Rize Türk Ocakları Şubesinde düzenlenen halka açık bilimsel konferanslar devam ediyor. Bu kapsamda, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Dr. Zübeyir Uzun, “Batum: İmparatorluğun Son Hududu” başlıklı konferansıyla tarih meraklılarıyla buluştu.
Türk Ocağı Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen programda Dr. Uzun, Osmanlı Devleti’nin kuzeydoğu sınırında yer alan Batum’un tarihsel önemini ele aldı. Konuşmasında, Batum’un Gürcistan, Tiflis ve Acara Bölgesi ile birlikte Kafkasya coğrafyasındaki stratejik konumuna dikkat çeken Uzun, bölgede tarih boyunca yaşanan siyasi mücadeleler, sürgünler ve büyük güçlerin oynadığı entrikalara değindi.
“Kafkasya’ya Açılan İki Gözden Biri Batum”
Dr. Zübeyir Uzun, Batum’un Kafkasya’ya açılan iki önemli kapıdan biri olduğunu belirterek, diğer kapının ise Bakü olduğunu ifade etti. Batum Limanı’nın özellikle Batum–Kars hattı açısından büyük önem taşıdığını vurgulayan Uzun, 19. yüzyılda limanın ticari değer kazanmasıyla birlikte yoğun göç aldığını söyledi. Rus işgallerinin Osmanlı’nın kuzeydoğu sınırlarında bu dönemde başladığını aktaran Uzun, Batum’un Anadolu için adeta “kilit kapı” niteliği taşıdığını dile getirdi.
Konferansın sonunda, Rize Türk Ocakları Şube Başkanı Turan Aslan Mercan, katkılarından dolayı Dr. Zübeyir Uzun’a Türk Ocakları yayınlarından oluşan çeşitli kitaplar ve hediyeler takdim etti.
Dr. Zübeyir Uzun Kimdir?
Dr. Zübeyir Uzun, lisans eğitimini Akdeniz Üniversitesi Tarih Bölümü’nde tamamladı. Yüksek lisansını Selçuk Üniversitesi’nde, doktora eğitimini ise Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Genel Türk Tarihi Anabilim Dalı’nda tamamladı. 2013 yılından bu yana RTEÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nde görev yapan Uzun; İslamiyet Öncesi Türk Tarihi, İlk Müslüman Türk Devletleri Tarihi ve Çağdaş Türk Dünyası Tarihi gibi dersler vermektedir. Akademik çalışmaları ağırlıklı olarak Batum, Acara, 19. yüzyıl Rize sosyo-ekonomik tarihi, denizcilik ve liman tarihi üzerine yoğunlaşmaktadır.
Rize Türk Ocakları Şubesinin bilimsel ve kültürel etkinliklerinin önümüzdeki dönemde de devam edeceği belirtildi.
