Betsmove
Rize
Açık
28°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
RİZE
00:00:00
İkindi vaktine kalan
Ara
53 HABER GAZETESİ GÜNCEL İngiliz Arkeolog Peter James, Kayıp Şehir Atlantis'in Türkiye'de Gizli Olduğunu İddia Ediyor!

İngiliz Arkeolog Peter James, Kayıp Şehir Atlantis'in Türkiye'de Gizli Olduğunu İddia Ediyor!

İngiliz arkeolog Peter James, kayıp şehir Atlantis'in Türkiye'de olduğunu iddia ediyor. Platon'un eserleriyle başlayan efsane, bir ada uygarlığının kibirli hareketleri nedeniyle yok olduğunu öne sürüyor. Gerçek bir tarih mi yoksa hayal ürünü mü olduğu tartışma konusu.

KAYNAK: (HABER MERKEZİ)

Kayıp Şehir Atlantis Nerede? İngiliz Arkeolog Peter James Türkiye’de Diyor! Atlantis efsanesi, Antik Yunan filozofu Platon’la başlıyor. MÖ 360 civarında yazdığı Timaeus ve Critias adlı eserlerde, Atlantis’i inanılmaz bir ada uygarlığı olarak tarif ediyor. Altın ve gümüşle süslenmiş tapınaklar, devasa kanallar, güçlü bir donanma… Kulağa bir bilimkurgu filmi gibi geliyor, değil mi?

Platon’a göre bu ada, “Herkül Sütunları”nın (bugünkü Cebelitarık Boğazı) ötesinde, Atlantik Okyanusu’nda yer alıyordu. Ama bu süper uygarlık, kibirli davranışları yüzünden tanrılar tarafından cezalandırılmış ve bir gecede depremlerle, tsunamilerle sulara gömülmüş.

Platon’un hikayesi, Atlantis’in “Libya ve Asya’nın toplamından büyük” bir ada olduğunu söylüyor. Ayrıca, Atina’ya karşı savaş açtığını ve bu yüzden yok edildiğini anlatıyor. Peki, bu bir masal mı, yoksa gerçek bir uygarlığın izleri mi? Tarihçiler ve arkeologlar bu konuda ikiye bölünmüş durumda. Kimileri Platon’un, ideal bir devleti anlatmak için bu hikayeyi uydurduğunu düşünüyor. Kimileriyse, gerçek bir felaketin bu efsaneye ilham vermiş olabileceğini savunuyor.

Atlantis Gerçekten Bulundu mu?

Bu soruya kısaca cevap vermem gerekirse cevap: Hayır, henüz bulunmadı. Modern teknolojiyle okyanus tabanları didik didik tarandı, sonar haritaları çıkarıldı, ama Platon’un tarif ettiği o devasa ada hala bir sır. Yine de bu, insanların hayal kurmasını ya da araştırmasını durdurmadı. Atlantis’in nerede olabileceğine dair dünya çapında bir sürü teori var:

  • Akdeniz Teorileri: En güçlü teorilerden biri, Atlantis’in Akdeniz’de olduğu. Özellikle Santorini Adası’ndaki Thera volkanik patlaması (MÖ 1600 civarı) büyük bir aday. Bu patlama, Minos uygarlığını yok eden bir tsunami yaratmış. Arkeologlar, Santorini’deki kalıntıların (örneğin Akrotiri yerleşimi) Atlantis’e ilham vermiş olabileceğini düşünüyor. Girit Adası da bir başka popüler teori, çünkü Minos uygarlığı ileri bir medeniyetti ve Platon’un tarifine uyan kalıntılar bulundu.
  • Atlantik Okyanusu: Platon’un “Herkül Sütunları’nın ötesi” ifadesi, Atlantik Okyanusu’nu işaret ediyor. 1968’de Bah penserada bulunan “Bimini Yolu” adlı taş yapılar, Atlantis’le bağdaştırıldı. Ancak bilim insanları, bunların doğal kireçtaşı oluşumları olduğunu kanıtladı. Yine de Bermuda Şeytan Üçgeni’ndeki gizemli kayboluşlar, Atlantis hayallerini canlı tutuyor.
  • Egzotik Teoriler: Moritanya’daki Richat Yapısı, namıdiğer “Sahra’nın Gözü”, yuvarlak şekliyle Atlantis’in merkezi olabileceği düşünülüyor. 10 kilometre çapındaki bu jeolojik oluşum, uydu görüntülerinde muhteşem görünüyor, ama arkeolojik kanıt yok. Bir başka çılgın fikir, Atlantis’in Antarktika’daki buzulların altında olduğu! Ancak bu, daha çok bilimkurgu filmlerine yakışır.

2000 yılında Atlantik Okyanusu’nda keşfedilen Kayıp Şehir Hidrotermal Sahası, bir süre heyecan yarattı. Deniz tabanındaki kule benzeri yapılar, Atlantis’in kalıntıları sanıldı. Ancak NOAA (Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi) araştırmacıları, bunların volkanik aktivitelerle oluşan kalsit yapılar olduğunu doğruladı. Yani, Atlantis hala kayıp!

Çılgın İddia: Kayıp Şehir Atlantis Manisa’da Mı?

Şimdi gelelim en merak uyandıran iddiaya: Kayıp şehir Atlantis, Manisa’da olabilir mi? Kulağa çılgınca gelse de, bu teori ciddiye alınıyor. İngiliz arkeolog Peter James ve Manisalı dağcı Haydar Aksakal, Atlantis’in Manisa’da, özellikle Spil Dağı ve Gediz Ovası çevresinde olduğunu savunuyor. Hadi, bu iddiaları biraz daha açalım.

İngiliz Arkeolog Peter James’in Manisa Teorisi

Peter James, 1995’te yayımlanan The Sunken Kingdom adlı kitabında, Atlantis’in Manisa’da olabileceğini öne sürdü. Neden mi? Platon’un tarif ettiği coğrafya, ona göre Manisa’nın Gediz Ovası ve Spil Dağı’yla eşleşiyor. Antik dönemde Gediz Ovası’nın bir kısmının suyla kaplı olduğu jeolojik olarak biliniyor.

Spil Dağı’nın etrafındaki dağlık alanlar ve ovanın verimli yapısı, Platon’un “dağlarla çevrili bir ova” tarifine uyuyor. James, ayrıca Manisa’nın antik çağlarda Lydia gibi önemli uygarlıklara ev sahipliği yaptığını ve bu bölgenin zengin bir tarihe sahip olduğunu vurguluyor.

Ancak bu teorinin zayıf noktası, somut arkeolojik bulguların olmaması. Spil Dağı çevresinde yapılan kazılar, daha çok Magnetler gibi Truva sonrası yerleşimlere işaret ediyor. Yine de Peter James’in teorisi, Manisa’yı Atlantis tartışmalarının bir parçası haline getirdi ve bölgeye ilgiyi artırdı.

Manisalı Dağcı Haydar Aksakal’ın Görüşleri

Manisalı dağcı ve araştırmacı Haydar Aksakal, Platon’un metinlerini inceleyip Atlantis’in Manisa’da olduğunu iddia ediyor. Aksakal’a göre, Platon’un bahsettiği göller, belki Burdur’daki Salda Gölü ya da Manisa’daki Sülüklü Göl olabilir.

Gediz Ovası’nın antik dönemde denizle kaplı olduğunu ve Spil Dağı’nın Atlantis’in merkezi olabileceğini düşünüyor. Ayrıca, bölgedeki jeolojik hareketlerin (depremler ve alüvyon birikintileri) Platon’un felaket tarifine uyduğunu savunuyor.

Aksakal’ın teorisi, yerel bir bakış açısıyla heyecan verici olsa da, bilimsel topluluk tarafından henüz kabul görmedi. Arkeologlar, Manisa’da Atlantis gibi büyük bir uygarlığa dair kanıt bulunmadığını söylüyor. Yine de bu iddia, Manisa’nın tarihine olan ilgiyi artırıyor.

Manisa’nın Tarihi ve Jeolojik Önemi

Manisa, tarih boyunca Lydia, Hititler ve Magnetler gibi pek çok uygarlığa ev sahipliği yapmış. Spil Dağı, antik çağlarda kutsal sayılan bir bölgeydi ve Gediz Ovası, verimli topraklarıyla önemli bir yerleşim merkeziydi. Jeolojik olarak, Gediz Ovası’nın geçmişte su baskınlarına uğradığı biliniyor. Bu, Atlantis’in sular altında kaldığı efsanesiyle bağdaştırılabilir. Ancak arkeolojik kazılar, daha çok yerel yerleşimlere işaret ediyor; Atlantis gibi küresel bir uygarlığın izleri bulunamadı.

Manisa’nın jeolojik yapısı, deprem bölgesi olması nedeniyle de dikkat çekiyor. Platon’un deprem ve tsunamiyle yok olan şehir tarifine bu açıdan uyuyor. Ama bu, sadece bir tesadüf mü, yoksa daha büyük bir hikayenin parçası mı? Henüz kimse emin değil.

Atlantis Gerçek mi, Efsane mi?
Platon’un kayıp şehir Atlantis hikayesi, tarihçiler arasında büyük bir tartışma konusu. Bir grup, bunun sadece bir alegori olduğunu düşünüyor. Platon, ideal bir devlet modelini eleştirmek ve Atina’nın üstünlüğünü göstermek için bu hikayeyi uydurmuş olabilir. Mesela, Atlantis’in Atina’ya karşı savaşması ve kaybetmesi, Atina’nın ahlaki zaferini simgeliyor olabilir.

Diğer yandan, bazı arkeologlar, Atlantis’in gerçek bir olaya dayandığını savunuyor. Santorini’deki Thera patlaması, Minos uygarlığını yok eden bir felaketle Atlantis efsanesine ilham vermiş olabilir. Minosluların ileri mimarisi, su kanalları ve freskleri, Platon’un tarifine oldukça benziyor. Ancak bu teori bile kesin bir kanıtla desteklenmiyor.

Bazı araştırmacılar, Atlantis’in başka bir kayıp uygarlık, örneğin Pasifik’teki Mu kıtası ya da Karadeniz’deki bir medeniyet olabileceğini düşünüyor. Ama bu teoriler de spekülasyondan öteye gidemiyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *