Rize Haber
Rize
Kapalı
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Rize
00:00:00
İmsak vaktine kalan
Ara

‘Dünyada her 6 çiftten biri kısırlık sorunuyla mücadele ediyor’

‘Dünyada her 6 çiftten biri kısırlık sorunuyla mücadele ediyor’

ANKARA, (DHA)- KADIN Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Zeynep Ataman Yıldırım, kısırlık sorununun dünyada her 6 çiftten birini etkileyen yaygın bir sağlık problemi olduğunu söyleyerek, “Toplumdaki yaygın kanının aksine, infertilite yalnızca kadın kaynaklı bir problem değildir. Tüm infertilite vakalarının yaklaşık yüzde 40’ı erkek faktöründen kaynaklanmaktadır. Sperm sayısı, hareketliliği ve yapısı gibi parametreler basit bir semen analiziyle değerlendirilebilir’’ dedi.

Liv Hospital Ankara Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Zeynep Ataman Yıldırım, halk arasında kısırlık olarak adlandırılan ‘infertilite’ hakkında bilgilendirmede bulundu. Op. Dr. Yıldırım, “İnfertilite, düzenli ve korunmasız cinsel ilişkiye rağmen bir yıl boyunca gebelik elde edilememesi durumudur. Ancak bu tanım herkes için geçerli değildir. Kadın yaşı 35’in üzerindeyse, 6 ay korunmasız ilişkiye rağmen gebelik oluşmaması infertilite açısından değerlendirilmelidir. Çünkü kadın yaşı ilerledikçe yumurtalık rezervi azalmakta, yumurtaların kalitesi düşmektedir. 30 yaşından sonra doğurganlık kapasitesi azalmaya başlamaktadır. 35 yaş sonrasında bu azalma hızlanır. 40 yaşından sonra gebelik şansı doğal yollarla oldukça düşer. Bu nedenle 35 yaş üstü kadınlarda zaman kaybetmeden hekime başvurmak önemlidir. Yumurtalık rezervi, hormonal değerlendirmeler ve ultrason ile basitçe ölçülebilir. Toplumda yaygın kanının aksine, infertilite yalnızca kadın kaynaklı bir problem değildir. Tüm infertilite vakalarının yaklaşık yüzde 40’ı erkek faktöründen kaynaklanmaktadır. Sperm sayısı, hareketliliği ve yapısı gibi parametreler basit bir semen analiziyle değerlendirilebilir” diye konuştu.

‘ADET DÜZENSİZLİĞİ GEBELİĞİ ZORLAŞTIRABİLİR’

Op. Dr. Yıldırım, kısırlık şüphesi düşündüren aşağıdaki durumlardan biri varsa, bir yıl beklenmeden bir kadın doğum ya da infertilite uzmanına başvurulması gerektiğini belirterek, “Kadın yaşının 35’in üzerinde olması. Düzensiz veya hiç olmayan adet döngüleri. Bilinen polikistik over sendromu (PCOS), endometriozis veya tüplerle ilgili sorunlar. Geçirilmiş pelvik enfeksiyonlar ya da ameliyatlar. Erkekte bilinen varikosel, testis travması, sperm sayısı düşüklüğü. Daha önce yaşanmış tekrarlayan düşükler. Ailede erken menopoz öyküsü. Bu durumlardan biri varsa kadın doğum ya da infertilite uzmanına başvurulması gerekir” dedi.

‘TEDAVİ KİŞİYE ÖZEL PLANLANIR’

Günümüzde infertilite tedavisinde oldukça etkili yöntemlerin mevcut olduğuna dikkat çeken Op. Dr. Yıldırım, “Adetin belirli günlerinde yapılan hormon testleri, ultrasonografik değerlendirmeler, rahim filmi (HSG) ve sperm analizi gibi basit tetkiklerle problemin kaynağı büyük oranda saptanabilir. Tedavi süreci, yumurtlama takibi, aşılama (IUI) ve tüp bebek (IVF) gibi basamaklarla kişiye özel olarak planlanır. Son olarak infertilite konusunda gecikmeden uzman görüşü almak hem zaman kazandırır hem de başarı şansını artırır. Bu, aynı zamanda çiftlerin yaşadığı psikolojik yükün hafiflemesini sağlar. Tedaviye ne kadar erken başlanırsa, başarı oranları da o kadar yüksek olur” diye konuştu.