Rize’de dere kenarlarında ruhsatsız ve plansız olarak inşa edildiği gerekçesiyle sürdürülen bungalov yıkımlarına ilişkin hukuki süreçte önemli bir gelişme yaşandı. Valilik, dere kenarlarında kurulan ve özellikle aşırı yağışlarda can ve mal güvenliği açısından risk oluşturan yapıların kaldırılması konusunda kararlılığını sürdürüyor.
Rizeli Avukat Muhammet Emre Dereci, yürütmenin durdurulması yönünde verilen karar hakkında açıklamalarda bulundu. Dereci, vatandaşların bungalovları inşa ettikleri dönemde bölgede herhangi bir imar planının bulunmadığını belirterek, yıkım kararlarının hukuka uygun olmadığını savundu.
“Vatandaş bungalovları inşa ederken mevcutta herhangi bir imar planı yoktu. Fırtına Vadisi’ndeki imar planı 2024 yılında ilan edilmiştir. Mevcut olmayan imar planı esaslarına göre ruhsatsız sayılan bungalovların yıkılmasını beklemek hukuka uygun değildir,” diyen Dereci, 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na da dikkat çekti.
Avukat Dereci, sit alanı ilan edilen bölgelerde üç yıl içinde imar planı yapılmasının zorunlu olduğunu hatırlatarak, “Fırtına Vadisi 1998’de III. derece SİT alanı ilan edildi. Ancak imar planı tam 25 yıl sonra 2024’te hayata geçirildi. Bu süreçte vatandaşlar, plan olmadan inşai faaliyetlerde bulunmak durumunda kaldı,” ifadelerini kullandı.
“Sorumluluk sadece vatandaşa yüklenemez” diyen Dereci, idarenin de bu süreçte sorumluluğu bulunduğunu belirtti:
“Vatandaşın yaptığı yapının ruhsatsız sayılması yalnızca kendisinin kusurundan kaynaklanmamaktadır. Bu nedenle yıkım işlemlerinin iptal edilmesini talep ediyoruz.”
Yürütmenin durdurulması kararının ardından bölgede devam eden yıkım sürecinin nasıl şekilleneceği ise merakla bekleniyor.
YAZAR: YAŞAR SANCAKTUTANOĞLU
Yaşar Sancaktutan: Yaşar Sancaktutan