Rize Haber meritbet balmoral resort
Rize
Kapalı
6°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Rize
00:00:00
İmsak vaktine kalan
Ara

Yalı Çapkını'nın yengesi İfakat'in yaşadıkları ağlattı!

Star TV’de yayınlanan Yalı Çapkını dizisi kısa sürede büyük beğeni topladı.

Afra Saraçoğlu ve Mert Ramazan Demir'in başrollerde yer aldığı Yalı Çapkını dizisi gerçek bir hikayeden uyarlandı. 

Dizinin yazarı psikolog Gülseren Budayıcıoğlu, "Bu Yalı Çapkını'nın hikayesi benim çok sevdiğim bir hikaye. Tabii ki gerçek bir hikayeden alındı. Her karakterin ayrı bir hüznü ve sıkıntısı var. Bakalım siz hangi karakterle empati yapacaksınız" sözleriyle merakları gidermişti.

Yalının tüm dengelerini belirleyen yenge İfakat'ın yaşadıkları ise ilk kez ortaya çıktı ve duyanları üzdü. 

Her bir karakterin bambaşka bir hikayesinin olduğu biliniyordu ama İfakat için bu tahmin bile edilmiyordu. Meğer...

Sosyal medyada yer alan iddialara göre; İfakat ve kocası tanışmadan hemen önce Orhan'la birlikte bir aşk yaşıyorlarmış ama Orhan'ın abisi İfakat'ı isteyince Orhan sessiz kalmak zorunda kalmış.

Orhan'ın abisi ölünceye kadar İfakat'la Orhan'ın sık sık birlikte olduğu da yine iddialar arasında yerini alıyor.

İfakat'ın ailesinin bu durumdan haberi olduğu için kabul etmediği, bu yüzden konakta kocası ölse bile kalmaya devam ettiği de yine iddialar arasında yerini alıyor.

 Fettan ve söz geçirilemez bir yenge olarak seyircinin karşısına çıkan İfakat'ın hikayesi ise Seyran ve Suna'nın hikayesine benzetildi.

GÜLÇİN SANTIRCIOĞLU KİMDİR?

 1977'de İzmir'de doğdu. Dokuz Eylül Üniversitesi Konservatuvarı Sahne Sanatları Opera Şan Bölümünde eğitim aldı.

 Oyunculuk kariyeri ile birlikte çeşitli gruplarda solistlik ve Ruhi Su Kültür Sanat Vakfında şan hocalığı yaptı.

 Oynadığı ilk sinema filmi olan Türev, 2005 Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde en iyi film ödülünü kazandı. Bu filmde oynadığı Süreyya rolü ile 13. ÇASOD ödüllerinde "Umut Vadeden Kadın Oyuncu" ödülüne layık görüldü. Bir klasik haline gelen Elveda Rumeli dizisindeki Hatice rolü ülke çapında tanındı.

 2007 yılında yönetmen Semih Kaplanoğlu'nun Yumurta, Süt, Bal üçlemesinin ilk filmi olan Yumurta filminde Nejat İşler, Saadet Işıl Aksoy ve Ufuk Bayraktar ile birlikte rol aldı.

 Film ulusal ve uluslararası çeşitli festivallerde ödüller aldı. 2008 yılında başrollerini Kaan Keskin ile paylaştığı üçüncü sinema filmi olan İki Çizgi, 65. Venedik Film Festivali ve 45. Antalya Altın Portakal Film Festivali dâhil olmak üzere 30'un üzerinde ulusal ve uluslararası festivale katıldı.

 Sonrasında çeşitli sinema ve dizi film projelerinde yer aldı. 2012 yılında Badem grubunun "Badem ve Konukları" albümünde "Ala Gözlerini Sevdiğim Dilber" şarkısını seslendirdi.

 2013 yılında Roterdam Altın Lale Film Festivali'nde jüri üyeliği de yapan oyuncu son olarak Kara Ekmek ve Oyunbozan adlı dizilerde rol almıştır.