Tarih: 15.09.2024 10:57

Yerli ve milli elastik rod üretildi; skolyoz hastalarında omurga hareketlerini kısıtlamıyor

Facebook Twitter Linked-in

Ersan ERDOĞAN/MANİSA, (DHA)- MANİSA'da, iki profesör tarafından geliştirildikten sonra patenti alınan ve şu an seri üretimi yapılan, yerli ve milli elastik rodlar, skolyoz (omurga eğriliği) hastalarının tedavisinde kullanılmaya başlandı. Yurt dışına ihracı da başlayan elastik rodlar, sabit rijid rodların aksine hastanın omurga hareketlerini kısıtlamadan, altı eksende hakaret etmesini sağlayarak, hastanın daha kısa sürede iyileşmesini sağlıyor.

Manisa Celal Bayar Üniversitesi (CBÜ) Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cüneyt Temiz'in fikir babası olduğu, Manisa CBÜ Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü/Konstrüksiyon ve İmalat Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Enver Atik'in tasarladığı ve geliştirdiği, ayarlanabilir elastik rodların 2013 yılında patenti alındı. Bilim ve sanayinin bir araya gelmesiyle seri üretimine geçilen yerli ve milli rodlar, omurga hastalıklarında 5 yıl önce kullanılarak, sabit olan rijid rodların yerini almaya başladı. Bilimsel makalelerde yer alan elastik rodlar, artık skolyoz hastalarının tedavisinde de kullanılmaya başlandı. Yurt dışına ihracı da başlayan elastik rodlar, sabit rijid rodların aksine hastanın omurga hareketlerini kısıtlamadan, altı eksende hakaret etmesini sağlayarak, hastanın daha kısa sürede iyileşmesini sağlıyor.

'MECBURİYETTEN ORTAYA ÇIKTI'

Manisa CBÜ Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cüneyt Temiz, sabit rijid rodlar ile hastaların tüm omurga hareketlerini kaybettiğini ve bu sabit rodların ileride başka sorunlara neden olduğundan dolayı böyle sistem geliştirdiklerini belirterek, "Geliştirdiğimiz bu implant sistemi bir mecburiyetten ortaya çıktı. Skolyoz denilen bir hastalık var. Skolyoz denilen hastalık doğumsal olabilir, sonradan edinsel olabilir. Kabaca tabiri, omurganın çeşitli açılarda yamulması. Yani sağa veya sola doğru, öne veya arkaya doğru ya da tüm eksenlerde aynı anda yamulması. Bunu çoğunlukla genç kızlık çağında kızlarımızda görüyoruz ama erkek çocuklarında da oluyor. Daha ileri yaşlarda da dejeneratif skolyoz dediğimiz edinsel skolyozlar görünebiliyor. Bugüne dek skolyoz deformite cerrahisinde önce omurlara vidalar koyuyoruz. Bu vidaların arasını rijid dediğimiz rodlarla bağlıyoruz, böylece omurların bir araya gelmesini ve omurganın şeklinin düzelmesini sağlamaya çalışıyoruz" dedi.

'HASTA BÜTÜN OMURGA HAREKETLERİNİ NEREDEYSE KAYBEDİYOR'

Prof. Dr. Temiz, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bugüne kadar teknolojide üretilen titanyum, alüminyum, paladyum rodlar ama bunun bir sakıncası var. Bu rod omurganın belli bir düzeye kadar şeklini düzeltiyor ama bildiğimiz gibi omurga hareketli bir organ. Bu hareketi, bu sabit rodlar veremiyor. Sonuçta hasta bütün omurga hareketlerini neredeyse kaybediyor ve bütün vücuduyla dönmek zorunda kalıyor. Bu ileride komşu segment hastalığı ve dejenerasyonu gibi başka sorunlara neden oluyor. Pek çok sıkıntı ortaya çıkıyor. Biz bu elastik rodu bunun için geliştirdik. Yani hem omurganın şeklini düzeltebilelim hem de şeklini düzelttiğimiz omurganın hareketlerini de sağlayabilelim diye. Bu rod 6 eksende hareket edebiliyor."

'HASTA BETON GİBİ BİR OMURGAYLA DOLAŞMAK ZORUNDA KALMIYOR'

Prof. Dr. Temiz, hastanın yanı sıra ameliyatta cerraha da kolaylık sağladığını dile getirip, "Çünkü vidaların omurganın yamukluğu nedeniyle değişik eksenlerde olması, normal rijid rodların yerleştirilmesini çok zorlu kılıyor. Her biri vida başına rodu yerleştirebilmek için omurgaya ciddi hareketler yaptırmak, zorlamak gerekiyor. Ama burada öyle bir şey yok. Burada elastikiyet nedeniyle her bir vidanın çevresinde bu ip gibi dolanabiliyor. Ve daha sonra sıkma mekanizması her bir vida başını ortaya doğru topluyor ve şekli düzeltiyor. Hastaya en önemli yararı, beton gibi bir omurgayla dolaşmak zorunda kalmıyor. Omurga hareketleri belli bir düzeye kadar korunuyor. İyileşme süresi çok daha kısa. Neden çünkü füzyonu beklemiyoruz. Burada amacımız kemik iki omurun birbiriyle kemikleşerek iyileşmesi değil. Burada amacımız hareketi korurken şekli düzeltmek. Ve uzun süreli bu hareketi koruyabilmek. O nedenle iyileşme süresi çok daha kısa. Hastaları biz bu ameliyatlardan sonra bir iki gün içinde ayağa kaldırıyoruz" diye konuştu.

'İHRACATI DA BAŞLADI'

Sabit rijid rodun omurganın S şeklini korumasının çok mümkün olmadığına dikkati çeken Prof. Dr. Temiz, "Omurganın normalde bir şekli var, S şekli. Bu S şeklini ne kadar koruyabilirseniz, hastanın şikayetleri o kadar az olur. S şeklini ve hareketi koruyabilmek, omurga cerrahisindeki esaslardan biridir. Sabit rijid rodda bunu yapamıyoruz. Rodları ne kadar bükersek bükelim S şeklini korumamız çok mümkün olmuyor. Bu hastada ağrılara, başka nörolojik sakatlıklara neden olabiliyor. Elastik rod bunu da temel olarak engellemek için yapılmış bir sistem. Çalışmalarım daha önce ama 2011 yılından beri Prof. Dr. Enver Atik hocamla bunların profesyonelleştirilmesi süreci başladı. Bütün mühendislik, tasarımı, sanal ve gerçek testleri Enver hocam tarafından yapıldı. Aslında 2011'e kadar kafamda bir fikir halindeydi ama daha sonra Enver hocamla beraber bunu gerçeğe dönüştürdük. CE belgeleri alındı. Şu anda yerli ve milli olarak Manisa'da bir fabrikada üretiliyor, gururla söylemek gerekiyor ki yurt dışı ihracatı da başladı" dedi.

'BU İMPLANTLARA ÖZEL TEST CİHAZLARI APARATLARI GELİŞTİRDİK'

Manisa CBÜ Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü/Konstrüksiyon ve İmalat Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Enver Atik ise "Aslında ortada bir fikir var. O fikri bizle paylaştığı zaman biz onun önce tasarımını yapıyoruz, nasıl üretileceğini beraber kararlaştırıyoruz. Prototip üretimlerinden sonra bunların testlerinin yapılması lazım. Standart testlerde bunlar yapılamıyor. Bu implantlara özel test cihazları, aparatları geliştiriyoruz. Onlarla bunların testlerini yapıyoruz. Çekme, eğme testleri var ama daha önemlisi yorulma testleri var. Yani en az beş milyon tekrarda bunun kırılmaması lazım. Onun için özel patenti alınmış test cihazları ürettik. Bu test cihazlarıyla bunların testlerini yapıyoruz. Sonra Cüneyt hocam bunları hastalarda kullanmaya başlıyor" ifadelerini kullandı.

'ESNEK RODDA ANİ KIRILMA GÖRMÜYORUZ'

Prof. Dr. Atik, ürettikleri elastik rodun avantajlarına da değinerek, "Rijid roda eğme testi yaptığımız zaman kırıldığını görüyoruz. Ancak esnek rodda kırılma yok. Kırılma, hastalarda çok ciddi bir problem. Şekli değişse bile hala yük taşımaya devam ediyor. Bu çok ciddi bir avantaj. Bunları da yaptığımız testlerle belirliyoruz. Rijid rodlarda yorulma testi yaptığımız zaman daha kısa sürede kırıldığını tespit ettik ama esnek rod, özellikle içerisinde ayrı bir halat olması ve esnek olması nedeniyle çok daha yüksek tekrarlarda kırıldığını gördük. Bu da hastalar için ve tıp camiası için çok büyük bir avantaj. Şimdi hem makine parçalarında hem insan vücudunda kullanılan implantlarda kırılma çok büyük bir tehlike. Ani kırılma özellikle istemediğimiz bir sonuç. Esnek rodda ani kırılmalardan uzaklaşıyoruz, ani kırılma görmüyoruz. Çok uzun süre insan vücudunda kırılmadan fonksiyonunu yerine getirebiliyor. Bu da özellikle hastalar için ve cerrahlar için büyük bir avantaj sağlıyor" diye konuştu. (DHA)

FOTOĞRAFLI




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —