Rize Haber
Rize
Kapalı
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Rize
00:00:00
Akşam vaktine kalan
Ara

Sigara ve Alkol Tüketiminin Kanser Riski Üzerindeki Etkisi

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi'nden Doç. Dr. Zeynep Gümrükçü, sigara ve alkol tüketiminin ağız kanseri riskini artırdığını vurguladı. Özellikle alt dudak yaralarının uzun süre geçmemesinin kaygı verici olduğunu belirten Gümrükçü, bu bölgelerden aldıkları biyopsi örneklerinde kanser hücrelerine rastladıklarını ifade etti.

KAYNAK: (DHA)

RECEP Tayyip Erdoğan Üniversitesi'nden (RTEÜ) Doç. Dr. Zeynep Gümrükçü, yoğun sigara ve alkol tüketiminin ağız kanserine davetiye çıkardığını belirterek, "Özellikle sigara kullanımında çok yaygın görülen alt dudak yaraları, 2 hafta veya çok daha uzun süre geçmeyen yaralar bizi korkutuyor. Bu dokulardan biyopsi alıyoruz. Ve maalesef kanser hücreleriyle karşılaşıyoruz" dedi.

Yoğun sigara ve alkol tüketimiyle birlikte ağız içerisinde oluşan ve 2 hafta geçmeyen yaralar, ağız kanserine davetiye çıkarıyor. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan RTEÜ Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zeynep Gümrükçü, "Yüksek oranda sigara ve alkol kullanımı ağız kanserine sebep olan etken olduğunu biliyoruz. Özellikle sigara kullanımında çok yaygın görülen alt dudak yaraları, 2 hafta veya çok daha uzun süre geçmeyen yaralar bizi korkutuyor. Bu dokulardan biyopsi alıyoruz. Ve maalesef kanser hücreleriyle karşılaşıyoruz. Ağız kanserini özelliği çok ağrısız ve sinsi ilerlediği için tespit edildiğinde etrafındaki dokulara da sıçramış oluyor. Dolayısıyla tedavi güç hale geliyor. Kişiler şu şekilde teşhis koyabilir. Ağzında geçmeyen inatçı bir yara varsa, bizim için bu süre 15 gündür. 15 günden uzun süre olan inatçı yaralarda biz direkt biyopsi almayı tercih ederiz. Bu şekilde kendilerini takip edebilirler. Dokunu klinik görünümü bize az çok bilgi veriyor. Biz patoloji aldığımızda neyle karşılaşacağımızı yüzde 80 oranında öngörebiliyoruz. Patoloji sonuçları bizi doğrulamış oluyor" diye konuştu.

'ESTETİK, FOKSİYONEL VE PSİKOLOJİK ETKİLERİ OLABİLİR'

Ağız kanserinin çeşitli sorunlara neden olduğunu söyleyen Doç. Dr. Gümrükçü, "Ağız kanseri hem yumuşak hem sert dokuyu tutup, yüz bölgesine yayılabilir. Sadece ağız için düşünmeyelim. Bu durumda etrafındaki sağlık dokuyla birlikte geniş bir şekilde çıkarılması gerekir. Dolayısıyla estetik bir problem yaratabilir. Zaten hasta fonksiyonel bir kayıp yaşıyor. Ağız kanseri hasta üzerinde; estetik, fonksiyonel ve psikolojik etkileri olabilir" dedi.

'ERKEN TEŞHİS ÇOK ŞEYİ ENGELLEYEBİLİYOR'

Kişinin senede 1 veya 2 kere diş hekimine kontrol olması gerektiğini vurgulayan Gümrükçü, "Bunu nasıl önleyebiliriz? Sebep olan alkol, sigara belki de madde kullanımıyla ilgili bilgilendirmeler yapılıp, bu oran düşürülebilir. Veyahut ağız içerisinde bir yara varsa kişi kendinin bilincinde olmalı ve uzun süreli inatçı yaralarda direkt diş hekimine başvurmalıdır. Çünkü erken teşhis çok şeyi engelleyebiliyor. Kişi ağzındaki yaradan haberinde olmayabilir ama 6 ay veya sene de bir kere diş hekimine başvurursa ağız muayenesi yapılmış olur. Hem klinik hem radyografik muayene sonucunda da gerekli tanı konulur" diye konuştu.