Maden suyunun sodyum, kalsiyum, magnezyum, potasyum ve bikarbonat gibi mineraller içerdiğini ifade eden Emsey Hospital Nefroloji Uzmanı Dr. Bahtışen Güven, “Bu minerallerin dengeli alımı vücut fonksiyonları için önemlidir. Ancak aşırı tüketim böbrekler üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. Özellikle de sodyum içeriği yüksek olan maden sularının aşırı tüketimi, yüksek kan basıncı, ödem ve böbrek hastalıkları riskini artırabilir” diye konuştu.
Maden suyunun içerisinde bulunan minerallerin normalde vücut için gerekli olduğunu söyleyen Güven, “Fakat çok fazla tüketilmesi böbrek hastalığı olan kişiler için böbrek taşı oluşum riskini artırabilir. Böbrek taşları böbrekte oluşan sert mineral parçacıklarıdır. Bu taşlar, idrarda bulunan minerallerin birikmesi sonucu oluşur ve ağrı, idrar yolu tıkanıklığı ve enfeksiyonlara neden olabilir. Oksalat, kalsiyum, ürik asit ve sistin gibi farklı türleri vardır ve bunlar birbirinden farklı nedenlere bağlı olarak oluşabilir. Kalsiyum oksalat taşları, en yaygın böbrek taşı türlerinden biri ve aşırı maden suyu tüketimi, idrarda oksalat seviyelerini artırabilir. Bunun sonucu olarak da kalsiyum oksalat taşlarının oluşumu kolaylaşabilir. Bazı maden suları yüksek oranda sodyum içerir. Aşırı sodyum tüketimi de idrarda kalsiyum atılımını artırır ve böbrek taşı oluşum riski artar. Ayrıca, idrardan kalsiyum kaybı osteoporoz riskini arttırabilir” ifadelerini kullandı. Maden suyu tüketiminin doğrudan taş oluşumuna neden olmadığını vurgulayan Güven, “Ancak böbrek taşı olan hastalarda fazla miktarda tüketilmesi önerilmiyor. Ayrıca maden sularının ph derecesi içme suyuna göre daha düşüktür. Biz böbrek taşı olan hastalarımıza ph derecesi yüksek su tüketmelerini öneriyoruz” dedi.
Güven, böbrek yetmezliği olan kişilerin maden suyu tüketimi konusunda doktora danışmaları gerektiğini kaydetti.
