Yunus Emre Enstitüsünün organizasyonuyla Mısır, Avusturya, Bosna Hersek, Fas, Ürdün, İran, Kosova, Litvanya, Rusya ve Tunus'tan Çanakkale'ye gelen 19 öğrenci, ÇOMÜ Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi (TÖMER) ev sahipliğinde düzenlenen etkinliklere katıldı.
Öğrenciler kamp süresi boyunca şehir gezisine katılarak Kordon Boyu, Aynalı Çarşı ve Truva Atı'nı gezdi, Çanakkale'nin tarihi ve turistik yerleri hakkında da bilgilendirildi.
Rehber öğretmen ve koordinatörler eşliğinde seramik ve ebru atölyelerine katılan öğrenciler, Gelibolu Tarihi Yarımadası'nda Çanakkale şehitliklerini ziyaret etme fırsatı buldu.
Yabancı öğrenciler, ÇOMÜ Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Araştırma Görevlisi Emre Mümin'in eşliğinde kendi ülkelerinin mutfaklarına ait yemekleri yapıp tanıttı.
Arnavutluk'un krepe benzeri hamur yemeği flija, Balkanların peynirli kiflisi, Litvanya mutfağından pancar ve kefir ile yapılan saltibarscaiai, Filistin'den mushakan rula, Fas'ın irmikli poğaçası, Mısır'ın sütlaçı, Ürdün'ün Hindistan cevizli revanisi, Tunus'un ızgara salatası mechouiası ve İran mutfağından buğday, yağ ve unla yapılan kış tatlısı kaçi ile Orta Doğu, Türkiye ve İran mutfağının çeşitli tahılların karışımıyla oluşan kültürel tatlısı aşure öğrenciler tarafından hazırlanıp konukların beğenisine sunuldu.
ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Cüneyt Erenoğlu, AA muhabirine, öğrencilerin hazırladığı yemek sunumlarını çok beğendiklerini söyledi.
Kampın sosyal bir etkinlik halinde olduğunu anlatan Erenoğlu, "Üniversitemiz bünyesinde yıllardır faaliyet gösteren TÖMER merkezimiz var. Özellikle son 1,5 yıldır TÖMER kabiliyetleri aktarılması ve bu kabiliyetlerinin bizim özellikle Türk öğrencilerimize sosyalleşmesi anlamında yoğun çaba içerisindeyiz. Bu kapsamda hem TİKA ile hem de Yunus Emre Enstitüsüyle işbirliği halindeyiz. Yaklaşık iki haftadır 10 farklı ülkeden öğrencilerimizi Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi ev sahipliğinde Çanakkale'de ağırlıyoruz." dedi.
"Hepsi ana dili düzeyinde iyi Türkçe biliyor"
Erenoğlu, amaçlarının Türk dünyasının kültürel işbirliklerini artırmak olduğunun altını çizdi.
Çanakkale'ye gelen yabancı öğrencilerin Türk dünyasına hakim olduğuna değinen Erenoğlu, "Hepsi ana dili düzeyinde iyi Türkçe biliyor. Buradaki temel amacımız Çanakkale ve Türkiye kültürünü iki hafta içerisinde onlara aşılayıp memleketlerine bir Türkiye gönüllüsü, Türkiye elçisi sıfatıyla geri göndermektir. Gerçekten çok önemsiyoruz bu çalışmayı. Umuyorum ki seneye hem nicelik olarak hem de öğrenci sayımızı nitelik olarak daha da arttıracağız. Önümüzdeki yıl 100 civarında öğrenci hedefliyoruz." diye konuştu.
TÖMER Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Melek Kalın Salı ise bu yıl Yunus Emre Enstitüsü yaz okulunda öğrencilere Türkçe öğretiminin yanı sıra kültür aktarımı da yaptıklarını kaydetti.
Yabancı öğrencilere Çanakkale'nin tarihi, sosyal ve kültürel zenginliklerini tanıtmaya çalıştıklarına değinen Salı, "Bugün de Türk mutfağı ve dünya mutfağının birleşimi bir gastronomi etkinliğimiz var. Etkinliklere çok heyecanlı başladık. Çok keyifli bir süreç oldu. Umuyorum öğrencilerimiz buradan yaratılan bu sinerjiyle güzel şekilde ayrılacak." ifadelerini kullandı.
Yunus Emre Enstitüsünde uzman yardımcısı olarak görev yapan Canan Rabia Tarakçı da enstitünün 2025 Türkçe Yaz Okulu programı kapsamında Çanakkale grubundaki öğrencilerine rehberlik yaptığını belirtti.
Kamptaki 3'üncü haftayı tamamladıklarını ifade eden Tarakçı, şunları kaydetti:
"Arkadaşlarımız sabah derslere girip sonrasında seramik ve makrome bileklik kursları, sema gösterisi gibi Türk kültürünü yakından tanıyabilecekleri çeşitli etkinliklere katıldı. Hafta sonları kültürel gezilerimiz oldu. Assos'u gezdik, Çanakkale Şehitliği'ni ziyaret ettik. Keyifli bir yaz okulu programı geçirdik. Gastronomi günü etkinliğimizde ise öğrencilerimiz kendi ülkelerine ait yöresel lezzetleri, yöresel yemekleri hep birlikte hazırladı. Katılımcılar da hazırlananların tadına baktı ve çok beğendiler."
Tarakçı, özellikle şehitliğe gittiklerinde duygulanan öğrencilerin olduğunu vurguladı.
Kampa katılan yabancı öğrenciler duygularını anlattı
İran'dan gelen Haniye Hadavan ise Çanakkale'nin tarihi özellikleri ve doğasıyla özel bir kent olduğunu söyledi.
Kampın güzel geçtiğine değinen Hadavan, "Farklı ülkelerin kültürlerini de tanışmış olduk. Bugün de farklı mutfaklarla tanışma fırsatımız oldu. Türkçe yemek tarifleri yazdık." dedi.
Mısır'dan Yusuf Khaled ise kampın iyi geçtiğini belirterek, "Gerçekten çok güzeldi. Mısır'a döndüğüm zaman buradakileri arkadaşlarıma anlatacağım. Hocalarım ve bütün arkadaşlarım çok güzel ve yeni arkadaşlarım oldu." şeklinde konuştu.
Shams Mohamed de kampa Mısır'ın Kahire kentinden katıldığını hatırlatarak, "Arkadaşlarımızla çok iyi ilişki kurduk ve her şey mükemmel oldu. Burada Mısır sütlacını yaptım, aynı Türkiye'deki gibi ama biraz farklı şeyler ekliyoruz içine." ifadelerini kullandı.
