Tarih: 12.04.2023 17:23

VARİSLERDE ÖĞLE MOLASINA SIĞACAK AMELİYATSIZ YÖNTEMLER…

Facebook Twitter Linked-in

Sıcak yaz aylarına kısa bir zaman kaldı. Yaz mevsiminde kadınların gardırobunun vazgeçilmez parçaları olan mini etekler ve şortlar da yavaş yavaş çıkmaya başladı. En önemli sorunlardan biri Varis de, bu mevsimde en çok gündeme gelen konular arasında yer alıyor. Varis aslında kadınlar kadar erkeklerde de görülen bir hastalık. Her ne kadar estetik bir sorun gibi algılansa da, Varis ciddi bir damar hastalığı ve mutlaka tedavi edilmesi gerekir. Pekiyi varis kimlerde görülür, ne gibi belirtiler verir, korunmak mümkün mü, tedavi seçenekleri neler? Tüm bu soruların cevaplarını Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Zehra Bayramoğlu, Manşetteyiz Dergisi’ne anlattı. Varis nedir? Varis, cildin altındaki toplardamar genişlemeleri olarak tanımlanır. Derinin hemen altında mavi renkli, genişlemiş ve bükülmüş bir şekilde görülen varis, alt ekstremitede bulunan toplardamarların kapacıklarının çeşitli nedenler ile deformasyona uğraması ve bunun sonucunda işlevsiz hale gelmesi ile açığa çıkan bir problemdir. Varis sadece estetik bir sorun mu yoksa bir hastalık mı? Varisi sadece estetik bir sorun olarak görülmek yanlıştır. Varis, sağlık açısından da önlem almayı gerektiren, mutlaka tedavi edilmesi gereken son derece ciddi sıkıntılar oluşturabilecek yaygın bir hastalıktır Varis belirtileri nelerdir? Bacaklarda mavi-mor renkte şişlikler oluşması, ayakta durdukça ağrı olması ve artması, çabuk yorulma, bacaklarda ağırlaşma ve yorgunluk hissi, şişlik ve uyuşukluk, gece krampları, bacak huzursuzluğu ve kaşınma varisin belirtileri arasındadır. İlerlemiş vakalarda ayak bileği çevresinde yaralar oluşabilir. Çok ilerlemiş varis vakalarında hafif darbe sonucu veya darbe olmadan kanamalar görülebilir. Varise neden olan etkenler nelerdir? Variköz ven oluşumunda birçok faktör rol oynamaktadır. Gebelik, obezite, uzun süre ayakta durma pozisyonu, bazı aktiviteler, kadın olmak, doğum kontrol hapı ve hormonal değişimler, hamilelik, kilolu olmak, sıkı kıyafetler, kabızlık, yaşlılık ve genetik faktörler nedeniyle varisler oluşabilmektedir. Varisin oluşumunda kalıtsal faktörler çok önemli bir yer tutmaktadır. Ailesinde varis olan kişilerde varis görülme olasılığı çok yüksektir. Ayrıca varisin kadınlarda görülme sıklığı daha yüksektir. Varisten korunmak mümkün mü? Her ne kadar genetik faktörler varis oluşumuna etken olsa da alışkanlıklarda yapılacak bir takım düzenlemeler ile varis oluşum riskini azaltmak ve oluşumunu geciktirmek mümkün olabilir. Bacak kaslarını çalıştıran, tempolu yürüyüş, yüzme ve bisiklet sürmek gibi sporlar bacak toplar damarlarındaki kanın kalbe doğru hareketini hızlandırır. Gün içinde fırsat buldukça ayakları uzatmak, bacakların altına bir destek koyarak yüksekte tutmak şikayetlerde azalma sağlar. Uzun süre oturan birinin arada bir ayağa kalması ve dolaşması, kas pompasını çalıştırması gerekir. Soğuk suyla bacaklara duş yapmak, bol giysileri tercih edilmek, hamam, sauna, kaplıca gibi sıcak ortamlarda uzun kalmamak, yüksek topuklu ayakkabı tercih etmemek, günde en az iki litre sıvı tüketmek gerekir. Su içmek kan akışını ve vücutta biriken atık maddelerin atılımını kolaylaştırır. Ayrıca sigara içilmemelidir; oluşturduğu serbest radikaller damar duvarına zarar vererek damar hastalıklarının oluşmasına neden olur. Varisin tedavileri nelerdir? Varis tedavisi hastanın şikayetlerine ve hastalığın durumuna göre değişiklik göstermektedir. Cerrahi sınırdaki venöz yetmezliklerde, klasik cerrahi olan kasık ve ayak bileğinden yapılan kesiler ile damarın içerisinden tel gönderilip çıkarıldığı stripping tekniği artık yerini kapalı modern tekniklere bırakmaya başlamıştır. Kapalı ameliyat tekniklerimizden yapıştırma tekniği (Venöz Sealing), damarın içine kapanmasını sağlayan doku yapıştırıcısı bir ilaç verilerek iptal edilmesi yöntemidir. Diğer kapalı teknik, endovenöz ablasyon tekniği, iğne yardımı ile venin içerisine gönderilen katater yardımı ile damarın yakılma işlemidir. İşlem sonrasında kısa süreli varis çorabı giymesi gerekir. Kansız ve dikişsiz işlem sonrası hasta günlük yaşantısına rahatlıkla döner. Varisin ameliyatsız tedavisi ile görsel açıdan bireyi rahatsız eden, hoş bir görünüme neden olmayan varisler skleroterapi (İğne Tedavisi) adı verilen işlem ile tedavi edilmektedir. Bu tedavide özel ince uçlu iğneler ile damar içine sklerozan dediğimiz bir ilaç verilir ve görünen patolojik damarın kaybolması sağlanır. Telenjiektazi ve retiküler venlerin tedavisinde uygulanması gereken ilk seçenek skleroterapidir. Radyofrekans (Ternokoagülasyon) tedavisi ise çok ince, kırmızı, mor renkli çizgi şeklinde kılcal damarların tedavisinde kullanılır. İlaç tedavisi ise zorlaşmış toplardamar hastalığı olan hastalarda şikayetlerin azalmasında yardımcı olur. Varis tedavisi alan hastalar ne kadar zamanda sosyal hayatına dönebilir? Kapalı varis ameliyatı sonrası, ameliyattan 4-5 saat sonra hasta genellikle evine yürüyerek gönderilir. Hasta evine taburcu olduğunda bacaklarında varis çorabı vardır. Genellikle hastaların kendilerini çok yormadan yürümeleri ve ağırlık kaldırmamalarını öneririz. Hasta ertesi gün yıkanabilir, dışarı çıkabilir ve yarım saatlik küçük yürüyüşler yapabilir. Hastalara verilmiş olan varis çorabı minimum bir hafta kullanmaları önerilir. Ameliyatsız varis tedavisi ise hasta için gereksiz zaman kaybına neden olmadan iş ve sosyal hayatlarına ara vermeden, öğle molasında yapılabilmekte; işlem sonrası istirahat yerine günlük yaşamlarına devam edebilmektedirler. Varis tedavi sonrası nükseder mi? Aynı bölgede olmasa da müdahale edilmeyen bölgelerde genetik olarak tekrar varis oluşu gözlenmesi çok olası bir durumdur. Elbette ki bu oluşum süresi çok kısa bir süreçte meydana gelmeyecektir. Yeniden varis oluşmaması için ameliyat sonrası dikkat edilmesi gereken hususlar vardır. Yürüyüş, yüzme, pilates, bisiklet kullanma gibi sporlarla bacaklardaki baldır kasları çalıştırılmalı, güçlendirilmelidir. Yüksek topuklu ayakkabıların giyilmemesi gerekir. Karın içi basıncını arttırıcı kıyafetler giyilmemeli; gebelik süresince varis çorabı kullanılmalı; sauna, hamam gibi aşırı sıcaklardan kaçınılmalıdır. Bu şekilde yapılmış olunan tedavinin devamlılığı sağlanır ve sağlıklı bacaklara sahip olunur.


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —