Rize Haber meritbet balmoral resort casino siteleri
Rize
Kapalı
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Rize
00:00:00
İmsak vaktine kalan
Ara
Rize Haber, Rize Haberleri, Rizespor, Rizespor Haberleri, Rizede Haber, Karadeniz, 53,rize güncel haber GÜNCEL 'Glokom geç kalındığında geri dönüşü olmayan görme kaybına neden olabilir"

'Glokom geç kalındığında geri dönüşü olmayan görme kaybına neden olabilir"

'Glokom geç kalındığında geri dönüşü olmayan görme kaybına neden olabilir"

İZMİR, (DHA)-MEDİCANA Sağlık Grubu Göz Hastalıkları Bölümü'nden Op. Dr. Berna Şahan, glokomun (göz tansiyonu) genellikle belirti vermeden ilerleyen ve geç kalındığında geri dönüşü olmayan görme kaybına neden olabilecek bir hastalık olduğuna dikkat çekip, "Bu nedenle erken tanı ve düzenli göz kontrolleri büyük önem taşıyor" dedi.

Dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen glokom (göz tansiyonu), erken teşhis edilmediği takdirde görme kaybına neden olabilecek bir hastalık olarak nitelendiriliyor. Ailesinde glokom öyküsü olan kişilerde risk 4-9 kat daha fazla olurken, diyabet (şeker hastalığı), düşük tansiyon, uzun süreli kortizon kullanımı, göz travmaları, yüksek miyop veya hipermetropi gibi durumlar glokomun gelişme riskini artırıyor. Göz hastalıkları arasında en sinsi ilerleyenlerden biri olan glokomda erken tanı ve düzenli göz kontrolleri büyük önem taşıdığını söyleyen Medicana International İzmir Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Berna Şahan, "Göz tansiyonu hastalığında görme kaybı oluştuktan sonra geri dönüş olmadığından erken tanı önemlidir. Çoğu hastada hiçbir bulgu vermezken, bazı hastalarda göz ağrısı veya baş ağrısı yapabilmektedir. Görme bulanıklığı, sabah belirginleşen baş ağrısı, televizyon izlerken göz etrafında ağrı ve gece ışıkların etrafında görülen ışıklı halkalar da belirtiler arasındadır. Ani göz tansiyonu krizinde ise hastalarda görme kaybı, ciddi ağrı, bulantı, kusma ve gözde kızarıklık olabilir" dedi.

'RİSKİ ARTIRAN FAKTÖRLER VE HASTALIKLAR'

Glokomun en çok 40 yaş üzerindeki kişilerde görüldüğünü söyleyen Op. Dr. Şahan, "Ancak yenidoğan bebeklerde bile ortaya çıkabiliyor. Bebeklerde şüphelenilen durumlar arasında gözlerin büyük olması (buftalmus), korneada (gözün şeffaf tabakası) bulanıklık, ışık hassasiyeti ve sulanma yer alıyor. Bu belirtilerin varlığında mutlaka bir uzmana başvurulmalıdır" dedi. Glokomun genetik geçiş gösterebileceğine dikkat çeken Op. Dr. Şahan, şöyle devam etti: "Akrabalarında glokom hastalığı olan kişilerde glokom ortaya çıkma riski daha fazladır. Bu nedenle hiçbir göz şikayeti olmasa da düzenli göz muayeneleri yapılmalıdır. Bunun yanında diyabet (şeker hastalığı), hipertansiyon, sigara kullanımı, uzun süreli kortizon (steroid) kullanımı ve göz travmaları glokom riskini artırmaktadır. Göz yapısındaki farklılıklar nedeniyle yüksek hipermetrop ve yüksek miyop hastaların da glokom geliştirme olasılığı daha yüksek olabilmektedir."

GÖZDEKİ HASAR GERİ DÖNDÜRÜLEMİYOR

Tanı konulan hastaların çoğunun, göz muayenesine başka bir şikayetle gelen hastalar olduğunu vurgulayan Op. Dr. Berna Şahan, "Glokomdan şüphelenilen vakalarda göz tansiyonu ölçümü, kornea kalınlığı (pakimetri), optik koherens tomografi (OCT) ve bilgisayarlı görme alanı tetkikleri yapılıyor. Tüm bu sonuçlar muayene bulgularıyla birlikte değerlendirilerek tanı konuluyor" dedi.

Gözde oluşan hasarın geri döndürülemeyeceğini belirten Op. Dr. Şahan, sözlerini şöyle tamamladı: "Ancak ilerlemeyi önlemek amacıyla glokom damlaları, lazer tedavileri ve glokom cerrahisi uygulanabilmektedir. Hastalığın ilerleyici olması nedeniyle hastaların düzenli takip edilmesi ve uygun zamanda müdahale edilmesi büyük önem taşır. Körlüğe yol açabilen bu sinsi hastalıkta erken teşhis ve tedavinin hayati önem taşıyor. Yıllık göz muayenelerinizi ihmal etmeyin." (DHA)

FOTOĞRAFLI