. Göz olanı görür, olacağı görür. Belki çok akıllı değiliz. Ama sektördeki deneyimimizden dolayı gelişen süreçte olacakları görüyoruz. Onun için özellikle pandemi sonrasında 2022’de şiddetli taleplerimiz var. Bakın bu konu koptu gidiyor. 2019-2020-2021 yıllarında bakınız 81 vilayet İstanbul’da orada çünkü 70-80 adet denetmen vardı geçmiş yıllarda. Şimdi sayı çok daha fazla. 3 yıl boyunca biz Türkiye'de en fazla denetim yapılan, en fazla tutanak tutulan il olduk.”
“DENETLEME DESTEĞİ SAĞLANMALI”
Sözlerine devam eden Kantarcı,“Gece insanlar uyuduğu saatlerde ki yani gece 1, 2, 3 ‘de ülkede sosyal medya paylaşımı, saat farkı var. İnstagram'da şu saatte paylaşıma girecekler. Hadi bunları takip edelim. Denetim uzmanlarımız bile inanın sahadaki işleri gücü yoksa geliyor ofis işleri bitiyor. Evlerin ellerinde cep telefonları kaçak İnstagram, Facebook hesaplarını takip ediyorlar. Bu konuda dediğim gibi eksiklik Valiliklerimiz ve Müdürlüklerimizden çok daha fazla denetleme desteği sağlandığı zaman bizim işimiz biraz daha hafiflemiş oluyor. Temennim bütün paydaşlarımızın benzer şekilde kaçakla ilgili olarak kanunlar çerçevesinde eğer uygunsa bakın üzerine basarak diyorum.. Eğer uygunluklar varsa TÜRSAB bir birliktir ve bunu başardı. Temennimiz bütün kurum kuruluşlarımız konuşsunlar ve devletimize destek versinler” ifadelerini kullandı.
