İSTANBUL, (DHA) - YÖNETİCİLERİN gelişim ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik önemli adımlar attıklarını söyleyen BMI Business School Akademik Direktörü Dr. Emirhan Altunkaya, "İş dünyasındaki değişimleri yakından takip ederek yenilikçi eğitim modelleri sunmaya devam ediyoruz. Yönetici gelişiminde dünya genelinde öne çıkan Business School'lar, liderlik becerileri ve stratejik düşünme yetkinliklerini geliştirmek üzere yenilikçi eğitim modelleriyle fark yaratıyor. Değişimin hızlandığı bir dönemdeyiz. Yöneticiler için eğitim ve gelişim şart" dedi.
İş dünyasında yaşanan hızlı değişimin, yönetici beklentilerini de köklü biçimde dönüştürdüğünü belirten Altunkaya, "Dijitalleşme, yeni iş modelleri ve küresel rekabet gibi dinamikler, yöneticilerin yalnızca geçmiş deneyimleriyle değil, aynı zamanda güncel bilgi ve becerilerle donanmış olmalarını zorunlu kılıyor. Stratejik düşünme, liderlik becerileri ve dijital dönüşüm yetkinlikleri artık yöneticilikte aranan temel unsurlar haline geldi. İş dünyasında hızlanan değişim ve dönüşüm rüzgarı, yöneticiler için sürekli öğrenme, gelişimi zorunluluk haline getirmiş durumda. İş dünyasındaki hızlı değişim dönüşüm rüzgarına ayak uydurmak için yöneticilerin yeni yetkinlikler kazanmaları, mevcut bilgi birikimlerini ve yetkinliklerini güncel trendlerle gözden geçirmeleri ve geleceğe yönelik planlama yapabilecek stratejik bakış açısı ve vizyon geliştirmeleri gerekiyor. Bu ortamda da yöneticiler için özel olarak tasarlanmış eğitim ve gelişim programlarının önemi hızla artıyor" diye konuştu.
'EĞİTİM VE GELİŞİM PROGRAMLARI BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR'
Altunkaya, "Kurum içi eğitim, gelişim çalışmalarında eskiden daha çok uzman ve saha kadrolarına ve ağırlıklı olarak teknik ve zorunlu eğitim başlıklarına odaklanırken; son dönemde kurumlar yöneticiler için eğitim & gelişim programlarını öncelliklendirmiş durumdalar ve strateji, liderlik, finans, dijitalleşme gibi başlıklar ön planda. Benzer şekilde iş dünyasında yüksek deneyim sahibi orta ve üst düzey yöneticilerin de kendilerini güncellemek hedefiyle genel katılıma açık sertifika - eğitim programlarına, MBA ve yüksek lisans programlarına ilgisi yükseldi. Bu doğrultuda hem yöneticilerin bireysel olarak katılabileceği hem de kurumlara özel olarak kurgulanabilecek, iş dünyasına yönelik pratik ve teorik bilgi harmanlayabilen eğitim ve gelişim programları büyük önem taşıyor. Bu süreci doğru yönetmek için, sektör deneyimini, bilginin yayılmasını ve iş dünyasındaki tecrübelerin paylaşılmasını sağlayan yapılar inşa etmek gerekiyor. Bu bağlamda, bu konuya odaklanmış profesyonel eğitim enstitülerinin / iş okullarının sunduğu programlar, yöneticilerin mevcut yetkinliklerini ileri taşıyarak iş dünyasının değişen ihtiyaçlarına hızlıca adapte olmalarını sağlıyor" ifadelerini kullandı.
Dijitalleşme, sürdürülebilirlik trendleri ve küresel rekabetin yöneticiler için her zamankinden daha fazla gelişim ihtiyacı yarattığını aktaran Altunkaya, “Bu ihtiyacı bir risk olarak da fırsat olarak da görmek mümkün; fırsat olarak gören yöneticiler kendilerini geliştirmeye, sürekli öğrenmeye devam etme hedefiyle hareket ediyor. Günümüz iş dünyasında başarılı olmak için yöneticilerin sadece geçmiş deneyimlerine güvenmesi yeterli değil; sürekli öğrenmeleri ve değişen koşullara hızla adapte olmaları gerekiyor. Bu noktada, yöneticilerin gelişimine odaklanan profesyonel eğitim enstitüleri veya diğer adıyla iş okulları / Business School'ların önemi yüksek. Nitekim dünyada da Business School konseptinin hızla yaygınlaştığını ve önem kazandığını görüyoruz. Çünkü standart üniversite eğitiminin ötesine geçen pratik bilgi ile teorik bilgiyi harmanlayabilen, uygulamaya dayanan, vizyoner gelişim programlarına ihtiyaç duyuluyor" dedi.
Türkiye'nin yöneticiler için bir eğitim üssü yaratma potansiyeline sahip olduğunu belirten Altunkaya, "Bölge ülkeleri için bir eğitim ve gelişim merkezi haline gelme vizyonu, ülkemizin stratejik konumu ve gelişen eğitim alt yapısı sayesinde giderek güçleniyor. Avrupa, Orta Doğu ve Orta Asya'nın kesişim noktasında yer alan Türkiye, profesyonel gelişim programlarının hem yerel hem de uluslararası düzeyde ilgi görmesine olanak tanıyor. Türkiye, yalnızca yerel iş dünyasına değil, bölgesel liderliğe de ilham verecek bir eğitim merkezi olma potansiyeline sahip" diye konuştu.
Altunkaya, "Türkiye, yöneticilerin sürekli gelişimini destekleyen eğitim modelleriyle, yalnızca yerel değil, bölgesel iş dünyasına da katkı sağlayabilecek bir konumda bulunuyor. Türkiye'nin liderlik becerilerini güçlendiren eğitim modelleri, sadece yerel iş dünyasını değil, küresel arenadaki rekabet gücünü de artıracak bir vizyon sunuyor. Bu doğrultuda, yönetici eğitimine yönelik farkındalığın artması ve profesyonel eğitim enstitülerinin güçlendirilmesi, geleceğin iş dünyasında rekabet yaratacak en önemli unsurlar arasında yer alıyor" ifadelerini kullandı.