Rize Haber
Rize
Kapalı
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Rize
00:00:00
Yatsı vaktine kalan
Ara
Rize Haber, Rize Haberleri, Rizespor, Rizespor Haberleri, Rizede Haber, Karadeniz, 53,rize güncel haber SAĞLIK Akciğer Kanseri: Ölümlere Sebep Olan Hastalıklar Arasında Altıncı Sırada!

Akciğer Kanseri: Ölümlere Sebep Olan Hastalıklar Arasında Altıncı Sırada!

Akciğer kanseri, yılda yaklaşık 2 milyon can alan ve Türkiye'de erkeklerde en sık görülen kanser türüdür. Uzmanlar, erken teşhis için düşük doz akciğer tomografisi çekilmesini ve sigara içmeyin öneriyor. Rutin kontroller, hastalığın ilerlemesini önlemede kritik öneme sahip.

KAYNAK: (DHA)

AKCİĞER kanseri nedeniyle yılda yaklaşık 2 milyon kişinin hayatını kaybettiğini belirten Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Cengiz Şen, hastalığın erken evrede teşhis edilmesinin önem taşıdığını söyledi. Uzm. Dr. Şen, “En fazla ölüme sebebiyet veren hastalıklar arasında altıncı sırada olan akciğer kanseri; diyabet, AIDS, tüberküloz gibi hastalıkların bu özelliğiyle üzerinde yer alıyor. Sigara içiliyorsa veya bırakalı 15 sene geçmemişse, rutin akciğer kontrollerinin büyük önemi bulunuyor” dedi.

Medicana Zincirlikuyu Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Cengiz Şen, akciğer kanserinin, ölüme en fazla neden olan kanser türü olduğunu ve yılda yaklaşık 2 milyon insanın bu nedenle hayatını kaybettiğini belirtti. Türkiye’nin 100.000’de 68 görülme sıklığı oranı ile erkeklerde nüfusa göre en fazla akciğer kanserine rastlanılan ülke olduğunu ifade eden Uzm. Dr. Cengiz Şen, “Son 20 yıl içinde tedavide yeni gelişmelere rağmen tüm akciğer kanseri vakalarındaki 5 yıllık yaşam süresi çok az değişim göstermiştir. 100 hastadan sadece 18’i 5 yıl sonunda hayatta kalabilmektedir. Bunun en önemli nedeni teşhisin çok geç konabilmesidir. Akciğer kanserinde hastaların çoğu hastalık kendi bölgesinde yayılmış (Evre 3) veya metastaz yapmışken (Evre 4) tespit edilebilmektedir” diye konuştu.

‘SİGARAYI BIRAKIN VE DÜŞÜK DOZ AKCİĞER TOMOGRAFİSİ ÇEKTİRİN’

Son yıllarda meme, serviks ve kolon kanserinde tarama programlarının başarısı ile erken teşhis oranları ve tedavi şansının yükselip; ölüm oranlarının azaldığını ifade eden Uzm. Dr. Şen, “Bu veriler akciğer kanseri tarama programlarının gerekliliğini bir kez daha ortaya koymuştur. 2011 yılında yaklaşık 53.000 kişi üzerinde yapılan bir araştırmada henüz şikayeti olmayan sigara içen kişilerde her yıl çekilen düşük doz akciğer tomografisi ile akciğer kanserine bağlı ölüm oranlarında belirgin azalma saptandığı gösterilmiştir. Daha sonra yapılan diğer çalışmaların da ışığında günümüzde akciğer kanseri erken tanısında düşük doz akciğer tomografisi çekilmesi önerilmektedir. Bununla birlikte sigaranın bırakılmasının ve hiç içilmemesinin akciğer kanserini önlemede en önemli ve etkili yöntem olduğu unutulmamalıdır” dedi.

‘RİSKLİ KİŞİLERİN KONTROLLERİNİ YAPTIRMASI GEREKİR’

Akciğer kanseri vakalarında sık görülen öksürük nefes darlığı hırıltılı solunum gibi yakınmaların KOAH ve sigara içimine bağlı olduğunun düşünülmesinin teşhisi geciktirebildiğinin altını çizen Uzm. Dr. Şen, “Kan tükürme, göğüs ve kemik ağrısı, havale geçirme gibi şikâyetlerin hastalığın ileri evrelerinde ortaya çıkması; şikâyetleri izleyerek erken tanı konulabilmesini güçleştirmektedir. Sigara içiliyorsa veya bırakalı 15 sene geçmemişse, ailede akciğer kanseri öyküsü bulunması, KOAH ya da interstisyel akciğer hastalığı olması, daha önce kanser atlatılması, daha önce kemoterapi veya göğüs bölgesine radyoterapi alınması, asbest, arsenik nikel gibi riskli maddelerle teması olması akciğer kanseri riskini artırmaktadır. Riskli kişilerin mutlaka rutin kontrollerini yaptırması bu anlamda önem taşımaktadır” ifadelerini kullandı.

‘ERKEN TEŞHİS ORANINI ARTIRIN’

Standart akciğer röntgenlerinin belli boyuttan küçük lezyonları göstermede yetersiz kalabildiğine değinen Uzm. Dr. Cengiz Şen, “Lezyon ne kadar büyürse metastaz yapma olasılığı artacak ve tedavi başarısı düşecektir. Yapılan çalışmalar herhangi bir şikâyeti olmayan ancak sigara içtiği için risk grubunda olan insanlarda her yıl düşük doz akciğer tomografisi çekilerek yapılan tarama programının erken teşhis oranlarını artırdığını ve ölüm oranlarını azalttığını göstermiştir. Akciğer kanseri ne kadar erken evrede yakalanırsa tedavi şansı da o oranda yüksektir. Tedavideki temel yaklaşım kanserli dokunun tamamen ameliyatla çıkarılmasıdır. Bir santimden küçük evre 1 akciğer kanserinde tümör dokusu cerrahi olarak çıkarıldığında tedavi şansı yüksek oranlara çıkabilmektedir. Ameliyat sonrası veya öncesi hastalığın yayılımına göre radyoterapi ve/veya kemoterapi yapılabilmektedir. Ameliyat şansı olmayan hastalarda radyoterapi ve kemoterapi uygulanabilir. Kemoterapi dışında son yıllarda kullanılmaya başlanan immünoterapi ve akıllı moleküller grubunda bazı ilaçların da yaşam süresini uzattığı hatta kemoterapiye kıyasla hem daha etkili hem de yan etkilerinin daha az olduğu gösterilmiştir. Mutasyonu hedefleyen akıllı moleküllerin kullanımı için kanser dokusunda bazı genetik mutasyonların varlığını tespit etmek gerekmektedir” dedi.