Karaman: Nüfüs daralması sosyolojik değil, yapısal bir krizdir

Zafer Partisi Rize İl Başkanı Hüseyin Karaman, Türkiye’nin doğurganlık oranlarındaki düşüş ve artan beyin göçü ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Karaman, “Demografi sadece istatistik değil, bir milletin varlık zemini ve geleceğe uzanan stratejik güvencesidir” dedi.
Türkiye İstatistik Kurumu verilerinin ardından kamuoyunda yeniden gündeme gelen nüfus daralması sorununa ilişkin açıklama yapan Zafer Partisi Rize İl Başkanı Hüseyin Karaman, meselenin yalnızca sosyolojik değil, doğrudan devlet planlamasını ilgilendiren yapısal bir kriz olduğunu vurgulayarak, “Bugün yaşadığımız nüfus daralması, yılların ihmal edilmiş sosyal politikalarının, popülist ama sürdürülemez ekonomi stratejilerinin ve kontrolsüz göçün doğrudan sonucudur. Türkiye, tarihinde ilk kez nüfusunu sürdürülebilir bir şekilde yenileyemiyor.” dedi.

“KONTROLSÜZ GÖÇ VE NİTELİKSİZ NÜFUS YAPISI BİRLİKTE GELİYOR”

Karaman, mevcut göç politikalarının demografik bozulmayı derinleştirdiğini ve bu durumun sadece büyükşehirleri değil tüm ülke genelini etkilediğini belirtti:
“Nitelikli gençlerimizi yurtdışına kaptırırken; entegre edilemeyen, kültürel uyumsuzlukları derin olan geniş bir göçmen kitlesini kalıcı hale getiriyoruz. Bu tablo, yalnızca sosyal barışı değil, ulusal kimlik ve kamu düzenini de tehdit eder hale gelmiştir.”

“NÜFUS POLİTİKASI GELECEK POLİTİKASIDIR”

Karaman, Zafer Partisi’nin bu konuda kapsamlı bir yaklaşıma sahip olduğunu belirterek, çözüm önerilerini şu başlıklar altında topladı:
• Doğurganlığı destekleyen yapısal sosyal programlar,
• Gençlerin yerli üretim, teknoloji ve tarımda istihdamına yönelik teşvikler,
• Kadınların iş ve aile dengesini koruyabileceği güvenli yaşam ortamları,
• Göçün denetlenmesi ve entegrasyona değil dönüşe dayalı politikalar,
• Bölgesel kalkınma planlarının üniversite–sanayi iş birlikleriyle entegre edilmesi.
“Devlet, aile kurmak isteyen gencine yalnızca maddi değil, güvenli bir gelecek vizyonu sunmalıdır. Nüfus politikası yalnızca sayıya değil; niteliğe, bağımsızlığa ve sürekliliğe dayanmalıdır.”

“TÜRKİYE’NİN VARLIĞI, SADECE SINIRLARLA DEĞİL, BU TOPRAKLARDA YAŞAYAN NESİLLERLE KORUNUR”

Açıklamasının sonunda Hüseyin Karaman şu ifadelere yer verdi: “Bir milletin devamlılığı, topraklarının genişliğinden değil; o topraklarda yaşayan insanların aidiyetinden ve varlığından beslenir. Bugün bizler, sessiz ama derin bir nüfus krizinin içindeyiz. Bu krizi görmezden gelen her siyasi yaklaşım, aslında Türkiye’nin varoluş mücadelesini geciktirmektedir. Zafer Partisi olarak biz bu tehdidi görüyor, çözüm için kararlılıkla çalışıyoruz.