Rize Haber
Rize
Kapalı
11°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Rize
00:00:00
Akşam vaktine kalan
Ara

"Akciğer kanseri dünyada giderek artıyor"

Dünyada ve Türkiye’de nedeni belli olan ölümler sıralamasında kardiyovasküler hastalıklardan sonra ikinci sırada akciğer kanseri yer alıyor.

Emsey Hospital Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ali Metin Görgüner, “Akciğer kanseri tüm kanserlerin yüzde 12-16’sını oluşturmaktadır ve en çok ölüme sebebiyet veren kanser türüdür. Türkiye’de kanser ölümlerinde erkeklerde birinci sırada, kadınlarda ise meme kanserinden sonra ikinci sırada yer alıyor” dedi. 

EN ÖNEMLİ FAKTÖR SİGARA 

Akciğer kanserlerinin yüzde 90 sebebinden sigaranın sorumlu olduğunu söyleyen Görgüner, “Sigara içmeyen birinin akciğer kanseri olma olasılığı yüzde 1 veya daha az iken sigara içenlerde bu olasılık 20-30 kat artıyor. Tabii birçok risk faktörü var ama sigara en önemli ve birinci risk faktörü diyebiliriz. Son yıllarda kullanılan elektronik sigaranın zararsız olduğu yönünde bazı yanlış düşünceler var. Elektronik sigarada bulunan çözücülerden çıkan buharlar asetaldehit, formaldehit ve aseton gibi toksik ve kanserojen karbonil bileşikler içeriyor. Ayrıca, özellikle gençlerde nikotin bağımlılığı oluşturması nedeniyle kesinlikle masum değil. Sigaranın hiçbir türü kullanılmamalı ve mümkün olduğunca pasif içicilikten korunmalıdır” dedi. 

‘SİGARADAN SONRAKİ ÖNEMLİ BİR RİSK FAKTÖRÜ GENETİK YATKINLIK’ 

Akciğer kanserinde diğer risk faktörlerini de vurgulayan Prof. Dr. Görgüner, “Sigaradan sonraki önemli bir risk faktörü genetik yatkınlık. Ailesinde veya akrabalarında akciğer kanseri öyküsü olan kişiler iki kat daha fazla risk altında. Yine akciğer kanserlerinin yüzde 5 ile 10’undan mesleki maruziyet sorumlu tutulmakta. Bunların en bilineni asbest maruziyeti olup, arsenik, krom, formaldehit, silika, ağır metaller ve polisiklik aromatik hidrokarbonlar diğer mesleki kanserojenlerdendir. Radyasyon, radon gazı, tomografi gibi görüntüleme yöntemlerinin radyasyonuna maruz kalmak da akciğer kanseri riskini artırmaktadır. Hava kirliliği, yaşlılık, alkol de akciğer kanserinde risk faktörlerindendir” şeklinde ifade etti. 

TANI KONULDUĞUNDA ÇOK GEÇ OLABİLİR 

Akciğer kanserinin genellikle ileri evrede belirti verdiğini söyleyen Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ali Metin Görgüner, “En belirgin belirtisi karakter değiştiren öksürüktür. Bunu nefes darlığı, göğüs ağrısı ve kanlı balgam takip eder. İleri evrelerde ses kısıklığı, boyunda ve yüzde şişlik, omuz ağrısı, kolda güçsüzlük, yaygın vücut ağrıları görülebilir. Horner sendromu olarak adlandırılan göz kapağında düşme, göz bebeğinde küçülme ve aynı tarafta yüzün yarısında terleme bozukluğu belirtiler arasındadır. Tanısı konmuş hastaların yüzde 30’unda akciğerde su toplaması meydana gelmektedir. Ayrıca iştahsızlık, kilo kaybı, yorgunluk gibi diğer birçok kanser türünde görülebilen belirtiler de akciğer kanserinde yer alabilir. Bu belirtilerden herhangi birinin yaşanması durumunda mutlaka bir göğüs hastalıkları bölümüne başvurulmalıdır. Çünkü akciğer kanseri sinsi bir hastalıktır ve genellikle geç belirti verir. Bu durum hastalığın erken tespit edilme olasılığını azaltır ve dolayısıyla tedavi şansını düşürür. Bu nedenle belirli risk faktörlerine sahip kişiler mutlaka düzenli tıbbi kontrollerini yaptırmalı ve belirtileri ciddiye almalıdır” dedi.