Rize Haber meritbet balmoral resort
Rize
Açık
5°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Rize
00:00:00
Akşam vaktine kalan
Ara

‘İnmenin önlenmesinde dört sağlık faktörü dikkate alınmalı’

‘İnmenin önlenmesinde dört sağlık faktörü dikkate alınmalı’

İSTANBUL, (DHA) - DÜNYA İnme Farkındalık Günü dolayısıyla açıklama yapan Prof. Dr. Özgür Bilgin Topçuoğlu, inmenin önlenebilir bir hastalık olduğunu belirtti. Prof. Dr. Bilgin Topçuoğlu, vücut kitle indeksi, kan şekeri seviyesi, kan kolesterol seviyesi ve kan basıncı olmak üzere 4 sağlık faktörünün dikkate alınmasını ve sigara içmeme, fiziksel aktivite, diyet ve uyku olmak üzere dört sağlık davranışına uyulması gerektiğini söyledi.

İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özgür Bilgin Topçuoğlu, 10 Mayıs Dünya İnme Farkındalık Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada inmenin belirtileri, nedenleri ve önlenmesi için yapılabileceklere ilişkin değerlendirmede bulundu.

‘BEYİN DAMAR HASTALIKLARI İNMEYE YOL AÇIYOR’

İnmenin, beyin damar hastalıkları sonucu vücutta oluşan fonksiyon kaybı olarak ifade edilebilecek bir klinik durum olduğunu belirten Prof. Dr. Bilgin Topçuoğlu, inmenin beyin damarlarının tıkanması (iskemik) ya da kanaması (hemorajik) ile ortaya çıktığını söyledi.

İnme belirtilerinin çeşitli şekillerde olabileceğini belirten Prof. Dr. Bilgin Topçuoğlu, “Bulgular aniden ortaya çıkabileceği gibi, saatler içinde kademeli olarak gelişebilir ya da bazen kişi uykuda inme geçirip belirtilerle uyanabilir” dedi.

‘SIK GÖRÜLEN İNME BELİRTİLERİNE DİKKAT’

Prof. Dr. Bilgin Topçuoğlu, sık görülen inme belirtilerini “Vücudun tek tarafında yüz, kol ve/veya bacakta olan hissizlik ve/veya kuvvet kaybı; bilinç bulanıklığı/ani bilinç kaybı; konuşma ve/veya anlamada güçlük; yürüme güçlüğü, baş dönmesi, denge ve koordinasyon kaybı” olarak sıraladı.

‘BELİRTİLER MUTLAKA DİKKATE ALINMALI’

Tek veya iki taraflı görme kaybı, çift görme, ani gelişen baş dönmesi, ani gelişen hafıza kaybı, şiddetli baş ağrısı ve epilepsi nöbeti geçirmenin de inme belirtileri arasında sayılacağını belirten Prof. Dr. Bilgin Topçuoğlu, bu belirtilerin mutlaka dikkate alınması gerektiğini söyledi.

‘İNMEDE İLK 4,5 SAAT İÇİNDE MÜDAHALE EDİLMELİ’

İnmenin zamanında müdahale edilmesi halinde tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu belirten Prof. Dr. Bilgin Topçuoğlu, “Dakikalarla yarışmak kaydıyla inme tedavi edilebilir bir hastalıktır. Damar tıkanmasına bağlı (iskemik) inmelerde ilk 4,5 saat içinde müdahale edilebilirse, damarı tıkayan pıhtıyı eritmeye yönelik pıhtı eritici ilaçlar (trombolitik ajanlar) uygulanarak inme tamamen tedavi edilebilir. Ancak 4,5 saatlik tedavi penceresi aşılmışsa ya da hasta uykuda inme geçirmiş ve dolayısıyla başlangıç saati net olarak bilinemiyorsa trombolitik tedavi seçeneği kullanılamaz. Bu anlamda, zaman beyindir” diye konuştu.

‘DAMARLARIN TIKANMASI YA DA PIHTI ATMASIYLA ORTAYA ÇIKIYOR’

İnmenin nedenlerine değinen Prof. Dr. Bilgin Topçuoğlu, “İskemik inmelerde damarların tıkanması; damarlara pıhtı atması ya da çeşitli sebeplerle damar içinde pıhtı oluşması sonucu ortaya çıkar. Beyin damarlarına pıhtı atması için iki kaynak mevcuttur. Biri kalpten gelen pıhtılar, diğeri ise boyun damarlarından kaynaklanan pıhtılardır. Beyin damarlarında pıhtı oluşumu ise kanın pıhtılaşma eğiliminin arttığı bazı metabolik ve romatizmal hastalıklarda, kanser, gebelik gibi durumlarda görülebilir” ifadelerini kullandı.

Dünya İnme Organizasyonu (WSO) verilerine göre inmelerin yaklaşık 6'da 1'inin depresyon ve stresle bağlantılı olduğunu belirten Prof. Dr. Özgür Bilgin Topçuoğlu, “Özellikle orta ve ileri yaşlı yetişkinlerde inme ve geçici iskemik atak riski neredeyse iki kat daha fazladır. Özellikle uzun süren kronik stres durumlarında vücutta salgılanan hormonlar ateroskleroz (damar sertliği) oluşumuna sebebiyet verebilir” dedi.

‘DÖRT SAĞLIK FAKTÖRÜ VE DÖRT SAĞLIK DAVRANIŞINA DİKKAT’

İnmenin kesinlikle önlenebilir bir hastalık olduğunu ifade eden Prof. Dr. Bilgin Topçuoğlu, bu açıdan Türk Nöroloji Derneği’nin de önerdiği gibi dört sağlık faktörü ve dört sağlık davranışının mutlaka dikkate alınması gerektiğinin altını çizerek şunları söyledi:

“Vücut kitle indeksi, kan şekeri seviyesi, kan kolesterol seviyesi ve kan basıncı olmak üzere dört sağlık faktörü dikkate alınmalı ve sigara içmeme, fiziksel aktivite, diyet ve uyku olmak üzere dört sağlık davranışına uyulmalıdır” dedi.

'VÜCUT KİTLE İNDEKSİ ARTTIKÇA RİSK ARTIYOR’

Yüksek kan basıncı, kan şekeri ve kolesterolün mutlaka tedavi edilmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Bilgin Topçuoğlu, “Artmış vücut kitle indeksi; metabolik sendrom, kalp-damar ve beyin-damar hastalıkların tümü için risk faktörü olup sağlıklı kiloya inmek hedeflenmelidir. Sigarayı bırakmak inme açısından çok önemli bir tedbirdir” dedi.

‘EGZERSİZ VE AKDENİZ TİPİ BESLENME BENİMSENMELİ’

İnmenin önlenmesinde yaşam şeklinin düzenlenmesinin de önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Bilgin Topçuoğlu, “Haftada en az 150 dakika ve tek seferde en az 10 dakika olacak şekilde orta düzeyde fiziksel aktivite (örneğin tempolu yürüme) ve Akdeniz tipi beslenme benimsenmelidir. Daha çok sebze, bitkisel proteinler tercih edilmeli, hayvansal protein, karbonhidrat ve yağlar kısıtlanmalıdır” diye konuştu.

‘UYKU, BEYİN DAMAR SAĞLIĞI AÇISINDAN ÖNEMLİ BİR FONKSİYON’

İnmenin önlenmesinde uykunun da önemli olduğunu söyleyen Prof. Dr. Bilgin Topçuoğlu, son olarak şunları söyledi:

“Uyku beyin damar sağlığı açısından son derece önemli bir fizyolojik fonksiyondur. Yetersiz ve kalitesiz uyku, beyin damar hastalıklarına davetiye çıkarır. Bu nedenle uyku kalitesi artırılmaya çalışılmalı, vücutta kronik inflamasyon haline neden olarak aterosklerozu tetikleyen uyku apnesi gibi uyku bozuklukları mutlaka tedavi edilmelidir.”