Rize Haber meritbet balmoral resort casino siteleri
Rize
Kapalı
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Rize
00:00:00
Yatsı vaktine kalan
Ara
Rize Haber, Rize Haberleri, Rizespor, Rizespor Haberleri, Rizede Haber, Karadeniz, 53,rize güncel haber GÜNCEL ‘Huzursuz bağırsak sendromunun en önemli belirtisi tekrarlayan karın ağrısıdır’

‘Huzursuz bağırsak sendromunun en önemli belirtisi tekrarlayan karın ağrısıdır’

‘Huzursuz bağırsak sendromunun en önemli belirtisi tekrarlayan karın ağrısıdır’

İSTANBUL,(DHA)- HUZURSUZ bağırsak sendromunun toplumda sık görülen bir hastalık olduğunu belirten Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Murat Sarıkaya, hastalığın semptomlarının doğru şekilde tanımlanmasının tedavi edilmesinde büyük öneme sahip olduğunu ifade etti. Hastalığın en önemli belirtisinin tekrarlayan karın ağrısı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Sarıkaya, “Toplumun yüzde 10 ila 15’lik kısmını etkileyen bu hastalık, özellikle kadınlarda ve gençlerde daha sık görülüyor” dedi.

Huzursuz bağırsak sendromu hakkında açıklamalarda bulunan Medipol Bahçelievler Hastanesi’nden Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Murat Sarıkaya, toplumda oldukça yaygın görülen bu fonksiyonel bağırsak hastalığının, özellikle karın ağrısı ve bağırsak alışkanlıklarında değişiklikler ile kendini gösterdiğini belirtti. Hastalığın doğru şekilde teşhis edilmesinin önemine değinen Prof. Dr. Sarıkaya, tedavi sürecinde bireyselleştirilmiş yaklaşımların hastaların yaşam kalitesini büyük ölçüde iyileştirdiğini belirtti. Prof. Dr. Sarıkaya, bu sendromla ilgili doğru beslenme alışkanlıkları, stres yönetimi ve ilaç tedavilerinin hastaların semptomlarını hafifletebileceğini söyledi.

‘KARIN AĞRISI İLE KENDİNİ GÖSTERİYOR’

Huzursuz bağırsak sendromunun toplumda yaygın görülen bir hastalık olduğunun belirten Prof. Dr. Sarıkaya, “Hastalığın en önemli belirtisi tekrarlayan karın ağrısıdır. Bu ağrıya, bağırsak alışkanlıklarında değişiklik eşlik eder. Kabızlık veya ishal gibi durumlar birbirini takip edebilir ya da sadece ishal görülebilir. Toplumun yüzde 10 ila 15’lik kısmını etkileyen bu hastalık, özellikle kadınlarda ve gençlerde daha sık görülüyor. Huzursuz bağırsak sendromu, bir dışlama tanısıdır. Diğer hastalıklar elendikten sonra karın ağrısı ve bağırsak alışkanlıklarındaki değişikliklere bakarak bu teşhisi koyabiliyoruz” dedi.

‘DİĞER HASTALIKLARLA KARIŞABİLİYOR’

Huzursuz bağırsak sendromunun çölyak hastalığı ve inflamatuvar bağırsak hastalıkları gibi rahatsızlıklarla karışabileceğini anlatan Prof. Dr. Sarıkaya, “Hastanın ayrıntılı öyküsünü alıp fizik muayene ve laboratuvar testleri ile diğer hastalıkları dışlıyoruz. Karın ağrısının son 6 ay içinde başlamış, son 3 aydır devam ediyor ve haftada en az bir kez yaşanıyor olması tanı için önemli kriterler arasında yer alıyor” diye konuştu.

TEDAVİDE BİREYSEL YAKLAŞIM

Tedavinin hastadan hastaya değiştiğini ifade eden Prof. Dr. Sarıkaya, “Her hastanın semptomu farklıdır. Kabızlık yaşayan hastalara çözünür lif desteği sağlıyoruz. Bu yeterli olmazsa bağırsak yumuşatıcı ya da hareketlendirici ilaçlar öneriyoruz. Karın ağrısı olanlarda spazm giderici ilaçlar kullanıyoruz. İshal durumunda ise bağırsaktan emilmeyen antibiyotikler ve bağırsağın hareketlerini yavaşlatıcı ilaçlar tercih ediyoruz. Ayrıca, hastalık stresle yakından ilişkili olduğu için uyku düzeni, fiziksel egzersiz ve stresten uzak bir yaşam tarzı büyük önem taşıyor” diye konuştu.

‘DİYETİN ÖNEMİ BÜYÜK’

Fonksiyonel bağırsak hastalıklarının beslenme alışkanlıklarıyla yakından ilgili olduğuna değinen Prof. Dr. Sarıkaya, şu tavsiyelerde bulundu:

“Hastalara düşük FODMAP diyetini öneriyoruz. Gluten ve laktozdan, alkol ve kafein içeren içeceklerden uzak durmalarını tavsiye ediyoruz. Gaz yapan kuru fasulye, nohut, mercimek, Brüksel lahanası ve kereviz gibi gıdalar da tüketilmemeli. Hastalar, bu hastalığın kronik olduğunu ve semptomların zaman zaman tekrarlayabileceğini unutmamalı. Bu yüzden doktorlarıyla sürekli iletişim halinde olmaları önemlidir.”