Rize Haber
Rize
Kapalı
8°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Rize
00:00:00
Güneş vaktine kalan
Ara

Havuza Girerken 1000 Kez Düşünün!

Yazın kavurucu sıcağından havuza girerek serinlemek isteyenler için korkutucu uyarı geldi.

Havuz suyunun korkutucu yüzü ortaya çıktı. Uzman Dr. Nazlı Karakullukçu, yaz aylarında herkesin kullandığı havuzlardan bulaşan o hastalıkla ilgili uyardı.

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Nazlı Karakullukçu Çebi, bulaşığı enfeksiyon hastalığı olarak bilinen el, ayak ve ağız hastalığına dair önemli açıklamalar yaptı.

El, ayak ve ağız hastalığının genelde ateş, iştahsızlık, beli belirsiz bir kırıklık ve boğaz ağrısıyla başladığını söyleyen Dr. Çebi, “Karın ağrısı ve öksürük de olabilir. Ateşin başlamasından 1-2 gün sonra ağızda ağrılı, içi su dolu döküntüler meydana gelir. Döküntüler genellikle ağzın arka kısmında küçük kırmızı lekeler olarak başlar, daha sonra içi su dolu kabarcıklar haline gelir. Deri döküntüleri ise 1-2 gün sonra gelişir. Ayak tabanı ve ellerde avuç içinde düz kırmızı noktalar halinde başlar” dedi.

BELİRTİLER HER ZAMAN AYNI OLMUYOR

Bazı kişilerde dizlerde, dirseklerde, kalçada ya da genital bölgede döküntü görülebildiğini belirten Dr. Çebi, “Popoda oluşan döküntüler pişik, ellerdeki döküntüler alerji ile karıştırılabilir. El ve ayaklardaki döküntüler genellikle 5-7 gün içerisinde kendiliğinden iyileşir. Özellikle küçük çocuklar ağızlarındaki ağrılı yaralar nedeni ile su içmekte zorlanabilir. Her ne kadar adı el, ayak ve ağız hastalığı da olsa her zaman tüm bu alanlarda döküntü görülmeyebilir. Sadece ağız yaraları veya sadece deride döküntüler şeklinde gelişebilir” ifadelerine yer verdi.

HİÇBİR TEDAVİSİ VE AŞISI YOK

Hastalığın solumu yoluyla, tükürükle, yakın temas ve dışkı yoluyla bulaşma riskinin yüksek olduğunu vurgulayan Çebi, “Yazın havuz sezonunun açılması ve enfekte havuz sularının yutulması ise ayrı bir risk oluşturmaktadır. Yoğunlaşan virüslerle hastalık salgına da dönüşebilmektedir. Muayene, ağızda, ellerde ve ayaklarda döküntüler, genellikle hastalığın teşhisi için yeterlidir. Genellikle hiçbir laboratuvar çalışması gerekmez. Hastalığın belirlenmiş bir tedavisi ve aşısı yoktur. Hastanın beslenme durumu değerlendirilmeli ve gerekli halde serum ile sıvı alımı desteklenmelidir. Ellerin sık sık yıkanması, kirli ellerin ağza ve yüze sürülmemesi çok büyük önem taşır. Bulaşıcı olduğundan el, ayak, ağız hastalığına yakalanan kişilerden uzak durulması gerekir. Okul ve kreşlerde ortam yüzeylerinin günlük temizliği sağlanmalıdır. El, ayak ve ağız hastalığına karşı en etkili yöntem hijyendir” diyerek korunma yöntemlerini de açıkladı.