Türkiye’nin gözde destinasyonlarından biri olan Van, Doğu Anadolu’nun incisi olarak adlandırılıyor.
Tarihi boyunca onlarca farklı medeniyete ev sahipliği yapmış olan Van kendine özgü farklı bir kimlik geliştirmiştir. Van Gölü gibi dünyaca ünlü çok sayıda doğal güzelliğe ev sahipliği yapıyor olması yılın her mevsimi dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçileri ağırlamasını sağlar.
Van seyahatinizi gerçekleştirmek için hava, kara ve demiryolunu kullanabilirsiniz. Pek çok şehirden direkt giden otobüsleri ya da özel aracınızı ulaşım için tercih edebilirsiniz. Bunun haricinde Van Gölü Ekspresi de demir yolu ile Van’a ulaşmak için tercih edilebilir. Tatvan’dan otobüs ya da feribot ile Van’a ulaşmak da mümkündür.
Van’a ulaşım için en çok tercih edilen yöntem havayoludur. İlin merkezine yaklaşım 8 kilometre mesafedeki Van Ferit Melen Havaalanı sayesinde şehre istediğiniz başka bir şehir ya da ülkeden ulaşım sağlayabilirsiniz. Havalimanında indikten sonra merkeze ya da istediğiniz herhangi bir yere ulaşmak için özel servisleri, toplu taşıma araçlarını ya da araç kiralama hizmetlerini tercih edebilirsiniz.
Farklı konseptler ile hizmet veren Van otelleri seyahatiniz boyunca konforlu bir konaklama imkanı sunar. Şehir yılın 4 mevsimi ziyaret ediliyor olsa da turistik geziler için en ideal aralık yaz aylarıdır.
Türkiye’nin yüzölçümü en geniş gölüdür. Aynı zamanda, Van Gölü dünyadaki en geniş sodalı gölü olarak da bilinir. Van ve Bitlis illeri arasında yer alan Van Gölü, yanında bulunan Nemrut Dağı’nın patlamasıyla oluşmuştur. Bu sebeple volkanik set gölüdür.
Efsanevi bir canavara yer verdiği hakkında uzun yıllardır anlatılan hikayeleri ve ev sahipliği yaptığı çok sayıda balık türü ile Van Gölü, Van seyahatlerinin ilk durağıdır. Gölü daha yakından görmek ve keşfetmek istiyorsanız her mevsim gerçekleşen tekne turlarına katılabilirsiniz.
”Van Gölü konum için tıklayın”
Van’ın doğusunda ve Muradiye ilçesinde yer alan, ismini bulunduğu ilçeden alan Muradiye Şelalesi Van’da mutlaka görülmesi gereken doğal güzelliklerden biridir. Muradiye Şelalesi Van Gölü’nü besleyen en önemli kaynaklardan biridir.
25 TL giriş ücreti ödeyerek seyahat edebileceğiniz ve etrafında yeşil ağaçlarla dolu piknik alanları bulunduran Muradiye Şelalesi doğa ile iç içe keyifli bir gün geçirmenizi sağlar. Muradiye Şelalesi’nde yürüyüş rotaları ve mesire alanları bulunur.
”Muradiye Şelalesi konum için tıklayın”
Van’ın Gürpınar ilçesinde yer alan ve ziyaretçilerine benzersiz bir deneyim vadeden Hoşap Kalesi, 1643 yılında inşa edilmiştir. İnşa edildiği yıldan beri şehrin en önemli tarihi yapılarından biri olmuştur. Bunun yanı sıra Anadolu ile İran arasında bir köprü görevi görür.
Osmanlılar döneminde ileri uç sınır karakolu olarak kullanılan dolayısıyla köklü bir tarihe sahip olan Hoşap Kalesi, Van’da gerçekleşen fotoğraf safarilerinin vazgeçilmez adreslerinden biridir. Ücretsiz olarak ziyaret edebileceğiniz Hoşap Kalesi 08.00’den 19.00’a kadar gezilebilir.
”Hoşap Kalesi konum için tıklayın”
Edremit Kız Kalesi Seyir Terası 3 bin yıllık geçmişiyle Van’da mutlaka görülmesi gereken yerlerden biridir. Bölgeye hakim bir tepe üzerinde konumlanan kale hakkında yapılan çeşitli araştırmalar Urartular tarafından sunak yeri olarak reverans amacılığıyla kullanılmış olduğunu gösterir.
Urartu krallarının taç giydiği, uzunca yıllar çeşitli törenlerin yapıldığı kutsal bir alan olarak kabul edilen ve kullanılan Edremit Kız Kalesi Seyir Terası, Van Gölü’nün izlenebildiği panoramik bir seyir terasıdır.
Seyir terasının etrafında Van’ın meşhur yemekleri için deneyebileceğiniz restoranlar ve kafeler bulunur. Şehri daha yakından tanımak ve keyifli bir mola vermek için ziyaret edilmesi gereken Edremit Kız Kalesi Seyir Terası 4 mevsim boyunca ziyaretçilerini ağırlar. İl merkezinden kalkan Edremit toplu taşıma araçlarıyla ulaşım sağlanabilir.
Türkiye’nin doğusunda yer alan ve nefes kesici bir manzaraya sahip olan Van Kalesi Urartular döneminde inşa edilmiştir. Van Gölü’nün yanında yer alan Van Kalesi 9. yüzyıla kadar uzanan köklü tarihi ile Van şehrinin en dikkat çekici yapılarından biridir.
Kale içerisinde çok sayıda tarihi eser bulunuyor. Urartular döneminden kalan eski yazıtlar, mezarlar ve belgeler gibi çok sayıda eser Van Kalesi’nin bölgenin en önemli turistik destinasyonlarından biri olmasını sağlıyor.
Van Kalesi her gün ziyarete açıktır. 08.00 ile 17.00 saatleri arasında kaleyi ziyaret edebilirsiniz.
Van Gölü’nün içinde bulunan Akdamar Adası gölün üstünden yükseliyor. Adada 10. yüzyılda inşa edildiği düşünülen bir kilise bulunuyor. Ermeni Kralı I.Gagik tarafından inşa edilen ve Surp Harç Kilisesi ismi ile de anılan Akdamar Kilisesi Van’da yapılan tarihi ve kültürel seyahatlerin vazgeçilmez noktalarından biri oluyor.
Akdamar Kilisesi 2007 yılında restorasyon çalışmasından geçmiştir. Çalışma sonrası ziyarete açılan kilise mimari özelliklerinin yanı sıra kültürel değeri sebebiyle de yoğun ilgi görür. Elbette Akdamar Adası’nın ziyaret edilmesinin tek nedeni kilise değildir. Bununla birlikte doğal güzellikleri de adanın ziyaret edilmesinin temel nedenleri arasındadır. Aynı zamanda Akdamar Adası kapsadığı 7 kilometrelik alan ile Van Gölü’nün en büyük adası olma özelliği taşıyor. Kilise her gün 08.00 ile 20.00 saatleri arasında açıktır, 290 TL ücret ödeyerek giriş yapabilirsiniz.
”Akdamar Adası ve Kilisesi konum için tıklayın”
Başkale ilçesine bağlı Albayrak Köyü’nde yer alan St. Bartholomeus Kilisesi Büyük Zap Vadisi’ne bakan bir tepe üzerinde konumlanıyor. St. Bartholomeus’un mezarı üzerine 4. yüzyılda inşa edildiğine dair pek çok inanış bulunuyor. Manastır’da ilgili referans bilgilerinden yola çıkıldığında kilisenin 13. yüzyılın sonu ve 14. yüzyılın başında inşa edildiği kabul ediliyor.
St. Bartholomeus Kilisesi yalnızca tarihi açıdan değil, mimari açıdan da ziyaretçilerini etkiliyor. Üstten sivri kemerli bir alınlık ile vurgulanan, bir girinti teşkil eden ve dikdörtgen çerçeve içerisinde yer alan St. Bartholomeus Kilisesi ilgi çekici bir yapı olarak değerlendiriliyor ve 4 mevsim boyunca ziyaret ediliyor.
”St. Bartholomeus Kilisesi konum için tıklayın”
Van’ın kuzey doğusunda, Van Ovası’nda yer alan Toprakkale bir yerleşim yeridir. Urartu Kralı II. Rusa tarafından kurulduğu bilinen ve bu sebeple Rusahinli ismi ile de anılan Toprakkale, krallığın ikinci başkentidir.
Van Ovası’nın kuzeydoğusunda yer alan, Zımzım Dağı kayalıklarında konumlanan Toprakkale, Van’da görülmesi gereken tarihi yerlerden biridir. Şehir merkezinden kalkan toplu taşıma araçlarıyla veya özel aracınız ile ulaşabileceğiniz Toprakkale’de bugüne dek pek çok kazı çalışması gerçekleşmiştir. Kazılarda ele geçen eserler Londra Kraliyet Müzesi’ne, Louvre Müzesi’ne, Ermitaj Müzesi’ne, Almanya ve ABD’de yer alan çeşitli müzelere dağıtılmıştır.
Geniş bir koleksiyona ev sahipliği yapan Van Müzesi kompleks bir yapıdır. 2011 yılında gerçekleşen deprem sonrası meydana gelen yapı Urartular dönemini de kapsayan çok büyük bir koleksiyona sahiptir. 2019 yılından beri tam kapasite olarak hizmet veren ve Van Kalesi’nin hemen yanında yer alan Van Müzesi, farklı Anadolu uygarlıklarına sahip olan 100 bin eserlik bir koleksiyon sunar.
16 farklı sergi salonuna ev sahipliği yapan Van Müzesi içerisinde satış birimi, çocuklar için atölye, geçici sergi bölümü, konferans alanı ve takı atölyesi gibi mekanlar bulunuyor.70 TL ödeme yaparak bilet alabileceğiniz Van Müzesi’ni haftanın her günü 08.00 ile 17.00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.
”Van Müzesi konum için tıklayın”
Yedi Kilise Anadolu’nun en eski ve en önemli Hıristiyan manastırlarından biridir. Varagavank ve Varak Surp Haç Manastırı olarak da bilinen Yedi Kilise 8. yüzyılda Ermeni Kralı Senekim tarafından yaptırılmıştır.
Van Kalesi’nin güneyinde, Erek Dağı’nın eteklerinde ve Van Gölü’nün kıyısında konumlanan Yedi Kilise 5 kilise, bir jamaton, bir çan kulesi ve bir kütüphaneden oluşur. Farklı dönemlerde birbirine eklenen yapılar ile oluşan Yedi Kilise görkemli bir yapıdır. Hem kültürel hem de turistlik açıdan dikkat çekici bir yer olan ve kompleks bir yapı olarak öne çıkan Yedi Kilise, Ermeni kültürü, sanatı ve edebiyatı hakkında daha detaylı bilgiler edinmeye yardımcıdır.
”Yedi Kilise konum için tıklayın”
İsmini bulunduğu adadan alan ve Van’ın Çarpanak adasında yer alan Çarpanak Kilisesi, St. Jean’a atfedilen bir kilisedir. Batısında jamaton ve kuzeydoğusunda bir şapel bulunan Çarpanak Kilisesi, kompleks bir yapı olarak değerlendirilir.
Van yılın her mevsimi yerli ve yabancı ziyaretçiler tarafından seyahat edilen bir şehirdir. Kozmopolit bir yapıya sahip olan ve bugüne dek pek çok egemenliğe ev sahipliği yaptığı bilinen Van, inanç ve kültür turizmi için uygun olacak çok sayıda yapıyı bulundurur.
Bunlardan biri olan Çarpanak Kilisesi Van merkezine bağlı olan Dibekdüzü Köyü mevkiinde konumlanır. Özellikle yabancı turistler tarafından adeta akına uğrayan Çarpanak Kilisesi ücretsiz olarak ziyaret edilebilir.
Hüsrev Paşa Camii Van’ın en önemli eserlerinden biridir. Van Kalesi’ne yakın olan Hüsrev Paşa Camii Van Beylerbeyi Köse Hüsrev Bey döneminde yaptırılmıştır.
1567’de II. Selim zamanında inşa edilen ve 1915 Rus işgaline kadar ibadet yeri olarak kullanılan Hüsrev Paşa Camii, bu tarihten sonra cemaat yeri olarak kullanılmıştır. Caminin bazı parçaları Rusya’ya götürülerek sergilenmiş ancak ilerleyen yıllarda caminin onarılması ile birlikte parçalar yerlerini bulmuştur.
”Hüsrev Paşa Camii konum için tıklayın”
Şeytan Köprüsü Muradiye ilçesinde yer alıyor. Van gölüne dökülen Bendimahi Çayı’nın üzerinde konumlanan Şeytan Köprüsü, 19. yüzyıla uzanan geçmişi ile Van’ın en önemli turistik cazibe merkezlerinden biridir.
Yaklaşık 15 metre uzunluğunda ve 3 metre genişliğinde tasarlanan Şeytan Köprüsü, 17 metre yüksekliktedir. Dar bir köprü olduğu için pek çok kişinin bu köprüden düştüğü bilinir. Bu sebeple Şeytan Köprüsü ismini almıştır.
Şeytan Köprüsü etrafında yer alan çay bahçeleri ve kafeler keyifli bir mola sağlar. Geçmişten bugüne gelen bir miras olarak değerlendirilen ve muhteşem doğası ile de ziyaret edilmesi gereken Şeytan Köprüsü günün her saati ziyaret edilebilir.
”Şeytan Köprüsü konum için tıklayın”
Van denildiğinde pek çok kişi yalnızca Van Gölü’nü düşünüyor olsa da şehirde yer alan göllerin bununla sınırlı olduğu söylemek doğru değildir. Van Gölü yakınlarında yer alan ve tıpkı Van Gölü gibi volkanik faaliyetler sonucu meydana gelen Erçek Gölü pek çok güzelliği bir arada sunar. Tuzlu ve sodalı bir su yapısına sahip olan bu sebeple herhangi bir balığın yaşayamadığı Erçek Gölü, flamingo başta olmak üzere pek çok kuşun yaşam alanıdır. Bu sebeple dünyanın her yerinden kuş gözlemcileri tarafından sıklıkla ziyaret edilir.
450’ye yakın kuş türüne ev sahipliği yapan Erçek Gölü, Van’ın en gözde yerlerinden biridir. Şehir merkezinden kolaylıkla ulaşım sağlanabilecek Erçek Gölü mavi göl suları, renkli kuşlar ve yeşil doğası ile keyifli bir deneyim vadeder.
”Erçek Gölü konum için tıklayın”
Peribacaları deyince pek çok kişiyi yalnızca Kapadokya’yı düşünüyor. Vanadokya Peri Bacaları ise bu algıyı tamamen yıkıyor. Kapadokya bölgesini çağrıştıran ve yapıları ile oldukça etkileyici olan Vanadokya Peri Bacaları, Yiğit Dağı’nın püskürttüğü kayaçların aşınması sonucunda oluşmuş yapılardır.
Geniş bir alana yayılmış ve tarihi bir hazine olarak değerlendirilen Vanadokya Peri Bacaları 17 bin peri bacasına ev sahipliği yapıyor. Bununla birlikte 35 mağara ve 12 oyma ev de 20 kilometrelik alanda yer alıyor. Selçuklu, Osmanlı, Ermeni ve Urartu dönemlerine ait çeşitli miraslara ev sahipliği yapan Vanadokya Peri Bacaları, Van’da mutlaka görülmesi gereken yerlerin başında geliyor.
”Vanadokya Peri Bacaları konum için tıklayın”