Rize’nin Güneysu ilçesinde yaşayan 36 yaşındaki Uğur Kars, şehir hayatının karmaşasından ve yoğun iş temposundan bunalarak köyüne döndü ve radikal bir kararla peyzaj mimarlığını bırakarak tarıma yöneldi. Çaya alternatif veya ek gelir kaynağı olabileceğine inandığı likapa (mavi yemiş/yaban mersini) yetiştiriciliğine başlayan Kars, 10 yılı aşkın süredir edindiği deneyimlerini paylaştı.
Likapa ile Tanışma ve Yeni Bir Başlangıç
Uğur Kars, mesleğini bıraktıktan sonra toprağa dönmeye karar verdi. Ancak bu dönüş rastgele olmadı. Kars, “Uzun süredir likapa (diğer adıyla mavi yemiş) üzerine araştırmalar yapıyordum. Bu bitki, 1900'lü yıllarda Amerika'dan kültüre alınmış ve dünya topraklarının sadece yüzde 10'unda yetişebilen çok özel bir tür. Genelde Alp-Himalaya kuşağında ve Kuzey Amerika kıtasında yetişiyor. Burada da saksıda yetiştirme imkânı var,” diyerek bilimsel araştırmalar eşliğinde işe başladığını anlattı.
2013 yılında kendi arazisinde ilk likapa fidanlarını diktiğini belirten Kars, yaklaşık 3 dönümlük bir bahçede üretim yaptığını söylüyor. Türkiye’de “yaban mersini” olarak da bilinen bu bitkinin bölgeye özgü versiyonları bulunsa da Kars’ın yetiştirdiği tür, dünyada sofralık olarak en çok tercih edilen Vaccinium corymbosum çeşidi.
Çaydan Farklı, Uğraşı Daha Fazla Ama Gelir Potansiyeli Yüksek
Likapanın çaya kıyasla daha fazla bakım ve teknik bilgi gerektirdiğini belirten Kars, “Çay üretimi yıl içerisinde daha az emek ister. Ancak hasat zordur. Likapa ise sürekli bakım isteyen bir bitki. Hastalıklara açık, ilaçlama ve budama hassasiyet gerektiriyor. Fakat profesyonelce bakıldığında, bir dönümden 500-600 kilo kaliteli meyve elde etmek mümkün,” dedi.
Sanayi tipi üretimde daha fazla verim alınabileceğini belirten Kars, “Sanayiye yönelik üretimde, aroması daha düşük ama verimi yüksek meyveler elde edilebilir. Bu durumda dönüm başına bir tona kadar çıkılabiliyor. Ben sofralık kaliteye odaklandığım için miktar biraz daha az ama kalite yüksek,” diye konuştu.
Direkt Tüketiciye Satış: Soğutmalı Kargoyla Türkiye’ye Dağıtım
Kars’ın pazarlama stratejisi ise dikkat çekici. Ürettiği tüm likapayı internet üzerinden, doğrudan son kullanıcıya satıyor. Ürünün hassas yapısı nedeniyle özel ambalaj ve soğuk zincir kargo sistemi kullanıyor. Hasat sonrası meyveleri 4 derece dolapta bir gün bekleten Kars, -18 derece soğutulmuş kasetlerle strafor kutulara yerleştirdiği ürünleri kargolayarak alıcılara ulaştırıyor.
Likapanın yılda sadece bir kez ürün verdiğini, ancak her meyvenin farklı zamanlarda olgunlaştığı için beş-altı kez bahçeyi dolaşıp hasat yaptıklarını belirten Kars, “İyi bir toplayıcı günde ortalama 40 kilo meyve toplayabiliyor. İnternetteki satış fiyatı ise kilo başına 250-300 TL arasında değişiyor,” dedi.
Rize İçin Yeni Bir Fırsat: “Likapa Bir B Planıdır”
Uğur Kars, likapanın Rize için ciddi bir alternatif olabileceğine inanıyor. Ancak bu konuda gereken desteğin hâlâ verilmediğini savunuyor. “Ben bu ürünü çayın yerine değil, çaya ek gelir sağlayabilecek bir ürün olarak görüyorum. Bugün çayda olumsuz bir durum yaşanırsa, üreticinin elinde başka bir plan yok. Likapa, Karadeniz için bir B planıdır,” ifadelerini kullandı.
Fidanların özel, sertifikalı üreticilerden alınmasının önemine de dikkat çeken Kars, “Piyasada birçok farklı varyete ve tür bulunuyor. Ancak verim almak için mutlaka sertifikalı fidan kullanmak gerekiyor,” diye vurguladı.